"أشيائه" - Translation from Arabic to Turkish

    • eşyalarını
        
    • eşyaları
        
    • Eşyalarına
        
    Belki de ilişkinizi yeni bir seviyeye taşımak için eşyalarını sana bırakıyordur... Open Subtitles ربّما يقوم بترك أشيائه عندك لأنه يريد نقل علاقتكما إلى مستوى آخر،
    Okulla ilgili eşyalarını odasında bir çantada saklar. Open Subtitles وهو يبقي كل أشيائه المدرسية في حقيبة يضعها في غرفته.
    Martin, eşyalarını ödünç almana izin verdi mi? Open Subtitles هل قال مارتن أنك تستطيع أنا تستعير أشيائه ؟
    Bazı eşyaları hâlâ müzedeydi ve bu da onların arasındaydı. Open Subtitles ومازال المتحف لديه بعض من أشيائه هذه كانت من ضمنها
    Eşyalarına bakmama gerek yok. Open Subtitles أنا لست بحاجة إلى أن أتفحص أشيائه
    eşyalarını buldular, o yüzden artık orada yaşamıyor. Open Subtitles وجدوا أشيائه ، لذلك انه لا ينام هناك بعد الآن
    eşyalarını karıştırıyordum, ve bunu buldum yada setten aldım bir çakmakta olabilir, yada D.A.'dan olan eski kocam bana korunma amaçlı verdi. Open Subtitles مررت بـ أشيائه و وجدت هذا أو أنها دعم من مجموعة أو إنها ولاعة , أو زوجي السابق
    Bende kalan eşyalarını istiyor ve ben onunla konuşmak istemiyorum Open Subtitles لأنه يريد أن أعيد بقية أشيائه وأنا لا أريد التكلم معه
    Evine gizlice girip eşyalarını falan almamı istiyor. Open Subtitles يريدنا أن نتسلل إلى منزله ونقوم بأخذ أشيائه
    Tam eşyalarını topluyordum ki cebinde eğri büğrü bir şey buldum. Open Subtitles آه، حسنا، كنت فقط سأحزم أشيائه شعرت بشيء مجعد داخل جيب معطفه
    Lex' in yatak odasında eşyalarını karıştırıyordu. Open Subtitles رأيتها في غرفة نومه، تفتش في أشيائه
    Bobby'ye, evde hergün onu hatırlatacak bir şey kalmaması için tüm eşyalarını taşıttırdım. Open Subtitles اعلم الشعور بالرغبة في نسيان الماضي . لقد جعلت (بوبي) ينقل كل أشيائه
    Ev sahibinin getirdiği bütün eşyalar, Charles'ın iş eşyalarıydı... ..ayrıca ailesi, Charles'ın bütün kişisel eşyalarını aldı... Open Subtitles حسناً، لأن كل ما أعطاني إياه المالك ... كان متعلق بعمله ...ووالديه حصلوا على أشيائه الخاصة، لذا
    Tüm eşyalarını bırakmış. Hepsi odasında. Open Subtitles غادر بكل ما يملك من أشيائه في الغرفة.
    Ve Rusty'e eşyalarını buraya koyabilirsin dedim ama koymayacakmış. Open Subtitles وقد قلت له أن يحضر أشيائه هنا لكنه رفض
    Babamın bütün eşyalarını alıp attı. Open Subtitles أخذت كل أشيائه, ورمت بها بعيداً.
    - Onun eşyalarını mı attın? Open Subtitles -نعم . هل رميت بعضا من أشيائه في المزبلة؟
    Burada yaşayan yaşlı adam birkaç hafta önce öldü. Bunlar onun eşyaları. Open Subtitles الرجل المسن الذي عاش هنا قد توفي منذ بضعة أسابيع ، وهذه أشيائه
    Sence maktul, kıymetli eşyaları için mi öldürüldü? Open Subtitles إذاً تعتقد أنّ الضحية ربّما قد قُتل من أجل أشيائه الثمينة، صحيح؟
    Otelde eşyaları olduğunu düşündüm. Open Subtitles علمت من الفندق أن هذه هى أشيائه
    Eşyalarına bakıyordum ve bunu buldum. Open Subtitles كنتُ أبحث بين أشيائه ووجدت هذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more