"أظنُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • bence
        
    • sanmıyorum
        
    • galiba
        
    • sanıyorum
        
    • düşünmüyorum
        
    • SanIrIm
        
    Yükseklikle ve insanların içinde kusmayla ilgili kurallarım var. bence bu oldukça mantıklı. Open Subtitles لدي خوف من المرتفعات وقاعدة بشأن التقيؤ علنًا، أظنُ بأني كنتُ منطقية تمامًا
    Ama dosyanıza göz attım, ve bence hafifletici sebeplerden ötürü... yani, karınızın ve oğlunuzun ölümü, kızınızın size duyduğu ihtiyaç, son altı ayda davranışlarınızdaki gelişmeler, Open Subtitles لكني راجَعتُ قضيتَك و أظنُ أن الظروف المُخففَة أعني، موتَ كُلاً مِن زوجتكَ و ابنِك
    sanmıyorum. Size söyleyecek bir şeyi olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنُ ذلك ، لا أعتقِد بأن لديه ما يخبرك به
    FBI'in Burma'ya bir yolculuk yapmamız için yetki vereceğini sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنُ مكتب التحقيقات الفيدرالي سيصرح لنا بالذهاب إلى "بارما"
    galiba bu kendine şunu sormayacağın zamanlardan biri, Open Subtitles أظنُ أنَ هذه إحدى المرات التي لا تسأَل فيها
    galiba eskisi kadar hızlı değilsin baba? Open Subtitles أظنُ أنكَ لَم تعُد سريعاً كما كُنتَ، صحيح يا أبي؟
    Şimdi, size önemli bir sahte pasaportçu hakkında bilgi verirsem dikkatinizi çekeceğimi sanıyorum. Open Subtitles الان، لو كانت لدي معلومات عن مُزور الجوازات أظنُ ذلك سيكون مُفيدًا
    Bunun bana bir yardımı olduğunu düşünmüyorum rahibe. Open Subtitles لا أظنُ أنَ أياً من هذا يُساعدني حقاً، أيتها الأُخت
    bence bu çok iIginç. İki yığın hazırIaman gerekiyor. Open Subtitles أظنُ أن الأمر مثير، يُفترض بكِ أن تجهزين كومتان.
    bence seni korkutan davranışlarının tamamen insanca olması. Open Subtitles أظنُ أنَ ما يُخيفُك هوَ أنَ أفعالَك هيَ إنسانيَة بَحتَه
    bence bir sonraki aşamaya geçmeye hazırız. Open Subtitles أظنُ أننا مستعدان لأخذ الأمور للمستوى التالي
    bence eğer kalpten görmek istiyorsan gerçek, dışarıda bir yerde. Open Subtitles ...أظنُ ...أن الحقيقه هناك لتراها لو كنتِ تودين رؤيتها حقًا
    Çocukların önünde ondan bahsetmenin uygun olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنُ ذلكَ مُلائمً للتحدث مع الفتية بشأنِهِ
    Buraya yalandan gelmiş olacağını sanmıyorum. Open Subtitles إنها محقة، أنا أعرفهُ ولا أظنُ أنهُ أتى إلى هنا على كذبةٍ
    İyi olduğuna eminim ama ayarlanacak durumda olduğumu sanmıyorum. Open Subtitles أنا متأكدة بإنه لطيف, ولكني أظنُ أنني لستُ بمزاجي للتعارف على احدهم.
    Bildiğimiz yollardan bulaştığını sanmıyorum. Open Subtitles لا أظنُ أنهُ قد تعرضَ لهُ بالطريقة التقليدية
    Şişeyi düşünce gücüyle patlattı galiba. Open Subtitles لا أدري. أظنُ فحسب أنّه كسر الزجاجة عن طريق التخاطر.
    O zaman bunları getirdiğimi söylemediğim iyi olmuş galiba. Open Subtitles إذن أظنُ بأنهُ من حسن حظي .أنني لمْ أخبرها بأنني جلبتُ هذه
    galiba kendinize iltifat ettiğinizi ilk defa duyuyorum. Open Subtitles لماذا أظنُ أن هذه المرة الأولى التي أسمعك فيها تمدحُ نفسك؟
    Küçük bir sorunum var ki sorunumu bu topluluğun ilginç bulabileceğini sanıyorum. Open Subtitles لديمُشكلةصغيرة.. الذي أظنُ هذا الإجمتاع ربما .يجدها مُثيرة للإهتمام
    Ve şimdi öyle sanıyorum ki.. ...koşmak hayatındaki en güzel şey. Open Subtitles والآن أظنُ بأن الجري هو أفضلُ شيء تستطيعُ فعله
    Oğlunun kendine ciddi zararlar vermeye ne kadar yakın olduğuna dair bir fikri olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles لا أظنُ بأن كان لديه معرفة بمقدار إيذاء إبنه لنفسه
    Olabilir. Adamın yeterli kaynağa sahip olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles ربما, ولكنَّني لا أظنُ بأنَّ لديه المصادرُ اللازمةِ لذلكـ
    Ve sonra tura çikacagiz. SanIrIm bir 6 ay kaliriz.? Open Subtitles ومن ثم ذهبنا لجولة، لذا أظنُ بأننا سنبقى لـ6 أشهر؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more