"أسوأ يوم" - Translation from Arabic to Turkish

    • kötü günüydü
        
    • kötü günü
        
    • kötü gününü
        
    • kötü gün
        
    • kötü gününde
        
    • kötü günüm
        
    • kötü gününe
        
    • kötü gününün
        
    Ama o hayatımın en kötü günüydü, Becky'nin de öyle. Hala da aynı! Open Subtitles لكن ذلك اليوم كان أسوأ يوم بحياتي وبحياتها وما زال كذلك
    Buraya geldiğin gün hayatımın en kötü günüydü. Open Subtitles يوم وصولكَ إلى هنا، كان أسوأ يوم بحياتي.
    Karısının öldüğü günün hayatının en kötü günü olduğunu söylemişti. Open Subtitles اليوم الذي توفيت فيه قال بأنه أسوأ يوم في حياته
    Hayatimin en kötü günü. Ben odama gidiyorum. Open Subtitles كان هذا أسوأ يوم في حياتي إني ذاهب لغرفتي
    Beni gördüğünüzde hayatınızın en kötü gününü geçirdiğinizi düşünmenizi isterim. Open Subtitles أحب أن أقول أنه إذا رأيتني فهو أسوأ يوم في حياتك
    Yani, daha kötü olamam değil mi? En kötü gün. Open Subtitles أعني, لا يمكن أن تسوء الأمور أكثر, صحيح؟ نعم أسوأ يوم على الإطلاق.
    Antonio Betz, kötü gününde bile daha iyi bir adamdı. Open Subtitles - حضرة المشرفة... - كان (أنطونيو بيتز) أفضل رجل في أسوأ يوم له.
    Bugün hayatımın en kötü günüydü. Open Subtitles ولعلمكِ، لقد أمضيت أسوأ يوم في حياتي حقاً؟
    O gün hayatımın en kötü günüydü. Open Subtitles ليندسي: وكان ذلك اليوم أسوأ يوم في حياتي.
    Burdan atıldığım gün hayatımın en kötü günüydü. Open Subtitles لقد كان أسوأ يوم في حياتي الطرد من هنـا
    Hayatımın en kötü günüydü. Open Subtitles أسوأ يوم في حياتي
    Hayatımın en kötü günüydü. Open Subtitles كان أسوأ يوم في حياتي
    Hayatımın en kötü günüydü. Open Subtitles كان هذا أسوأ يوم بحياتي
    ben dün hayatımın en kötü günü olduğunu düşünüyordum. Open Subtitles لقد ظننت أن الأمس كان أسوأ يوم في حياتي،
    Biri bana açıklar mı neden hayatımın en kötü günü? Open Subtitles هل سيشرح لى أحداً ما، لماذا هذا أسوأ يوم في حياتي؟
    Hayatının en kötü günü, o zindanda hapsedilmekti. Open Subtitles أسوأ يوم في حياتك تخوض في الطابق السفلي.
    Hayatınızın en kötü günü için onurlandırmak garip bir şey. Open Subtitles نوعًا ما غريب أن يتم تكريمك على أسوأ يوم في حياتك.
    Hayatımın en kötü gününü yaşıyorum ve sen ansızın karşıma çıkıyorsun. Open Subtitles إنه أسوأ يوم في حياتي و أنتِ فجأة أصبحتِ كالملاك
    Çünkü ben, okulların, pazartesinin yeme bozuklukları için en kötü gün olduğunu görebilmelerini istiyorum ki öğünleri buna göre ayarlasınlar ve danışmanları pazartesi günü orada olsun. TED لأنني أريد من المسؤولين عن المدارس أن يعرفوا أن يوم الاثنين هو أسوأ يوم لاضطرابات الأكل، وذلك ليتمكنوا من التخطيط للوجبات وجلب مستشاري التوجيه ليكونوا بالمدرسة يوم الاثنين.
    Ya da belki de bu şimdiye kadar ki en kötü günüm olacak. Open Subtitles أو .. ربما هذا سيكون أسوأ يوم على الأطلاق
    Ailem fotoğraf çekileceğimiz zaman o kadar kavga ederdi ki her zaman yılın en kötü gününe dönüşürdü. Open Subtitles وهذا دائماً يتحوّل إلى أسوأ يوم في السنة فقط اخرس وارتدي قبعتك
    Bu da benim hayatımın en kötü gününün başlangıcı ve sen beni cesaretlendiriyorsun. Open Subtitles و ها هو أسوأ يوم في حياتي سيبدأ و أنت هنا تشد أزري نحن معا..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more