| Sanırım sana, Lyndon Johnson'la geçen günlerinden bahsetti. | Open Subtitles | أفترض أنه أخبرك عن أيامه مع فريق ليندون جونسون |
| Sana Meksika'daki yarım milyon dolarından bahsetti mi? | Open Subtitles | هل أخبرك عن النصف مليون التي لديه في المكسيك؟ |
| O halde benim günümden bahsedeyim, çünkü şahaneydi. | Open Subtitles | حسناً , دعنى أخبرك عن يومى لأنه كان مُثيراً |
| Sana şimdiye dek tanımış olduğum en çılgın beyaz adamdan bahsetmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أخبرك عن أكثر الرجال البيض جنونا من الذين قابلتهم صداقتنا قديمة أنا وإيدي |
| Dovitch, gelecek sayıya yazacağım yazıyı anlatayım sana. | Open Subtitles | دوفيتش، لا يمكنني الإنتظار حتّى أخبرك عن ميّزات العدد القادم |
| Joey bacak meselesini anlattı ha? | Open Subtitles | جوي أخبرك عن الساق , أليس كذلك؟ |
| Chip , belki de size , o ,parayı alana kadar... sizin bekleyeceğiniz kulübeden bahsetti. | Open Subtitles | ربما أخبرك عن خط تذبذب حيث يمكنك المكوث بينما يذهب لأحضار النقود |
| - Sana küçük sohbetimizden bahsetti mi? - Söyle. | Open Subtitles | ـ لقد أخبرك عن المحادثه التى تمت بيننا تحدث |
| Brizia'dan sana kim bahsetti diye kaç kere sorduk? | Open Subtitles | لقد سألناك العديد من المرات من أخبرك عن بريزيا. |
| Size değişim programımızdan bahsetti mi? | Open Subtitles | هل أخبرك عن برنامج التبادل الذي نقوم به؟ |
| Üniversitede ders verirken yaptığım bir araştırmadan bahsedeyim sana. | Open Subtitles | دعني أخبرك عن الدراسة التيأعددتها، عندما كنتُ أ ُدرس في الجامعة |
| Anne, bir anlamı olmayan bir mektuptan neden bahsedeyim? | Open Subtitles | الأم، لماذا أخبرك عن الرسالة هذا لا يعني أي شيء؟ |
| Şimdi, sana bir zamanlar sıkça gittiğim bir yerden bahsetmek istiyorum. | Open Subtitles | الآن أريد أن أخبرك عن المكان الذي إستعملته |
| Ama hatırlat da sana geçen gece gördüğüm rüyamı anlatayım... içinde çok komik şeyler vardı. | Open Subtitles | و لكن, آه, ذكرني بأن أخبرك عن هذا الحلم الذي راودني ليلة البارحة لأنه كان فيه بعض الأشياء المضحكة حقا |
| - Altı gülümsememi Pete mi anlattı? | Open Subtitles | بيت أخبرك عن الإبتسامات الستّ؟ |
| Sana siyah tarihinden söz edeyim. | Open Subtitles | دعني أخبرك عن تاريخ السود نحن الرجل الأصلي |
| Sana çirkin kızlardan bahseden kimdi? | Open Subtitles | من؟ من أخبرك عن الوصفة السرية، أليس أنا؟ |
| Bir gün sana, raylara ihtiyacı olmayan başka bir tren türünden bahsetmeliyim. | Open Subtitles | أود أن أخبرك عن نوع من القطارات لا يحتاج الى أي سكة. - |
| Sana ilişkiye başladığım bu kızı anlatmak istiyorum. | Open Subtitles | أردتُ أن أخبرك عن تلك الفتـاة، التي بدأتُ معهـا علاقة جـديدة. |
| Sana beni anladığın için ne kadar minnettar olduğumu anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخبرك عن مدى سعادتي بأنك فهمت رسالتي |
| Sana görmeye gittiğimiz adamdan bahsetmeme izin ver. Adı Jean-Pierre Thibodoux. | Open Subtitles | دعني أخبرك عن الرجل الذي نذهب لنراه اسمه جان بيير ثيبودوكس |
| O gece laym hastası oldum ama sana hiç söylemedim. | Open Subtitles | أصبت بداء لايم بسببب تلك الليلة. لم أخبرك عن هذا أبدا. |
| Bu kadar geç aradığım için üzgünüm ama şu an bilgisayarımda gördüğümü sana anlatmalıyım. | Open Subtitles | أنا آسفٌ لاتّصالي في هذا الوقت المتأخّر لكني أريد أن أخبرك عن شيء على شاشة حاسوبي الآن |
| Garsonluk yaptığımı sana söylemeliydim. | Open Subtitles | كان يجدر بي أن أخبرك عن أنني كنت أعمل كنادل |
| Bölümün açık olmasının benim için ne kadar önemli olduğunu söylememe lüzum yok. | Open Subtitles | لا داعي أن أخبرك عن أهمية عدم توقف عمل قسم "الهامشية." |