Ve bu her zaman kolay olmuyor, çünkü bu işte çok sık olarak fark ettim ki, yıllar geçtikçe kelimeler yetmiyor, peki o zaman ne yaparsınız? | TED | وهذا ليس سهلًا دائمًا، لأنني في أحيان كثيرة، لاحظت خلال السنوات التي عملت بها أن هناك نقصا في الكلمات، إذًا ماذا تفعل؟ |
Bu, çok sık olmaz. | Open Subtitles | رغم أنها لاتكون ضربات مستقيمة في أحيان كثيرة |
Buraya en az senin kadar sık geliyorum. | Open Subtitles | - أَجيءُ هنا في أحيان كثيرة حسب أنت تَعمَلُ. |
Paleo iklimciler de dünyada diğer zamanlarda deniz seviyelerinin nerede olduğuyla da ilgilenirler. | TED | علماء المناخ أيضا مهتمون بأين بلغ مستوى سطح البحر في أحيان أخرى على وجه الأرض. |
Diğer zamanlarda, itiraf etmeliyim ki, onu kızı gibi sevdim -keşke beni sadece baba gibi sevseydi. | Open Subtitles | و في أحيان أخرى أعترف أنني أحس بالعاطفة تجاهه مثل ابنته.. ليته أحبني كأب فقط |
Ben ondan yaşlıyım. Spor salonuna pek sık gitmedim. | Open Subtitles | وأَنا a أكبر سنّاً إلى حدٍّ ما، ما كَانَ إلى الجمنازيومِ في أحيان كثيرة حسب أنا يَجِبُ أَنْ، |
Filenin arkasına topu... mümkün olduğunca sert, derin... ve sık vuracaksın. | Open Subtitles | -أن تضرب الكرة فوق الشبكة -صعبة و عميقة -و فى أحيان كثيرة تكون غير متوقعة |
Bunu daha sık yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نقوم بهذا في أحيان كثيرة |
Çok sık. | Open Subtitles | يبدو أنه في أحيان كثيرة |
Ama diğer zamanlarda... bu çok aptalca geliyor... bütün hayatımı mahvedermiş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لكن عندها ، في أحيان أخرى يبدو لي ذلك أمراَ سخيفاَ كما لو أنه سيدمر حياتي بأكملها |
Yani , bazen böyle açıkça konuştuğun itiraf anları olur ya... ..ama başka zamanlarda bu o kadar normal gelmez. | Open Subtitles | أعنى, أحياناً عندك هذه اللحظاتِ من الوضوحِ لكن فى أحيان آخرى تكون غير طبيعيا |