Ancak sizi uyarıyorum: bu tarz bir kimliğe sahip olmak bunlara önem vermediğiniz durumdan çok daha zordur. | TED | والآن علي أن أحذركم أن ذلك النوع من الهوية تنطوي على تحدياتٍ أكثر من غيرها التي لا تعير انتباهاً. |
Sizi uyarıyorum, hisse almazsam doğruca polise giderim. | Open Subtitles | أنا أحذركم . إذا لم أحصل على نصيبي فسأتوجه مباشرة إلى الشرطة |
Sizi uyarıyorum. Bu bölgeyi tahliye etmem bir eyleme bakar. | Open Subtitles | أحذركم, يا رفاق أنا على وشك مغادرة هذا المكان |
Ancak sizi uyarmalıyım beraberinde getirdiği bir detay var, çünkü daha çok kontrol daha çok sorumluluk demek. | TED | ولكن يجب أن أحذركم أنّ هذه الطريقة لها بعض المتاعب الخفيّة، لأن تزايد القدرة على التحكّم يعني أيضاً تزايد المسؤوليّة. |
Çocuklar, öykünün kalan kısmının biraz çizim olduğu için sizi uyarayım. | Open Subtitles | و الأن أحذركم أيها الأولاد لأن الجزء التالى للكبار نوعاً ما |
- Hayır. - Belki de seni uyarmam gerekiyor. | Open Subtitles | ــ لا ــ أجل, من المحتمل أنه يجب أن أحذركم |
Çünkü sizi uyarmak benim görevim ve bunu söylerken bile boğazım düğümleniyor. | Open Subtitles | -فمن واجبى أن أحذركم -و ان لسانى يتعثر و أنا أقول ذلك |
Şunu dışarı çıkar. Seni son kez uyarıyorum! | Open Subtitles | خذوا الكرة خارجاً, إنني أحذركم للمرة الأخيرة |
Benzin istasyonundan uzak durun. Sizi uyarıyorum. | Open Subtitles | فقط ابقوا بعيدا عن محطة الوقود اني أحذركم |
İstiyorsak geyik yapabiliriz, ama sizi öğle yemeğine erken gideceğim konusunda uyarıyorum. | Open Subtitles | حسناً , يمكننا المزاح اذا أردنا المزاح و لكن أنا أحذركم انا سأرحل لتناول الغداء مبكراً |
Tamam, sikeyim, geleceğim. Ama uyarıyorum sizi, puştun tekidir. | Open Subtitles | حسنا, اللعنة, سأتي و لكن هأنا أحذركم, إنه معتوه |
Alın işte. Tamam mı? Ama hepinizi uyarıyorum, | Open Subtitles | تفضلوا , لكنني أحذركم جميعاً سيكون مزاجي عكراً |
Sizi uyarıyorum, iğneleyici olmak çok tehlikeli! | Open Subtitles | أنا أحذركم كونكم . بهذه السخرية شيءٌ خطير |
Sizi uyarıyorum, yanlış bir hareket ve sizi vururum. | Open Subtitles | أريد أن أحذركم ، خطوة واحدة خاطئة و لا بد لي من يطلق النار عليك. |
Sizi uyarmalıyım. | Open Subtitles | عليّ أن أحذركم إنه غريب الأطوار بعض الشيء |
Sizi uyarmalıyım çocuklar bu olay vahşileşecek, karşı saldırıda bulunmak zorundayım. | Open Subtitles | إني أحذركم يا رجال هذا سيصبح عنيف، سأقاوم |
Sizi uyarmalıyım, beysbol sopası ile kafanıza vurmam icap edecek. | Open Subtitles | يجب أنْ أحذركم أنّ الأمر سيتضمن ضربكم بمضرب الكرّة هذا على رأسكم |
Ancak sizi uyarayım; bu sadece Yunanistan ile alakalı bir durum değil. | TED | و لكن دعوني أحذركم هذا الأمر لا يتعلق فقط باليونان |
Sizi uyarayım, odanın kapısını sürekli kilitli tutuyoruz. | Open Subtitles | يجدر بي أن أحذركم من أننا نبقي تلك الغرفة محكمة الغلق عن بقية المنزل |
Ama sizi uyarmam gerekiyor. büyüklüğü ve şekli dolayısıyla cerrah bacağını kesmek zorunda kalabilir. | Open Subtitles | لكن يجب أن أحذركم نظراً لكبر حجم الورم و مدى استئصاله |
Her zamanki gibi hepinizi uyarmak istiyorum, bu yılki Cadılar Bayramı programı çok ama çok korkutucu ve küçük çocuklarınızı yataklarına göndermek... | Open Subtitles | كالعادة ، عليّ أن أحذركم أن حلقة الهلوينلهذهالسنةمرعبةجداً .. وإن كان لكم أطفال صغار فقدترغبونبإرسالهمللنوم.. |
O çipler benim değil. Sizi uyarmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | هذه الرقاقات ليس لي وحاولت أن أحذركم |
Sizi uyarmıştım. Cücelerle işbirliği yaparsak başımıza iş alırız dememiş miydim? | Open Subtitles | لقد حذرتكم، ألم أحذركم من مغبة التعامل مع الأقزام ؟ |
Pekala, sizi bir kez daha uyarmayacağım! | Open Subtitles | حسنا لن أحذركم أكثر |