Böylesine zor bir işi beceren kişiyi hayal kırıklığına uğratmak istemem. | Open Subtitles | حسناً، أي رجل يمكنه إدارة هذا العمل الفذ أنا لن أتجرأ أن أخذله |
Onu tekrar ve tekrar hayal kırıklığına uğratana kadar... ama o da beni hayal kırıklığına uğrattı. | Open Subtitles | إلى أن أخذله مرة بعد مرة لكنه خذلني أيضاً |
hayal kırıklığına uğratmaya dayanamadığım adamı hayal kırıklığına uğratmam gerekse bile. | Open Subtitles | حتى لو يعني هذا أن أخذل الشخص الوحيد الذي لا أستطيع تحمُل أن أخذله |
Onu yüzüstü bırakamam. O zaman beni de bırakma. Her şeyden vazgeçerim. | Open Subtitles | لا تطلبى منى أن أخذله إذن لا تخذلنى أنا |
Washington'un bana verdiği görev hakkında; onu hayal kırıklığına uğratmayacağım. Senide. | Open Subtitles | أياً كانت المهمة التى سيكلفنى بها "واشنطن"، فلن أخذله أو أخذلك |
Uzun süre, eğer bu konuda konuşursam, onu hayal kırıklığına uğratacağımı düşündüm. | Open Subtitles | كنت أعتقد إنني إن تحدثت عنه فإنني أخذله |
Umarım onu hayal kırıklığına uğratmam. | Open Subtitles | كنت أتمنى لو قلت له أنني لن أخذله أبداً |
Babam ölmeden önce, bana annemi koruyacağıma dair bana bir söz verdirdi, onu hayal kırıklığına uğratmayacağım. | Open Subtitles | ...جــوي قبل ان يموت والدى جعلنى أوعده انى سأحمي أمي , انا لن أخذله |
Evinin verandasında, ona bir daha onu hayal kırıklığına uğratmayacağımı söyledim. | Open Subtitles | -لقد وقفت في منزله وأخبرته أنني لن أخذله -ولكنك خذلته |
Onu hayal kırıklığına uğratmayacağım. Hayatım üzerine yemin ederim. | Open Subtitles | لن أخذله أقسم بحياتى |
Oğlum inanıyor. Ve ben onu hayal kırıklığına uğratmayacağım. | Open Subtitles | لكن أبني يصدق ، ولن أخذله |
Onu hayal kırıklığına uğratamam. | Open Subtitles | لم أتمكن من أن أخذله |
Ne yapmaya kalksam onları hayal kırıklığına uğrattım. | Open Subtitles | فأنا أخذله فى كل شىء |
o beni korudu, ve benim tek yaptığım onu hayal kırıklığına uğratmaktı. | Open Subtitles | يحميني، وكلّ أنا أبدا أخذله. |
Çünkü Mike'ı çok önemsediğini biliyorum onu hayal kırıklığına uğratmak istemedim. | Open Subtitles | -لأنني أعرف مدى أهميّة (مايك)بالنسبة إليه ولمْ أرد بأن أخذله. |