"أشتاق" - Translation from Arabic to Turkish

• özlüyorum
• özledim
• özleyeceğim
• özlediğimi
• özlediğim
• özlemiyorum
• özlemeyeceğim
• özlemişim
• özlemedim
• özlediğimde
• arzuluyorum
• sabırsızlanıyorum
• özlemem
• özlemeye
• özlem

Biraz zaman geçince insanları özlemezsin diyorlar ama bence seni ilk ayrılmamızdan çok daha fazla özlüyorum şu an.
"يقولون أنّك لا تشتاق للناس عندما تمرّ فترة من الزمن،" "لكن أعتقد أنني أشتاق إليك أكثر من بداية فراقنا."

Seni seviyorum. Seni özlüyorum. Tanrım, eve dönmeni istiyorum.
أحبك، أشتاق إليك، يا إلهي كم أريدك أن تعودي للبيت

Shaw Adasında Noeli ve denizin kokusunu özledim:
أشتاق لأعياد الميلاد في جزيرة شو و أشتلق لرائحة البحر

Ben, beraber yaptığımız her şeyi özledim.
أشتاق إلى كل الأفعال التي كنا نفعلها معاً.

Kimlerle olduğunu merak edeceğim. Seni özleyeceğim.
لن أعرف مع من تقضي لياليك وسوف أشتاق إليك

Dün özlediğim karımdı, bu gece yalnız yatağımı özlüyorum.
البارحة قلت بأنني أشتاق إلى زوجتي الآن أشتاق إلى سريري

O manyak bir orospu çocuğuydu. Onu özlüyorum. Gerçekten.
كان مجنوناً سافلاً أشتاق إليه, أشتاق إليه حقاً

Cevaplarının evet veya hayır olduğu zamanları özlüyorum.
أشتاق للأيام التي تكون فيها إجابتك بــ نعم أو لا

Anne babamı özlüyorum. Selam Anne, selam Baba!
و أشتاق لأهلي مرحباً يا أمي مرحباً يا أبي

Gerçek şu ki, onları görebilmeyi çok isterdim. Onları deli gibi özledim.
في الحقيقة أتمنى رؤيتهم أشتاق اليهم بشدة

Mesajını aldım ve aramamaya çalıştım ama seni özledim.
تلقيت الرسالة حاولت تجاهلها، لكن أشتاق إليك

Bak, nasıl hissettiğini biliyorum. Onu ben de özledim.
انظري, أعرف كيف تشعرين أنا أشتاق إليه أيضاً

Hayat dolu... kişiliğini özledim, ve sempatikliğini... yüreğini, bilirsin, hakkında ki herşeyi sanırım özledim.
طبيعته المندفعة, جانبه البسيط, قلبه. أشتاق لكل خصلة فيه.

seni özleyeceğim. - Seninle çalışmak gerçekten güzeldi.
سوف أشتاق إليكَ فقد كان ممتعاً العمل معكَ

Bu yeri özleyeceğim haklı olduğumu kanıtlıyor.
سوف أشتاق إلى هذا المكان الذي أثبت أنني كنت على حق

Evet Anne. Her şeyi hatırlıyorum. Seni ne kadar özlediğimi hatırlıyorum.
أجل يا أمي، انا أتذكر كل شئ أتذكر كم أشتاق إليكِ

Gitmo'ya giderken bindiğimiz Gulfstream'i özlediğim resmî kayıtlara geçsin lütfen.
أرغب بتسجيل هذه الرحلة أنني أشتاق لطائرة المهم المستعجلة لجوانتنامو

Birileriyle çıkmayı özlemiyorum.
لا أشتاق للمواعدة ، هي أكاذيب وتوتر لكنني أشتاق للجنس.

Burnumun kanamasını, başağrılarını falan hiç özlemeyeceğim.
لن أشتاق إلي نزيف الانف أو أوجاع الرأس وغير ذلك من الأشياء

Duygusallığımın kusuruna bakma. Bunu özlemişim.
آسفٌ لكوني أصبحتُ عاطفياً لكني أشتاق إليه

Ben seni özlemedim. Aslında iğrenç bir şekilde ihanet ettim sana.
أنا لم أشتاق اليك,في الحقيقة .لم أكن مخلصة لك

Ama onları çok özlediğimde yardımı dokunuyor.
لكن البكاء يساعدني كثيراً عندما . أشتاق إليهم

Kültürü arzuluyorum ve eğlenceye susamış haldeyim.
أنا أشتاق للثقافة و عطشى للترفيه

Yola çıkmak için sabırsızlanıyorum. Ustü açık arabanızı seviyorum.
أشتاق للإنطلاق لأننى أحب السيارة المكشوفة

Anlarsın, bunun büyük bir mesele olduğunu düşünmüyorum, ve... özlemem, anlarsın ya, böyle bir şey.
لا أعتقد أنه بالأمر الهام و... لن أشتاق إليه

Aslına bakarsan ben karını özlemeye başladım. Kapa lan çeneni!
ـ اللعنة، بالواقع بدأت أشتاق لزوجتك ـ لمَ لا تخرس بحق الجحيم؟

İri bir parça için özlem duyarım Bir dilim veya bir parça veya bir külçe için
أنا أشتاق إلى قطعة كبيرة من لوح ، أو شريحة أو قطعة