Öyleyse neden sandığına reçelli çörek sakladın? | Open Subtitles | لأنك صبي مُقَزِزْ سمين يا جندي بايل لماذا أخفيت كعكة المربى داخل صندوق مُهِمَاتك إذاً ؟ |
Bu bilgileri ne diye polisten sakladın? | Open Subtitles | وأنت أخفيت تلك المعلومات عن الشرطة، لماذا؟ |
Ve gene mantıksal olarak, cesedin neden bulunamadığını da biliyorum çünkü ben sakladım onu. | Open Subtitles | ومنطقياً أعلم أيضاً لمـاذا لم يتمّ العثور على الجثّـة لأنّهـا أخفيت بواسطتي |
Keskin bir şey ya da makas arama. sakladım onları. | Open Subtitles | لا ترهقي نفسك بالتفكير في وسيلة لقتلي لقد أخفيت كل السكاكين |
Bilgi sakladınız ve bu yüzden suç ortağı gibi görünüyorsunuz. | Open Subtitles | هو أنك أخفيت معلومات وهذا يجعلك شريكةً في أختطافه |
Oğlunun kardeşlerinin arabulucusu olmak istediğini onun seni sevdiğini gizledim ondan! | Open Subtitles | حيث أخفيت عليه أن ابنه يريد أن يكون الوسيط لإخوانك و بأنه مغرم بك |
Patty, Louis Tobin'in Şükran Günü'nde Bayan Marchetti'yi aradığını sakladın. | Open Subtitles | باتي أنتِ أخفيت عنّا معرفتكِ باتصال لويس توبن للسيدة ماركيتي بعيد الشكر |
Hata ettiğini hissettiğin için, bu sırrı çok derinlerde sakladın. | Open Subtitles | لقد أخفيت هذا السر لأن بأعماقك أدركت بأنك تقوم بعمل خاطئ |
Ama sen koyduklarını sakladın, durumu aleyhlerine çevirdin. | Open Subtitles | لكنك أخفيت الأشياء التي وضعوها وقلبت الطاولة عليهم |
Cesedi de düşeceğini bildiğin uçağın kargo bölümüne sakladın. | Open Subtitles | أخفيت جثته في عنبر شحن الطائرة التي عرفت إنها ستتحطم |
Elbette, ilk aşkının fotoğrafını bir yere sakladın mı diye iyice bakacağım. | Open Subtitles | بالطبع .. سأذهب لأشاهدهم في كل مكان لمعرفة ما إذا كنت قد أخفيت صورة لحبك الاول |
Vücudumun her hangi bir yerine 100.000 dolar sakladım bulursanız sizin olacak. | Open Subtitles | لقد أخفيت فاتوره قيمتها 100 دولار فى جسدى ابحثى عنها و تكون ملك |
Her durumda kutuyu sakladım ve kötü olmadığınıza ikna olana kadar saklı kalacak. | Open Subtitles | على أية حال, لقد أخفيت الصندوق و سيبقى مخفياً حتى أقتنع أنكم لستم أشرار |
1943'te hala bir öğrenciyken, genç bir adamı ve nişanlısını sakladım. | Open Subtitles | في 1943، كان مازال طالبا، أخفيت شاباً و خطيبته |
Delme yaralarını neden sakladınız? | Open Subtitles | لماذا أخفيت كافة الجروح التي أحدثتها الطعنات؟ |
Bu yüzden güçlerimi gizledim, ta ki yakın bir zamanda meydana gelen bir kaza kendimi dünyaya ifşa etmeye mecbur bırakana kadar. | Open Subtitles | لذا أخفيت قواي حتى وقت قريب حين حصلت حادثة فاضطرتني إلى كشف نفسي للعالم |
Kitaplığı bir kitap arıyormuş gibi etrafında döndürerek duygularını gizledin. | Open Subtitles | أخفيت مشاعرك بالدوران حول المكتبة متظاهرا بالبحث عن كتاب |
Tüm bunları sizden sakladığım için çok özür dilerim çocuklar. | Open Subtitles | إنني آسف جداً لأنني أخفيت عنكم كل هذا يا رفاق |
Evet ama bu sırrı ne zamandır sakladığımı öğrenince polisler bana inanmayacak. | Open Subtitles | لكن الشرطة لن تصدق هذا عندما يكتشفون لكم من الوقت أخفيت الأمر |
Tokyo şehrinin siluetinin görüldüğu bu resimde en yeni gezegen avcısı uzay teleskopu Kepler Mission'dan elde ettiğimiz bazı veriler gizli. | TED | في هذه الصورة لأفق طوكيو، قد أخفيت بيانات من أحدث تلسكوب فضائي للتفتيش عن الكواكب قريب منا، بعثة كيبلر. |
Buraya son geldiğimde biraz mal saklamıştım. | Open Subtitles | المرة الأخيرة التي كنت بها هنا ، أخفيت مخدرات |
Bana yalan söylersen, saçmalarsan, herhangi bir şeyi saklarsan, bacağına bir tane sıkıp, seni arabadan atar ve düştüğün yerde bırakırım. | Open Subtitles | لو كذبت عليَ أو أخفيت عني شيئاً سأطلق رصاصه على ساقك و ألقي بك من السياره و أتركك حيثما سقطت مفهوم؟ |
Dairende bulunan cesede ait adli tıp kanıtını saklıyorum. | Open Subtitles | لقد أخفيت أدلة جنائية عن الجثة التي وجدت على أرضية شقتك. |
Malı nereye sakladığını söyle! | Open Subtitles | لمَ لا تخبرنا بالمكان الذي أخفيت فيه المخدرات؟ |
Kendinle ilgili en önemli şeyi saklıyordun. | Open Subtitles | لقد أخفيت هذا الشئ المهم جداً في حياتك |
Hayatını adadığın kişinin bir sahtekâr olduğunu öğrenmeye katlanamayıp olayı örtbas ettin, değil mi? | Open Subtitles | لم تتحمل حقيقة أنك كرّست حياتك لأجل مُحتال لذا أخفيت الحقيقة ، أليس كذلك؟ |
Öyle akıllıca saklamışsın ki, içmeni beklemek zorunda kaldık. | Open Subtitles | كنت قد أخفيت ذلك كان علينا أن ننتظر حتى قادنا أليها |