"أصف" - Translation from Arabic to Turkish

    • tarif
        
    • anlatamam
        
    • yazabilirim
        
    • ifade
        
    • anlatsam
        
    • anlatayım
        
    • söyleyemem
        
    • söylesem
        
    • tanımlıyorum
        
    • kestiremezdim
        
    Bu gece seninle tekrar çalışmanın beni ne kadar heyecanlandırdığını tarif edemem. Open Subtitles ولا أستطيع أن أصف لك, كم أنا مُتحمس للعمل معك مُجدداً الليلة
    Başkalarının yaptığı, ama benim yapamadığım şeyleri tarif etmek için mi? Open Subtitles أصف ما لا أستطيع أن أفعله لأناس يشاهدونه ؟
    Başkalarının yaptığı, ama benim yapamadığım şeyleri tarif etmek için mi? Open Subtitles أصف ما لا أستطيع أن أفعله لأناس يشاهدونه ؟
    Tekrar birlikte olduğunuzu gördüğüm için ne kadar mutluyumi anlatamam. Open Subtitles لا يمكنني أن أصف كم نحن سعداء لرؤيتكم سوية مجدداً
    Size, çocuklarımın çadırın içinde, göbekleri şişmiş, bir deri bir kemik kalmış hallerini anlatamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أصف لكم حالهم و هم راقدون في الخيمة بينما تتقطع أحشاؤهم من الجوع و الجلد يكسو عظامهم بالكاد
    Bana bakışını tarif edemem. Open Subtitles لا أستطيع حتى أن أصف النظرة التي رمقني بها
    Şimdi bayanlar baylar, sıradaki adamı nasıl tarif etsek? Open Subtitles الآن سيداتي سادتي، كيف أصف هذا الصديق لكم.
    Adamı tarif bile demem, sen edebilir misin? Open Subtitles بالكاد أستطيع أن أصف الرجل ، هل تستطيع ؟
    Size ilgilendiğim ürünü tarif edeyim. Harika gülüşlü, ela gözlü ve inanılmaz sempatik. Open Subtitles دعني أصف لك المنتج المهتم به بسيط , عسلي العينين و لطيف
    8 yaşındaki bir çocuğun neler yaşadığını sana tarif etmem imkansız. Open Subtitles لا أستطيع أن أصف لك أية معاناة مرّ بها هذا الطفل بعمر 8 سنوات.
    Bu mekânın nasıl koktuğunu size nasıl tarif edebilirim? Open Subtitles لكن كيفَ يمكنني أن أصف لم كيفَ هي الرائحة؟
    Sadece çantayı bir kere daha tarif edeyim. Open Subtitles لكن لو أمكنني فقط أن أصف لك الحقيبة مجددا
    Size, çocuklarımın çadırın içinde, göbekleri şişmiş, bir deri bir kemik kalmış hallerini anlatamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أصف لكم حالهم و هم راقدون في الخيمة بينما تتقطع أحشاؤهم من الجوع و الجلد يكسو عظامهم بالكاد
    Bunun iktidar koridorlarında yarattığı şok dalgalarını size anlatamam. Open Subtitles لا استطيع ان أصف لك موجات الصدمة التى أحدثها ذلك على طول أروقة السلطة
    Beni kurtarmaya geldiğinde neler hissettiğimi size anlatamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أصف لك شعوري عندما رأيته يتقدّم لانقاذي.
    Birini bulduğun için memnunum. Bunu söylediğini duymak beni nasıl memnun etti anlatamam, adamım. Open Subtitles لا أستطيع أن أصف لك كم أنا سعيدٌ لسماعك تقول هذا يارجل
    Bu beni nasıl mutlu etti anlatamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أصف لكِ مدى سعادتي بسماع ذلك
    Ve acıyı hafifletmek için sana bir reçete yazabilirim. Open Subtitles و أستطيع أن أصف لك أدوية تساعدك على أوهام الألم هذه
    "Sanıyorum 'bilinemezci', benim hâlimi "en doğru şekilde tanımlayan ifade olacaktır", demişti. TED أعتقد إجمالا بأن "لست أعلم".. سيكون أفضل وصف أصف به حالة ذهني."
    Sizinle ne kadar gurur duyduğumuzu anlatsam az gelir. Open Subtitles لا يسعني أن أصف مدى فخرنا بكم لما قمتم به.
    Sana ne diyeceğimi ise bilemiyorum açıkçası. Kuralları anlatayım. Open Subtitles لا أعرف ما أصف حولك دعونا نضع قواعد المنزل
    Ne olduğunu şu an söyleyemem ama çok heyecanlı olacak. Open Subtitles لا استطيع أن أصف ما يجري الان، لكن السباق سيكون مثيراً.
    ve tatlım bu süre boyunca nasıl söylesem bütün sevgimi sana sakladım. Open Subtitles وخلالذلكالوقتكنتُ.. كيف أصف هذا؟ أحفظ جميع حبي لأجلك
    Ama beynin bir tarafını "otomatik pilot", diğerini de "emniyet freni" olarak tanımlıyorum. TED أصف جهة من دماغك كطيار آلي والثانية كفرامل للطوارئ.
    Sonra çölde, güneş doğduğu zaman, göğün nerede bitip, karanın nerede başladığını kestiremezdim. Open Subtitles وبعد ذلك في الصحراء عندما تتوسط الشمس السماء لا أستطيع أن أصف حيث تتوقف السماء وتبدأ الأرض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more