Ben sadece onun da benim yaşadığım deneyimleri tatmasını istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أردته أن يواجه نفس الأشياء التي كانت لدي |
Sadece benden duymanı istedim çünkü bana güvenmenin ne kadar önemli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | كل ما أردته أن أكون أنا التي تخبرك لأنني أعرف أهمية ثقتك بي |
Bizsiz gitmesini istedim. Hançer kayıp. | Open Subtitles | لقد أردته أن يذهب بدوننا لقد اختفى الخنجر |
O zaman, hep yapmasını istediğim ama ona hiç söylemediğim şeyler neler? | Open Subtitles | إذن ما هي الأمور التي أردته أن يفعلها، لكنني لم أقلها أبداً؟ |
Eğer onu şanslı termometremiz olarak kalmasını istiyorsan, asla yıkama onu. | Open Subtitles | و إذا أردته أن يكون مقياس جالب للحظ عليك ألا تغسليه |
Ah, Bir saniyeliğine de olsa, gerçekten bize katılmasını istemiştim. | Open Subtitles | لثانية هناك , أنا في الحقيقة أردته أن ينضم إلينا |
Okuldaki gibi başka birinin parlak zekanı takdir etmesini istiyordun. | Open Subtitles | هذا ما أردته, أن يعلم شخص آخر. |
Sana şimdiye kadar ondan hiç bahsetmedim çünkü onu korsan gibi değil bir beyefendi gibi yetiştirmek istedim. | Open Subtitles | حسنا، لم أخبرك بهذا الأمر من قبل لأني أردته أن ينشأ. . . |
Gevşetmemesini söyledim ona. Misafirlerimiz için iyi görünmesini istedim. | Open Subtitles | أخبرته بألا يرخيها أردته أن يبدوا لطيفا للضيوف |
Keşke birşey söyleseydi. Sadece bir şey söylemesini istedim. | Open Subtitles | اذا قال فقط شئ ما اقصد , اذا أردته أن يقول أى شئ |
Onun mutlu ve normal olmasını istedim, anlıyor musunuz? | Open Subtitles | أنا فقط أردته أن يكون سعيدا وفي وضع طبيعي, أتعلم؟ |
Şu acınası hayatında bir kere de olsa o kızı elde etmeni istedim. | Open Subtitles | كل ما أردته أن تحظى بالفتاة لمرة واحدة في حياتك التعيسة |
Polis köpeği olmasını ben istedim ama şimdi benim için hiç zamanı yok. | Open Subtitles | أردته أن يصبح كلباً بوليسياً لكنه الآن لا يملك وقتاً لي |
Çaresizce bunun işe yaramasını istedim. | Open Subtitles | لقد أردته أن ينجح بشدّة جميعنا أردنا ذلك |
Biliyorum ama bak biz o kadar çok ayrıldık ki o kadar çok onun perişan olmasını görmek istedim ki... | Open Subtitles | نعم أعرف ولكن أنظري لقد تفرقنا العديد من المرات والعديد أردته أن يكون يائسا |
Bütün istediğim Baş Komiser olmak ve şimşekleri üzerime çekmekti. | Open Subtitles | وجلّ ما أردته أن أصبح قائداً و أرمي بعض الصواقع |
Yapmak istediğim tek şey seni ve Rosie'yi korumaktı; sadece bu. | Open Subtitles | كل ما أردته أن أبقيك أنت وروز بأمان هذا كل شيء |
İstediğim tek şey... senin beklentilerini gerçekleştirmekti, Caesar. | Open Subtitles | ..كل ما أردته ..أن أكون مثلك أيها القيصر |
Haydi! Başlayın! Hey, eğer topu atmasını istiyorsan, ona bunları söyle. | Open Subtitles | ــ هيا، ارمِ الكرة ــ إن أردته أن يرمي الكرة قُل هذه الجملة |
Biliyorum. İşe yaramasını çok istemiştim çünkü ismi çok sevdim. | Open Subtitles | أعلم , أردته أن ينجح لأنني أحب الاسم جدا |
Onun da senin gibi depo ajanı olmasını istiyordun. | Open Subtitles | أردته أن يكون عميل مستودع مثلك |
Belki diğerlerinden daha fazla bunun olmasını istedin ama kilometrelerce ötede gerçekleşen bir kazaya sebep olmuş olamazsın. | Open Subtitles | ربما أردته أن يحدث أكثر . من المرات الأخرى . لكنك لم تستطيع أن تسبب وقوع حادث حتى الآن |
Polisin bunu ciddiye almadığını... ama birkaç gün evde kalacağımı ve onun da kalmasını istediğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أن الشرطة لم تأخذ الأمر بجدية ولكنهم يريدون مني البقاء هنا لبضعة أيام وأنا أردته أن يبقى معي |
İstiyordum ki, herşeyin usulüne uygun yapıldığını görsün. | TED | لأنني أردته أن يشعر أن هذا كله يتم بمنتهى الشفافية و الوضوح. |