"أخبريني أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu söyle
        
    • söyle bana
        
    • Lütfen bana
        
    • olmadığını söyle
        
    Yüzüme bak ve hepsinin yalan olduğunu söyle. Open Subtitles عندما أفصحت لي ما في قلبك أخبريني أن كل ما قلتيه لي كان كذبة
    Lütfen başka bir çıkış olduğunu söyle. Open Subtitles أرجوكِ أخبريني أن هناك مخرج جانبي من هنا.
    Lütfen buradan çıkabileceğim başka bir yol olduğunu söyle. Open Subtitles رجاءً أخبريني أن هناك طريق آخر للخروج من هنا
    En azından bu cinayetlerde bir ipucun olduğunu söyle. Open Subtitles على الأقل أخبريني أن لديكم خيطاً أي نوع من الأدلة لهذه الجريمة
    Bugünün sadece zaman öldürmek, ...ya da kızına okulu gezdirmekten, ...daha fazla şey ifade ettiğini söyle bana. Open Subtitles أخبريني أن هذا اليوم يعني لك أكثر بكثير من قتل الوقت فحسب أو أنّ إبنتكِ تتطلّع إلى كليّة
    Lütfen bana bunun bir kâbus olduğunu ve uyanmak üzere olduğumu söyle. Open Subtitles رجاءً أخبريني أن هذا كابوس وأني على وشك الاستيقاظ
    Lütfen bunu şeytanla bir ilgisi olmadığını söyle. Open Subtitles رجاءً، أخبريني أن هذا ليس له علاقة بالشيطان
    Tünellerde dayak yemekten kıl payı kurtulmamın ardından yaşadığım travma sonrası stres bozukluğu olduğunu söyle. Open Subtitles أخبريني أن لدىّ إضطراب ما بعد الصدمة بسبب أني كدت أنهش في تلك الأنفاق
    Lütfen bana durumun dünden daha iyi olduğunu söyle. Open Subtitles أخبريني أن الوضع أفضل مما كان عليه البارحة.
    Lütfen bana görüşünün net olduğunu söyle. Open Subtitles أرجوكِ، أرجوكِ، أخبريني أن لديكِ فرصة لإطلاق النيران
    Lütfen onların mutluluk gözyaşı olduğunu söyle. Open Subtitles أرجوكِ أخبريني أن هذه دموع فرح
    Lütfen iyi haberlerin olduğunu söyle. Keşke. Open Subtitles رجاءً أخبريني أن لديك أنباء جيدة - أتمنى ذلك -
    Lütfen bana bunun ön sevişme olduğunu söyle. Open Subtitles أرجوكِ أخبريني أن هذه مداعبة جنسية
    Lütfen hala işte olmama sebebinin takım elbiseli bir yakışıklı ile tanışmak olduğunu söyle. Open Subtitles "رجاءً أخبريني أن السبب الوحيد لِعدم بقائُكِ في العمل،" هُوَ أنّكِ قابلتي شخصاً لطيفاً بِبدلةٍ رسميّة.
    Burada yardımcı olabileceğim biri olduğunu söyle ne olur. Open Subtitles أخبريني أن هناك من أستطيع مساعدته هنا.
    Bunun gerçekten önemli bir uğraş olduğunu söyle. Open Subtitles أخبريني أن هذا بشأن أمر بالغ الأهمية
    Bunun devasa bir uğraş olduğunu söyle. Open Subtitles أخبريني أن ذلك بشأن شيء يسجل بالتاريخ
    Hayatım, iyi bir şey olduğunu söyle. Open Subtitles . عزيزتي , أخبريني أن كل شيء بخير
    - Lütfen bunun yediğin beyinlerle alakalı olduğunu söyle. Open Subtitles أخبريني أن هذا متعلق بتناولكِ لمخها
    Bunun umutsuz bir aşk olmadığını söyle bana. Open Subtitles أخبريني أن هذا ليس مجرد حلم سخيف
    Lütfen, bunun gerçek olmadığını söyle. Open Subtitles أرجوكِ أخبريني أن هذا لا يحدث الآن. أمسكي يدي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more