Bu gece seninle tekrar çalışmanın beni ne kadar heyecanlandırdığını tarif edemem. | Open Subtitles | ولا أستطيع أن أصف لك, كم أنا مُتحمس للعمل معك مُجدداً الليلة |
Başkalarının yaptığı, ama benim yapamadığım şeyleri tarif etmek için mi? | Open Subtitles | أصف ما لا أستطيع أن أفعله لأناس يشاهدونه ؟ |
Başkalarının yaptığı, ama benim yapamadığım şeyleri tarif etmek için mi? | Open Subtitles | أصف ما لا أستطيع أن أفعله لأناس يشاهدونه ؟ |
Tekrar birlikte olduğunuzu gördüğüm için ne kadar mutluyumi anlatamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أصف كم نحن سعداء لرؤيتكم سوية مجدداً |
Size, çocuklarımın çadırın içinde, göbekleri şişmiş, bir deri bir kemik kalmış hallerini anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصف لكم حالهم و هم راقدون في الخيمة بينما تتقطع أحشاؤهم من الجوع و الجلد يكسو عظامهم بالكاد |
Bana bakışını tarif edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع حتى أن أصف النظرة التي رمقني بها |
Şimdi bayanlar baylar, sıradaki adamı nasıl tarif etsek? | Open Subtitles | الآن سيداتي سادتي، كيف أصف هذا الصديق لكم. |
Adamı tarif bile demem, sen edebilir misin? | Open Subtitles | بالكاد أستطيع أن أصف الرجل ، هل تستطيع ؟ |
Size ilgilendiğim ürünü tarif edeyim. Harika gülüşlü, ela gözlü ve inanılmaz sempatik. | Open Subtitles | دعني أصف لك المنتج المهتم به بسيط , عسلي العينين و لطيف |
8 yaşındaki bir çocuğun neler yaşadığını sana tarif etmem imkansız. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصف لك أية معاناة مرّ بها هذا الطفل بعمر 8 سنوات. |
Bu mekânın nasıl koktuğunu size nasıl tarif edebilirim? | Open Subtitles | لكن كيفَ يمكنني أن أصف لم كيفَ هي الرائحة؟ |
Sadece çantayı bir kere daha tarif edeyim. | Open Subtitles | لكن لو أمكنني فقط أن أصف لك الحقيبة مجددا |
Size, çocuklarımın çadırın içinde, göbekleri şişmiş, bir deri bir kemik kalmış hallerini anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصف لكم حالهم و هم راقدون في الخيمة بينما تتقطع أحشاؤهم من الجوع و الجلد يكسو عظامهم بالكاد |
Bunun iktidar koridorlarında yarattığı şok dalgalarını size anlatamam. | Open Subtitles | لا استطيع ان أصف لك موجات الصدمة التى أحدثها ذلك على طول أروقة السلطة |
Beni kurtarmaya geldiğinde neler hissettiğimi size anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصف لك شعوري عندما رأيته يتقدّم لانقاذي. |
Birini bulduğun için memnunum. Bunu söylediğini duymak beni nasıl memnun etti anlatamam, adamım. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصف لك كم أنا سعيدٌ لسماعك تقول هذا يارجل |
Bu beni nasıl mutlu etti anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصف لكِ مدى سعادتي بسماع ذلك |
Ve acıyı hafifletmek için sana bir reçete yazabilirim. | Open Subtitles | و أستطيع أن أصف لك أدوية تساعدك على أوهام الألم هذه |
"Sanıyorum 'bilinemezci', benim hâlimi "en doğru şekilde tanımlayan ifade olacaktır", demişti. | TED | أعتقد إجمالا بأن "لست أعلم".. سيكون أفضل وصف أصف به حالة ذهني." |
Sizinle ne kadar gurur duyduğumuzu anlatsam az gelir. | Open Subtitles | لا يسعني أن أصف مدى فخرنا بكم لما قمتم به. |
Sana ne diyeceğimi ise bilemiyorum açıkçası. Kuralları anlatayım. | Open Subtitles | لا أعرف ما أصف حولك دعونا نضع قواعد المنزل |
Ne olduğunu şu an söyleyemem ama çok heyecanlı olacak. | Open Subtitles | لا استطيع أن أصف ما يجري الان، لكن السباق سيكون مثيراً. |
ve tatlım bu süre boyunca nasıl söylesem bütün sevgimi sana sakladım. | Open Subtitles | وخلالذلكالوقتكنتُ.. كيف أصف هذا؟ أحفظ جميع حبي لأجلك |
Ama beynin bir tarafını "otomatik pilot", diğerini de "emniyet freni" olarak tanımlıyorum. | TED | أصف جهة من دماغك كطيار آلي والثانية كفرامل للطوارئ. |
Sonra çölde, güneş doğduğu zaman, göğün nerede bitip, karanın nerede başladığını kestiremezdim. | Open Subtitles | وبعد ذلك في الصحراء عندما تتوسط الشمس السماء لا أستطيع أن أصف حيث تتوقف السماء وتبدأ الأرض |