Yarın sabah buradan gitmesini istiyorum. Onu bu evde istemiyorum. | Open Subtitles | أريدها أن تغادر فى الصباح لا أريدها فى هذا المنزل |
Gitmesini istemiyorum, ama bu konuda yapabileceğim hiç bir şey yok. | Open Subtitles | ،لا أريدها أن تذهب وليس بوسعي القيام بأيّ شيء حيال ذلك |
Sarhoş halde onun araba kullanmasını istemiyorum. Orada tanıdığım tek insan sensin. | Open Subtitles | لا أريدها أن تقود وهي ثملة أنت الرجل الوحيد المتواجد الذي أعرفه |
İyi olduğundan emin olmak istedim. Başına bir şey gelmesini istemem. | Open Subtitles | . أردتُ التأكد من أنها بخير لا أريدها أن تتأذى |
Onun incinmesini istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أريدها أن تتورط بشىء من الممكن أن يجرحهـا |
Çünkü onu öldürmek istedim, çünkü adamlarımı Kansas'a öldürmek için gönderdim. | Open Subtitles | لإني كنتُ أريدها أن تموت لإني أرسلت رجالي لقتلها في كانساس |
Hyman Roth ile önemli bir işim var, bozulmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لدى صفقة مهمة مع هايمن روث و لا أريدها أن تفشل |
Şu anda, Hyman Roth ile önemli bir iş üzerindeyim. Ve tatsızlık istemiyorum. | Open Subtitles | لدى صفقة مهمة مع هايمن روث و لا أريدها أن تفشل |
...böyle bir şeyden etkilenmesini istemiyorum. | Open Subtitles | وليس هذا هو الانطباع الذي أريدها أن تختاره |
- Ben yetenekli olmasını istemiyorum. - Bunu demek istemedin. | Open Subtitles | ـ أنا لا أريدها أن تكون موهوبة ـ أنت لا تعنين ما تقولين |
Onu gördüm. Ve onun çirkin, yağlı kafasını buraya sokmasını istemiyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أريدها أن تطفو، برأسها الدهني في هذه الانحاء، |
Onun yalnız büyümesini istemiyorum. Yalnız büyümek iyi değildir. | Open Subtitles | لا أريدها أن تكبر وحيدة، ليس من الجيد النمو وحيداً. |
Biliyorum ama sadece Barry ile evlenmediğim için hayatımın boktan olduğunu düşünmesini istemiyorum... | Open Subtitles | أنا أعلم ،و لا أريدها أن تظن هذا بي لأنني لم أتزوج باري و حياتي أصبحت بائسة |
Kontrol etmek istemiyorum. Bunun gitmesini istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أُسيطر عليها أنا أريدها أن تزول |
Babasının hayat şartlarına boyun eğerek yaptığı hataları yapsın istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريدها أن ترتكب نفس خطأ والدها لتقبل الحياة و تقبل الظروف |
Benim halletmem gereken birkaç işim var ve onu yalnız bırakmak istemiyorum. | Open Subtitles | لديّ بعض الأشياء التي أريد ان أقوم بها و في الحقيقة لا أريدها أن تبقي بمفردها |
Senin için değerini biliyorum ve duygusal zorbalıkla senden para... -...istemesini istemiyorum. | Open Subtitles | أعرف كم كانت تعني لك ولا أريدها أن تبتزك عاطفياً |
Okullardan uzak tutulmasını isterim. Çocuklara satılmasını istemem. | Open Subtitles | لا أريدها قرب المدارس و لا أريدها أن تباع للأطفال |
Polisi şüphelendirmesini istemedim. | Open Subtitles | لم أكن أريدها أن تقول شيئا قد ينذر الشرطة |
Düşünmesini istediğim şeyi düşünmeye başladım gözlerinin içine baktım ve tombala! | Open Subtitles | بدأت أفكر فيما أريدها أن تفكر به نظرت إلى عينيها وأصبت! |
Hem senin için, hem de benim için anlam ifade eden bir şey yapmak istediğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنني أريدها أن تكون ذات معنى مثلما لها معنى عندك. |
Çünkü, tabi ki, bu gerçekten yakalayabileceğiniz bir şey değil, ama bunun her zaman bir şekilde fotoğraf makinesiyle çekilmiş gibi görünmesini isterim. | TED | لأنها بالطبع ليست بالشيء الذي يمكن التقاطه في الواقع لكنني دائما أريدها أن تبدو وكأنها التقطت كصورة |
Karımın kurşun yaralarını değil, tenis kazalarını tedavi etmesini istiyorum. | Open Subtitles | لا أريد لزوجتى ان تحيا حياة بائسة بل أريدها أن تعيش حياة سالمة |
Aynı zamanda güçlü ve berrak bir dile sahip olmasını istiyorum ve fotoğrafladığım insanlara olabildiğince adalet getirmesini... | TED | وأيضاً أريدها أن تكون قوية وبليغة، ولتخدم أقصى ما يمكن العدالة لتجربة الناس الذين أقوم بتصويرهم. |