"Gördüğün en güzel şey bu değil mi?" Diye sordum. | Open Subtitles | سألته ، أليس هذا أجمل شيء قد رأيته على الإطلاق؟ |
Hala o yerdeki en güzel şey benim ve herkes tarafından arzulanıyorum ama sahibim dışında herkes için ulaşılmazım. | Open Subtitles | كنت لم أزل أجمل شيء في المكان يرغب فيّ الجميع ويتعذر الحصول عليّ إلا لسيدتي |
Bu şimdiye kadar gördüğüm en güzel şey! | Open Subtitles | إنه أجمل شيء رأيتـه في حياتي على الإطلاق |
Adaletimiz kârımızla başa baş olduğunda dünyadaki en güzel şeyi kazanacağız. | TED | وعندما نكون عادلين بشكل متوازن مع الأرباح سنحصل على أجمل شيء في العالم |
Birinin Dan hakkında söylediği en iyi şey olabilir bu ama üzgünüm tatlım. | Open Subtitles | قد يكون هذا أجمل شيء قيل بحق "دان" لكن أنا آسف يا حبيبتي، لن أفعل ذلك فحسب. |
Şu ana kadar sahip olduğum en harika şey. | Open Subtitles | نعم إنها في الحقيقية أجمل شيء سبق أن امتلكته |
Bu, uzun zamandır benim için yapılmış en güzel şeydi. | Open Subtitles | لقد كانَ أجمل شيء يفعله معي أحد منذُ مدة طويلة. |
Harika bir sushi yeri biliyorum, işin güzeli doyduğunda arta kalanları paketliyorlar. | Open Subtitles | أسمعي أعرف مطعم يقدم أفضل أطباق السوشي و أجمل شيء عند الأنتهى منه |
Bu bir insanın bugüne kadar benim için yapmaya çalıştığı en güzel şey. | Open Subtitles | حسناً, هذا أجمل شيء حاول أن يفعله شخص لأجلي |
Tatlım, bu bebek başımıza gelen en güzel şey. | Open Subtitles | ويا قُرّة الفؤاد، إن هذا الطفل أجمل شيء حدث لنا قطّ. |
Ağaçların arasından çıkıp seni orada otururken görmek hayatımda gördüğüm en güzel şey değilse ben de ne olayım. | Open Subtitles | خروجي من الغابة الآن لأراك ماكثة هنا بينما كان هذا أجمل شيء تشهده عيناي فيما مضى. |
Hayır, sadece şu ana kadar gördüğüm en güzel şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لا، أظن فقط أنّكِ أجمل شيء رأيته على الإطلاق. |
Bu hayatım boyunca gördüğüm en güzel şey. | Open Subtitles | هذه هي أجمل شيء رأيته في حياتي. |
Bugüne kadar birisinin benim için yaptığı en güzel şey bu. | Open Subtitles | هذا أجمل شيء فعله أي أحد من أجلي. |
Bu gördüğün en güzel şey değil mi? | Open Subtitles | أليس ذلك أجمل شيء قد رأيتمونهُ؟ |
Şimdiye kadar sahip olduğum en güzel şey. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | هذا أجمل شيء إمتلكته يوماً، شكراً لك |
Saçma sapan hayatımda sahip olduğum en güzel şeyi heba ettiğim için kendimden nefret ediyorum. | Open Subtitles | أكره نفسي لتفريطي في أجمل شيء حظيت به طوال حياتي الغبية |
Buraya gelin. Dünyadaki en güzel şeyi görmek ister misiniz? | Open Subtitles | أتريدون رؤية أجمل شيء في العالم؟ |
- Ama rüyamdaki en iyi şey sendin. - Çok iyi. | Open Subtitles | ولكن أنت كنت أجمل شيء فيه .. ذلك رائع - |
Bu, başıma gelen en harika şey gibi. | Open Subtitles | هذا أجمل شيء حصل لي في حياتي على الاطلاق |
Bu birinin bugüne kadar bana söylediği en güzel şeydi. Gerçekten iyi mücadele ettiniz ve ortaya yürek koydunuz. | Open Subtitles | هذا أجمل شيء قاله لي أحد من قبل لقد حاولتم بشدة يا رفاق وأظهرتم الكثير من العواطف |
Harika bir sushi yeri biliyorum, işin güzeli doyduğunda arta kalanları paketliyorlar. | Open Subtitles | أسمعي أعرف مطعم يقدم أفضل أطباق السوشي و أجمل شيء عند الأنتهاء منه |
Sen gördüğüm en güzel şeysin. | Open Subtitles | أنت أجمل شيء . رأيته من أي وقت مضى |