Ama Chimene... Zindanlar, çocukları... Hepsini biliyor? | Open Subtitles | و لكن شيمين ، انه يعلم بأمر الزنزانة و أطفاله |
Karısı felç geçirdi ve çocukları da açlıktan ölmenin eşiğinde. | Open Subtitles | فزوجته كسيحه و أطفاله على شفا الجوع هل أنت كاذب متعفن ؟ |
Derler ki Tanrı'nın en mutlu olduğu an çocuklarının oynadığı zamanmış. | Open Subtitles | يقولون أن الله يكون أكثر سعادة .عندما يكون أطفاله في اللعب |
Eğer işe yaramazsa karısı ve çocuklarının peşine düşeceğimi söyleyin. | Open Subtitles | وإذا لم يحدث هذا أخبره أنني سأهتم بزوجته و أطفاله |
"Ölüm döşeğindeki adam aniden iki yumruğu üzerinde doğruldu... ve korku içindeki çocuklarına yıldırım gibi bir bakış fırlattı. | Open Subtitles | رفع الرجل المحتضر راسه لأعلى وألقى على أطفاله نظرة ثاقبة |
çocuğunu kaçırmak isteseydi, onu da o zaman yapardı. | Open Subtitles | إذا أراد اختطاف أطفاله لم يكن ليفعل ذلك مرة أخرى أيضا |
çocuklarından birini uzaylı sömürgecilere vermesi gerekiyordu. | Open Subtitles | بأنّه، أيضا، يجب أن يتخلّى عن أحد أطفاله إلى المستعمرين الأجانب. الأجانب أصرّوا عليه. |
Yüzbaşının karısı ve çocuklarıyla olan fotoğrafından çok etkilendim. | Open Subtitles | صدمت جداً من تلك الصورة للملازم الشاب مع زوجته و أطفاله. |
O zamanlar hayatlarını hiçe sayan insanlar vardı böylece çocukları iyi besleniyor, giyinebiliyor, eğitim alıyordu. | Open Subtitles | لقد كان رجلاً كرس حياته وعمل جاهداً ليعلم أطفاله ويبقيهم مستقرين |
Serseri çocukları parmaklarını şaklatıyordu. | Open Subtitles | ولديه أطفاله الهمجيون يشيرون بأصابعهم أتجاهي |
Umut. çocukları için tek gelecekti. | Open Subtitles | الأمل ليكون في المستقبل الوحيد الذي لديه أطفاله |
çocukları uyuşturucuya bulaştı. | Open Subtitles | أطفاله كُلّ المُلَخبَطون على المخدّراتِ. |
Tecavüzcünün kayın biraderi geçen yıl benimle konuşmamıştı ama şimdi karısı yakalanmış eğer içeri atılırsa çocukları çocuk esirgemeye gidecek. | Open Subtitles | صهرُ المُغتصِب لم يرد التحدّث إليّ العام الماضي لكن الآن تم القبض على زوجته إن سُجِنت ، أطفاله سيوضعون في ملجأ |
Yani, herhalde çocukları koca kafalı ve pancar gibi dişli doğduğunda anlayacaktır. | Open Subtitles | أنا أعني أنه في نهاية الأمر هو سيعرف عندما يرى أطفاله كبار الرؤوس و أسنانهم بارزة |
çocuklarının kız veya erkek olması Onun için önemli değildi, hepsi okula gidecekti. | TED | لكن هذا لم يشكل فرقاً بالنسبة له إذا كان أطفاله ذكوراً أو إناثاً سيتسنى لهم الإلتحاق بالمدرسة. |
çocuklarının adını yazdığı bir karton parçasından başka apartmanında değerli sayılabilecek bir şey yoktu. | TED | لم يكن يملك أي شيء ذو قيمة في شقته باستثناء قطعةٍ صغيرةٍ من الورق المقوى كتب عليها أسماء أطفاله. |
Babam çocuklarının annesi ve çocuklarına çiçek almak için motosikletine bindi. | Open Subtitles | ,بعد أن سمع الأخبار ركب أبي درّاجته الرائعة جداً ليشتري لأمّ طفلته و أطفاله القادمين |
"Ölüm döşeğindeki adam yatağında doğruldu... korku içindeki çocuklarına yıldırım gibi bir bakış fırlattı. | Open Subtitles | رفع الرجل المحتضر راسه لأعلى و ألقى على أطفاله نظرة ثاقبة |
Birisinin karısına ve çocuklarına da dikkat etmesi lazım. | Open Subtitles | حسنا ، هل هناك من يهمل زوجته و أطفاله أيضا؟ |
İki çocuğunu da takdir etmeyen kötü bir babası olduğunu... | Open Subtitles | أنه كان عنده أب سيء لم يقدر أي أحد من أطفاله |
Ya da çocuklarından birinin, minik eliyle Onun elini tuttuğundaki o gülümseme. | Open Subtitles | أو الإبتسامة التي يمنحها لإحدى أطفاله أو حينما يجد يد صغيرة جدا تمتد إليه |
Masasında onunla ve çocuklarıyla birlikte yemek yedim. | Open Subtitles | لقد جلست معه ومع أطفاله على مائدة العشاء |
Özel okul ücretini karşılamak ve bir sürü çocuğu doyurmak oldukça zordur. | TED | وكان من الصعب جدا عليه توفير المال للتعليم بمدرسة خاصة و إطعام حشد كبير من أطفاله |
Hergeleyle iki dakika geçirdi mi, karı onunla çocuk yapmak istiyor. | Open Subtitles | ابن السافله قضى معها دقيقتين و هى الآن مستعده لترعى أطفاله |
Kimse, çocuğunun ölümünü görme acısını çekmemeli. | Open Subtitles | لا يَجِبُ أَنْ يَعِيشَ أحد أطول مِنْ أطفاله |
Sana benim dulu verebilirim. Altı çocuğuyla birlikte. | Open Subtitles | تستطيعي الحصول على الأرمل الخاص بي و أطفاله الستة |
Ona göre çocuklarını eğitmemek daha riskliydi. | TED | بالنسبه له ، كانت هناك خطوره أكبر في أن يترك أطفاله بدون تعليم |