| Ben yapmam gerekeni yaptığımı biliyorum çünkü seni vurdu, seni öldürmek istedi. | Open Subtitles | أعرفُ أني فعلتُ ما فعلتُه لأنهُ أطلقَ عليكَ النار أرادَ أن يقتلَك |
| Dallas, ölü Yahudi ve zencilerin cesetlerini gömen bir buldozer resmi istedi. | Open Subtitles | لقد أرادَ دالاس صورةً لكومةٍ من اليهودُ والسودُ الموتى تدفنهم جرافةٌ أرضاً |
| Sevdiği şehirleri son bir kez ziyaret etmek istiyordu. | Open Subtitles | أرادَ القيَاْم بزيارةً بضعة مِنْ مُدنِه المفضّلةِ |
| Her ay doktorun denemek istediği yeni bir ilaç oluyordu. | Open Subtitles | كُلّ شهر، كان هناك مخدّر جديد الذي الطبيب أرادَ المُحَاوَلَة. |
| Tüm bu olayların başlamasının nedeni, arkanda olduğunu sana kanıtlamak istemişti. | Open Subtitles | هذا الأمرُ كلّهُ بدأ لأنهُ أرادَ بأن يُثبت ،لك أنهُ يحميك |
| Levritt benim için sadece bir tercih olduğundan emin olmak istemiş. | Open Subtitles | ليفريت أرادَ التَأْكيد بأنّني كَان عِنْدي فقط خيارُ واحد متوفر لي. |
| Baban kendinin sahip olmadığı her şeye sen sahip ol istedi. | Open Subtitles | أرادَ والدكَ أن تصبح كل شيء لم يقدر هو أن يكونه |
| Çünkü, size yardım edebilmek için yakınınızda olmak istedi. | Open Subtitles | لأنة أرادَ ان يَكُونَ بقربك لمُسَاعَدَتك |
| Sonra benden kurtulmak istedi çünkü sana anlatmak istedim. | Open Subtitles | ثمّ أرادَ ضَرْب الخري خارج منّي لأن أردتُ إخْبارك. |
| Herhalde Frasier milinden biraz daha toplamak istedi. | Open Subtitles | أَحْسبُ شخص ما أرادَ الجَمْع بضعة أميال فرايزر أكثر متكرّرة. |
| Doğum gününüz için hoş bir şey yapmak istedi. Patenci maymunları istememişsiniz. | Open Subtitles | أرادَ أَنْ يَعمَلُ شيءُ لطيفُ بعد رَفضتَ قرودَ التزلُّج. |
| Çünkü 3 yıl boyunca bir arada olmamızı istiyordu. | Open Subtitles | لأنة أرادَ العَيْش معنا لثلاث سَنَواتِ أكثرِ |
| Evi çocuklarla doldurmak istiyordu. | Open Subtitles | أرادَ ملئ البيتَ بالأطفالِ لكن اعطني بطانية |
| Bir beyazın, bir siyahı vurmasını istiyordu. - Niye? | Open Subtitles | أرادَ رجُلاً أبيَض يُطلِق النار على رجلٍ أسوَد |
| Ya öldürmeyi bırakma sebebi istediği kurbanı bulup onu elinde tutmak istemesiyse? | Open Subtitles | الذي إذا تَوقّفَ عن القَتْل لأن وَجدَ الضحيّةَ أرادَ حقاً وتَمسّكَ بها؟ |
| Bugüne kadar çalıştığım yapımcıların hepsi de açılıştan bir gün önce, oyundan vazgeçmek istemişti. | Open Subtitles | تَعْرفُ أنا أبداً مَا عَملتُ مَع المنتجين الذي مَا أرادَ سَحْب السدادةِ قبل الليلِ الإفتتاحيِ؟ |
| Birileri bir şeyleri görmesini istemiş. | Open Subtitles | شخص ما أرادَ الجَعْل المتأكّد رَأى شيءاً. |
| yemin ediyorsun ha, ama, Billy'nin, Blaisdell ile sadece konuşmak istediğini gördün değil mi. | Open Subtitles | أنت سَتُقسمُ حَسَناً، لكن، أنت سَتُقسمُ بان بيلي قالَ انه أرادَ فقط أَنْ يَتكلّمَ مع بليسديل. |
| Ne olursa olsun, sizin iyi olduğunuzdan emin olmak istiyormuş. | Open Subtitles | مهما يَحْدثُ، أرادَ تَأْكيدك كُلّ الموافقة. . |
| Ben de biliyorum tüm yaz süreceğini. Ama iş isteyen oydu. Botu da karaya çek bu arada. | Open Subtitles | أرادَ العمل الآن و حْصَلُ عليه وأنا أُريدُ ذلك القارب خارج الماء |
| Dediğim gibi kurtulmak için sergilediğiniz becerinizi kutlamak istedim. | Open Subtitles | بينما كنت دايما بقول أرادَ مَدْح الخداع والمهارة التي اظهرتها في تَجَنُّب الأسرِ المؤكد تقريباً |
| - Derek, bir uğrayıp hoşçakal demek istemiştim. | Open Subtitles | ديريك، فقط أرادَ للتَوَقُّف في ورأي مع السّلامة. |
| Hiçbir şey istemedi. | Open Subtitles | أرادَ بدون مقابل. مارسْ الجنس معك، يُمارسُ الجنس مع إي سي كْي إل إي. |
| Ve eğer halk, az önce tanımladığınız türde insanları görmek istiyorsa. | Open Subtitles | إذا أرادَ الناسَ أَنْ يَرو بأَنْك مَوْصُوف، أنت تَرْسمُ الخطوطَ. |
| Bence bize zarar vermek isteseydi, bu kasedi CNN'e gönderirdi. Bunu hala yapabilir. | Open Subtitles | أعتقد إذا أرادَ لإيذائنا، هو يُمْكِنُ أَنْ أرسلَ الشريطُ إلى السي إن إنِ. |