| Ama korkarım ki Ricky buraya gelip yumruğunu bana sallayacak. | TED | لكنني أخاف أن ريكي سيصعد الى هنا وسيهز يده لي |
| korkarım, yakında dahil olunacak bir Birlik kalmayabilir, Vali Bey. | Open Subtitles | أخاف إنه لن يكون هناك إتحاد لننضم له أيها الحاكم |
| - Fakat eğer korkuyorsan... - Ben o adamlardan korkmuyorum. | Open Subtitles | لكن إذا أنت خائف أنا لم أخاف من هذة الأشخاص. |
| Bu tür bir yapay zekanın yaratılmasından korkmuyorum, çünkü zamanla yapay zeka bazı değerlerimizi cisimleştirecek. | TED | أنا لا أخاف من بناء أنظمة ذكاء اصطناعي كهذه، ﻷنها بالنتيجة ستقوم باستعمال معاييرنا. |
| Sana kolay kolay korkmam demiştim. Ayrıca unutma, ilk ben demiştim. | Open Subtitles | أخبرتك، لا أخاف بسهولة ولا تنس أنني بحت بحبي لك أولاً |
| Bir saniye bekle. Neden Go Mi Nam için korktum ki? | Open Subtitles | أنتظر لحظــة ، لماذا أخاف من أجل غو مي نام ؟ |
| Eğer benim başıma gelse cinayetlerden korkardım ama sonuçta başka insanların başına geliyordu. | Open Subtitles | اذا حصلت الجرائم معي عندها كنت سوف أخاف لكنها حصلت مع أناس اخرين |
| korkarım bu eski kemiklerin asla yapamayacağı bir şey çocuk. | Open Subtitles | طفلتي . إنني أخاف أن لا تنجو هذه العظام القديمة |
| Hayır. korkarım, gidecek ilk eskimo kayığıyla Ketchikan'a geri dönecek. | Open Subtitles | لا، أخاف أنه سيكون على طريقه لكيتشكان على أول قارب |
| Erkekler çok aptalca şeyler yapar. Okyanustan korkarım ben. | Open Subtitles | إن الرجال يفعلون مثل هذه الحماقات إننى أخاف المحيط |
| Aman hanımım, sakın bunu istemeyin benden! Geçemem! Ben elektrikten korkarım! | Open Subtitles | لاتطلبي ذلك مني سيدتي انا أخاف كثيرا من الكهرباء |
| Seninle birlikteyken hiçbir şeyden korkmuyorum. | Open Subtitles | أنت تعلم، عندما تكون معي, لا أخاف أي شيء، |
| "Ve ölümün gölgesindeki vadide yürüyorum, kötülükten korkmuyorum. | Open Subtitles | وأنا أسير في وادي ظلال الموت، لا أخاف الشر |
| "Sizinle yürümek, sizinle konuşmak hoşuma giderdi, ve sizi yakından tanımak, ve sizden korkmuyorum, ve her şeyi çözeriz" | Open Subtitles | شكراً لك أحب أن أسير معك وأتحدث معك وأتعرف عليك وأصبح لا أخاف منك وأجد حلاً لكل شيء |
| Senin korkularının, benim korkularımı harekete geçirmesi zaman aldı, bunun nedeni ilk başta senden korkmam gerektiğini asla düşünmemiş olmamdı. | TED | أخذت مخاوفك وقتاً لتثير مخاوفي، لأن في بداية الأمر، لم أكن أدري أنه علي أن أخاف منك. |
| Yalnız bir kurdun elindeki yapay zekadan korkmam. | TED | أنا لا أخاف من الذكاء الاصطناعي في يد ثعلب وحيد. |
| Bu kızlar, düşman olduğumuzu düşünerek büyüdülerse bizden nefret etmeleri normaldi, tıpkı benim onlardan korkmam gibi. | TED | إذا كبرت تلك الفتيات على معرفة أننا العدو، فمن الطبيعي أن يكرهونا كما كنت أخاف منهم. |
| Küçüklüğümden beri... dar yerlerden korktum ve nefret ettim... dolaplardan, mağaralardan. | Open Subtitles | منذ أن كنت ولداً صغيراً وانا أخاف من الأماكن الضيقة الحجرات ، كهوف |
| Böyle bir şeyi asla tahmin edemezsiniz ama okula başladığımdan beri kadınlardan çok korkardım. | Open Subtitles | إنك لن تتوقعى ذلك أبداً منذ أيام المدرسة ، كنت دائماً أخاف من النساء |
| Yine mi böyle bir şaka? Benim böyle şeylerden korktuğumu bilmiyor musun? | Open Subtitles | ها أنت تمزح مرة أخرى تعرف أنني أخاف من مثل هذا الحديث |
| Hesap etmek, Korkmak, benzi sararmak şiir yazmak yerine, ziyaretlere gitmek dilekçeler yazıp, kendini sunmak mı? | Open Subtitles | وأن أخاف من أكون رخيصا؟ وأن أفضل الزيارات الاجتماعية على الشعر؟ وأن أكتب أبيات الرضى وأقدَّمُ على رؤوس الأشهاد؟ |
| Tanrım, Ölümün Gölgesi Vadisi'nden yürürken... şeytandan korkmayacağım. | Open Subtitles | هل تفهم؟ سأمشي في وادي الموت تحت ظلال الموت دون أن أخاف الشياطين |
| Boz sakallı birkaç kişiye doğruyu söylemekten korkayım diye mi? | Open Subtitles | حتى أخاف الآن من قول الحق لمجموعة من المسنين؟ |
| Yemin ederim bir şey atları korkuttu ama ben değildim | Open Subtitles | ولكن هناك شيء أخاف الأحصنة ولم أكن الفاعل، أقسم بذلك |
| Önce bana saygından böyle olduğunu sanmıştım ama şimdi bir çeşit ince alay olduğundan endişeleniyorum. | Open Subtitles | بالبداية , اعتقدت انها نظرة خفية لحقيقتك لكن الآن أخاف بأنها نوع ما من التعليقات الساخرة |
| Umarım yanılıyordur, ama korkmaya başladım çünkü haklı olabilir. | Open Subtitles | ،أتمنى أن يكون مخطئاً و لكني بدأت أخاف من أنه قد يكون محقاً |
| Sormayacaksın diye bir an için korkmuştum. | Open Subtitles | لـ بعض من الدقائق كنتُ أخاف أنني عليّ أنّ أسألك أنت |
| Şehrin bu kesiminde ne yaptığınızı sormaktan Korkmalı mıyım? | Open Subtitles | أيجب أن أخاف من سؤالكم عن سبب تواجدكم بهذا الجزء من المدينة؟ |
| Ama evlendiğimizden beri ilk kez hayatlarımız için endişe ediyorum. | Open Subtitles | لكن هذه المرة الأولى منذزواجنا, التي أخاف حقاً على حياتنا, |