"أذنيه" - Translation from Arabic to Turkish

    • kulakları
        
    • kulaklarını
        
    • kulağını
        
    • kulaklarından
        
    • kulaklarına
        
    • kulağı
        
    • Kulaklarının
        
    • kulak
        
    • kulağında
        
    • kulaklarında
        
    • kulağına
        
    • kulağının
        
    • Kulaklarındaki
        
    Ve onunla işleri bittiğinde, kulakları paramparça olmuştu. Open Subtitles وحينما انتهوا من أمره، كانت كلتا أذنيه ممزقتان إرباً
    Ve oyun kurucu olarak... 98 santimetrelik, kulakları da eklerseniz 1,20'lik boyu ile... Open Subtitles وفى الدفاع طوله ثلاثة أقدام أو أربعة إذا أحتسبنا أذنيه
    Bir kadın giysiliyken, kendisini savunmak için ellerini ayaklarını kullandığında erkeğin burnunu, gözlerini, kulaklarını ve yüzünü tırmalar. Open Subtitles عندما تحرك المرأة يديها وأرجلها لتنقذ نفسها فهى تجرح أنف الرجل أو عينيه أو أذنيه أو وجهه
    Eğer gözlerini böyle kapadıysa, kulaklarını kapatamamış demektir. Open Subtitles ولكن تغطية عينيه بهذا الشكل تعني بأنه لم يكن بإمكانه تغطية أذنيه
    Senin görevin ona tatlı olduğunu ve kulağını temizlemesini söylemek. Open Subtitles عمـلك أن تقولي لـه أنه جميل و أن ينظف أذنيه
    Kanaması vardı gözlerinden, kulaklarından, burnundan hepsi bu. Open Subtitles جسناً, كان يدمي منعينيه,و أذنيه,وأنفه , هذا كل شئ
    Köşeye oturtur kulaklarına donut bile takabilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تضعيه في زاوية وتعلّقي الكعكات من أذنيه.
    - Bu adamın sol yanağında yara izi var. Bunun ise iki kulağı da piercingi var. Open Subtitles هذا الشاب لديه الآن جرح على خده الأيمن ، وهذا مطعون بالسكين في أذنيه
    Evet, bu kulaklarla onu ancak bir anne sevebilir. Kulaklarının nesi varmış? Open Subtitles أمه فقط ممكن تحبه بتلك الأذنين ما مسألة أذنيه ؟
    Kuyruğu bacaklarının arasına gider ve cinsel organlarını örter, kulakları düşer. Open Subtitles يدخل ذيله بين رجليه مغطيّاً أعضائه التناسليّة و يخفض أذنيه
    Tiny çok kötü yandı, kulakları ve derisinin çoğu yok oldu. Open Subtitles لكن تاينى أحترق بشكل سئ أذنيه تدمرت كلها ومعظم جلده
    kulakları nasıldı.Dikkat çekecek kadar büyük müydü? Open Subtitles ماذا عن أذنيه ؟ هل كانتا كبيرتان بشكل خاص؟
    Babam annemin sesini duyduğu zaman kulaklarını söküp, bir daha görmemek için de.. Open Subtitles تجعله يريد تمزيق أذنيه و تخيطهم على عينيه
    Partnerleriniz omuzlarınıza masaj yaparken siz de onun kulaklarını ovuşturun. Open Subtitles بينما ينزل شريكك لكتفيك، فمدّي يديك والمسي أذنيه.
    Anuk'u okulda izliyor olsam gürültü azaltıcı kulaklıklar ve ses izleme sez sızdırmayan odaların yerini alırdı ve kulaklarını muayene etmek için de mikroskop yerine telefon adaptörü kullanırdım. TED إذا كنت أقوم بفحص أنوك في المدرسة، فالسماعات التي تعمل على رصد وتخفيف الضجيج ستحل محل غرفة عازلة للصوت، وسأستعمل محول هاتف عوض مجهر لفحض أذنيه.
    kulağını deldiren erkek hiç tanımıyorum çünkü ben özel okula gittim. Open Subtitles حسنا, أنا لا أعرف أي شخص لديه ثقب في أذنيه لأني إلتحقت بمدرسة أهلية
    kulaklarından kıllar fışkırdığı düşünülürse, bu tuhaf. Open Subtitles وذلك غريب، بإعتبار إن لديه شعر ينمو من أذنيه
    O sana güvenmeden onun kulaklarına dokunamazsın. Open Subtitles لا يمكنك لمس أذنيه إلا إذا كان يثق بك. هل أنت بخير؟
    Yani kulağı delik birilerini arıyorduysan korkarım yanlış yere geldin. Open Subtitles فلو كنت تبحث عن شخص أذنيه على الأرض أخشى أنك جئت المكان الخاطئ
    Bir zamanlar Kulaklarının arkasına sandal ağacı takan bir erkek arkadaşım vardı. Open Subtitles كان لدي صديق حميم ,كان يرتدي الصندل خلف أذنيه
    kulak deliğin yokmuş gibi yapacaksın. Open Subtitles ستكونن بمثابة من لايملك ثقوب في أذنيه
    Gerçi şaşırmadım, kulağında da bir sürü tüy uzamış. Open Subtitles وذلك غريب، بإعتبار إن لديه شعر ينمو من أذنيه
    Onu ciğerlerine çeker, kulaklarında yuvalandırırdı. Open Subtitles وكان يتنفس منها وبها وكانت تسكن حتى بأعماق أذنيه
    Sen onun kulağına fısıldayınca ben gergin oluyorum ne söyleyeceksen sesli söyle. Open Subtitles . أنا أثوتر عندما تهمس في أذنيه . قل أي شيء تريده علناً ، سوف لن أثوتر
    Her bir kulağının üzerinde bir dilim pastırma varmış kravat yerine boynunda 2.5 metrelik bir yılan asılıymış. Open Subtitles فوق كل أُذن من أذنيه ، توجد قطعة من لحم الخنزير و حول عنقه ثعبان بطول ثمانية أقدام كربطة عنق
    Hepsi gerçekleşiyor. Neden Kulaklarındaki kanama durmuyor? Open Subtitles سيتحقق كل ذلك لماذا لا تتوقف أذنيه عن النزف؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more