Anlatsaydım gerçekten çok kızardı ama tabii ki bunu kimseye söylemem. | Open Subtitles | لقد جعله هذا قلقًا جدًا جدًا لكن بالتأكيد لن أخبر أحد |
Eğer bu imzaladığım belgeyle ilgili bir şey ise kimseye anlatmadım. | Open Subtitles | حسناً، إن كان هذا بسبب ما أمضيت عليه فأنا لم أخبر أحد |
- Ona daha söylemedin mi? Yalnızca güzel beyaz saçlı bir kadına söyledim Kimseye söylemeyeceğim. | Open Subtitles | لقد وعدت سيدة جميلة ذات شعر أبيض بأنني لن أخبر أحد. |
Bunu daha önce ailemden kimseye söylememiştim ama benim hayalim bir deniz biyologu olmak. | Open Subtitles | حسناً, لم أخبر أحد من قبل عن هذا, حلم حياتي ان أكون عالمة أحياء بحرية. |
Ne onun yapmaya çalıştıklarını, ne de sizin yaptıklarınızı kimseye anlatmayacağım. | Open Subtitles | لن أخبر أحد ماذا حاول أن يفعل ولا ما فعلت أنت |
Madhu, ben kimseye birşey söylemedim | Open Subtitles | لم أخبر أحد أي شيء ، ذلك اليوم عندما كنت في المؤتمر |
Aslında bu engellemeye söylememem için bir konuşmama emri de var. | Open Subtitles | .. و هناك تعهدٌ آخر بألا أخبر أحد بشأن الإنذار بالإبتعاد |
Durum buysa, sorun değil. kimseye anlatmam. | Open Subtitles | إن كان هذا هو موقفك فلا تخف، لن أخبر أحد |
Anlamıyorsun. kimseye söylemem. Sadece bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنت لم تفهم , أنا لن أخبر أحد كل ما أريدهـ هو أن أعرف |
Eğer beni bırakırsan, kimseye söylemem. Söz veriyorum. | Open Subtitles | اذا تركتينى أذهب, لن أخبر أحد أوعدك بهذا |
kimseye söylemem, bırakın beni. | Open Subtitles | لن أخبر أحد. لن أخبر أحد. دعني أعود للبيت. |
Bunu şimdiye kadar kimseye anlatmadım. | Open Subtitles | في الحقيقة لم أخبر أحد بهذا من قبل. |
Bunu hiç kimseye anlatmadım. | Open Subtitles | لم أخبر أحد بهذا |
Neler olduğunu kimseye anlatmadım. | Open Subtitles | لم أخبر أحد بما حدث |
Gidebilirsin. Uzaklaşıp gidebilirsin. Kimseye söylemeyeceğim. | Open Subtitles | يمكنك أن تغادر ، يمكنك أن تذهب لن أخبر أحد |
Birşey olmayacak. Kimseye söylemeyeceğim. | Open Subtitles | سيصبح الأمر على ما يرآم لن أخبر أحد |
Her şey geçti. Kimseye söylemeyeceğim. Söz. | Open Subtitles | لا بأس، فأنا لن أخبر أحد أعدكِ |
Formülü hiç kimseye söylememiştim ben. | Open Subtitles | لم أخبر أحد عن تلك الصيغة أبداً. |
Bunu asla hiç kimseye söylememiştim. | Open Subtitles | لم أخبر أحد بهذا من قبل |
Ben kimseye anlatmayacağım, sen kimseye anlatmayacaksın, değil mi? | Open Subtitles | لأنني لن أخبر أحد وأنتي لن تخبري أحد أليس كذلك ؟ |
Dört Temmuz'da olanları da kimseye anlatmayacağım. | Open Subtitles | ولن أخبر أحد بشأن الـ 4 من يوليو، أبدًا |
Kimseye söylemedim, yani sana bir özür borcum yok. | Open Subtitles | حسناً ، لم أخبر أحد لذا ، ليس لديّ أعتذار لك |
Annem kimseye söylememem için söz verdirtmişti o yüzden sen de bana söz ver, tamam mı? | Open Subtitles | لكن جعلتني أعدها بأن لا أخبر أحد ، و الآن يجب عليك بأن تعدني بعدم إخبار أي شخص ، حسناً ؟ |
Eğer bırakırsan. Hiç kimseye anlatmam. Söz veriyorum. | Open Subtitles | اذا تركتنى أن أذهب, لن أخبر أحد أوعدك بهذا |