Senin yardımınla daha iyi öğretmen oldum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أشكرك كفايه أصبحت أستاذا أفضل بفضلك |
Ona verilen her karmaşık katil profilini çözdüğünde,... şaşırtıcı biçimde kendini öğretmen olarak buluvermiş. | Open Subtitles | بعد قيامه بحل كل قضيه توكل له ولكنه فجأه قام بتغيير وأصبح أستاذا |
öğretmen olmak, öğrenciler için geleceğe bir kapı açmak demektir ve ben rezil ettim. | Open Subtitles | لأن أكون أستاذا يقدم لطلابه طريق للمستقبل وأفسدت الأمر |
Bir devlet üniversitesinde profesördü; bu sayede kağıt işlerinin nasıl olduğunu çok iyi bilir. | TED | لقد كان أستاذا جامعيا في جامعة الولاية؛ فهو يعرف كيف يبدو العمل الورقي. |
Sergio universitede bir profesördü. | TED | سيراجو كان أستاذا في الجامعة . |
Üniversitede Yerel Amerika derslerine giren bir öğretmendi. | Open Subtitles | كان أستاذا لدراسات أمريكا زارة الأصلية في الجامعة. |
İşin ilginci öğretmen erkek, öğrenci kız olsaydı 20 yıl ceza alırdı ve bunların hiçbiri yaşanmazdı. | Open Subtitles | المثير هو انه لو كان أستاذا و طالبة لسجن لمدة 20 عاما و لما حصل اي من هذا |
Şu an bir yerlerde gelecek vadeden bir öğretmen var bir eğitim fakültesinde bir profesörün "olaya dahil etmek" hakkında hem de mümkün olan en itici şekilde nutuk çekmesini izliyor. | TED | في هذه الأثناء هناك مدرس طموح في مؤسسة للدراسات العليا التعليمية يشاهد أستاذا يثرثر دون توقف حول الإشراك بطريقة أبعد ما تكون عن الإشراك. |
Siz hiç öğretmen olmadan önce. | Open Subtitles | قبل أن تكون أستاذا |
Paul Vincent, Kolombiya Üniversitesin'de bir profesördü. | Open Subtitles | (بول فينسانت) كان أستاذا فى جامعة كولومبيا |
Evet, hatırlıyorum. Adam profesördü. | Open Subtitles | نعم ، أتذكر ذلك ... كان أستاذا |
Evet, hatırlıyorum. Adam profesördü. | Open Subtitles | نعم ، أتذكر ذلك كان أستاذا |