"أرسلني" - Translation from Arabic to Turkish

    • yolladı
        
    • beni gönderdi
        
    • gönderdi beni
        
    • gönder
        
    • gönderin
        
    • gönderen
        
    • gönderdiği
        
    • gönderdiğini
        
    • istedi
        
    • yolla
        
    • yolluyor
        
    • yollayın
        
    • göndermiş
        
    Patronum beni senin peşine yolladı çünkü tanıdık yüzün işleri hızlandıracağını düşünüyor. Open Subtitles رئيسي أرسلني خلفك لأنّه يظن أنّ وجها مألوفا سيساعد على تسريع الأشياء.
    Ev sahibiniz duvardaki kaçağa bakmam için beni yolladı. Open Subtitles المالك أرسلني للتحقق من وجود تسريب مياه في الجدران
    Kötü haberi duyar duymaz, Kral hemen beni gönderdi. Üzülmenin artık faydası yok. Open Subtitles ما إن سمع الملك الخبر حتى أرسلني إلى هنا ولكن بدون جدوى للأسف
    Seni eve getirmem için gönderdi beni. Bütün Noel birlikte olacağız. Open Subtitles هو أرسلني لكي أُحضِرك إلى المنزل سوف نقضي الوقت معاً طوال فترة الميلاد.
    En azından bakmam için beni gönder oraya. Open Subtitles لكن على الأقل أرسلني إلى هناك لأتحقق من الأمر
    Beni eve gönderin Albay, aksi halde istifa ederim. Open Subtitles أرسلني إلي وطني يا سيادة العقيد و إلا سوف أستقيل
    O evrenin mucizesi insanoğlu, beni uzaya gönderen o muhteşem çelişki, hala kardeşleriyle savaşıp, komşusunun çocuklarını aç bırakıyor mu? Open Subtitles ، هل ذلك الرجل ، أعجوبة الكون ، ذلك التناقض المجيد الذي أرسلني إلى النجوم ، مازال يشن حربا على أخيه
    "...babamın beni gönderdiği Liceu'ya devam ettim." "Tüm ülkedeki en disiplinli okuldu." Open Subtitles دخلت مدرسة "باليسيو" التي أرسلني" "إليها أبي, أكثر مدرسة صارمة في المدينة
    Bir şeyler giy, Alfonso'yla konuş. Seni Ralph'in gönderdiğini söyle. Open Subtitles اذهب وأحضر الملابس وقابل المدير ، قل له رالف أرسلني
    Selam, babam gelemedi, ve yerine beni yolladı. Open Subtitles مرحبا . والدي لم يستطع الحضور, لذلك أرسلني بدلا عنه.
    Hayır. Calitri beni sana bir soru sormam için yolladı. Open Subtitles لا لا ،كاليتري أرسلني هناك لأسألك سؤالاً
    Calitri bir soru sormam için yolladı. Open Subtitles لا لا ،كاليتري أرسلني هناك لأسألك سؤالاً
    Romanya'daki bir büyücü meditasyon tekniklerini öğrenmem için beni oradaki rahiplerin yanına yolladı. Çok yoğun bir meditasyon. Open Subtitles مشعوذ روماني أرسلني إلي بعض الرهبان هناك لكي أتعلم بعض تقنيات التأمل
    Prenses, sizi kurtarmam için beni Lord Farquaad yolladı, tamam mı? Open Subtitles أيتها الأميرة، أرسلني اللورد فاركواد لإنقاذك..
    Beni Smallville' e yolladı, çünkü arkaik iş uygulamalarına karşı çıkacak insanlar yerine, asalakları tercih eder o. Open Subtitles أرسلني والدي هنا لأنه يحب أن يحيط نفسه بالكسالى على أن يحاط بالناس الذين يتحدون طرق عمله القديمة
    Sizi içeri girerken görmüş ve burada beklemenizi söylemek için beni gönderdi. Open Subtitles لقد رآكِ وأنتِ تدخلين الى هُنا و أرسلني لإخبارك أن تنتظريه هُنا
    Bay Opalsen, sizi tiyatroya götürmem için beni gönderdi, efendim. Open Subtitles و لقد أرسلني السيد " أوبالسن " حتى أوصلك للمسرح
    Yönetim kurulu gönderdi beni. Durmamanız gerekiyordu. Open Subtitles مجلس الإدارة أرسلني لم يكن من المفترض أن تتوقفي
    Mahkeme gönderdi beni. Şartlı tahliyedeyim. Open Subtitles القاضي أرسلني إلى هنا, وأنا تحتَ المُراقبة.
    - Aman Tanrım! Beni aya gönder, seni hayvan. Aya gönder! Open Subtitles أرسلني إلى القمر أيها الوحش أرسلني إلى القمر
    Çocuklarım tehlikede. Beni Kolombiya'dan başka yere gönderin. Open Subtitles طفلاي في خطر أرسلني إلى أي مكان آخر غير كولومبيا
    Beni gönderen adam. Bana, yeryüzünü dolaşmamı söyleyen adam. Open Subtitles الرجل الذي أرسلني الرجل الذي أخبرني أن أجوب الأرض
    Ben Amiralin gönderdiği yere gittim çünkü Amiral gönderdi beni. Open Subtitles ذهبت إلى هناك لأن القائد أرسلني لأنه من أرسلني
    Beni oraya içimdeki askeri dehayı gördüğü için gönderdiğini düşünmüştüm. Open Subtitles أعتقدت بأنه أرسلني هناك لأنه اكتشف صفة الذكاء العسكري بداخلي
    Lütfen kabul edin. Benden bunları söylememi istedi, ben de söyledim. Open Subtitles أمل روما وهذا ما أرسلني من أجله، وهو ما أقوم به
    Beni yolla ama diğerlerini bırak lütfen. Open Subtitles أرسلني , لكن دع البقية , أرجوك
    Tembel işte. Mazeret bildirmek için bile annesini yolluyor. Open Subtitles إنه كسول بعض الشيء، لقد أرسلني عوضاً عنه
    Beni, Amerika ya da Avrupa'ya yollayın. Anladınız mı? Open Subtitles أرسلني إلى الولايات أو أوروبا ، حسناً هل فهمت ؟
    Yukarıda ne olduğunu biliyordu. Buna rağmen yine de beni göndermiş. Open Subtitles كان يعلم ما يوجد في الفضاء، ولقد أرسلني على أي حال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more