"أظن إن" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sanırım
        
    • Bence
        
    Böylece komplo teorilerinden Sanırım kurtuldunuz. Open Subtitles لذا أظن إن هذا قد برأ ساحتك من أي مؤامرة بكونك تلاعبت بالإنتخابات.
    Sanırım, eşi eşcinsel olmamdan rahatsızlık duyduğu için. Open Subtitles أظن إن ذلك بسب إن زوجها لا يشعر بالراحة لكوني شاذ
    Sanırım daha açık olamam. Open Subtitles ولا أظن إن بوسعي أن أكون أكثر وضوحاً من هذا
    Karakterimin böyle bir yerde bulunmaması gerekiyor Bence. Open Subtitles لا أظن إن كانت شخصيتي يجب أن تكون بمكان كهذا
    Bence Miles'ı öldürmeme izin vermeniz gerekiyor. Open Subtitles هل تسمح لي بالتكلم بحرية ؟ أظن إن الطريقة التي يجب أن نتعامل بها مع هذا
    Sanırım köstebek kimseyle irtibata geçmediğimizi garantiye almak istedi. Open Subtitles أظن إن الجاسوس أراد ان يضمن إننا لن نتصل بأحدٍ
    Sanırım başınıza güneş geçmiş, bayım. Open Subtitles أظن إن دماغك بحاجة لتسخين جيداً سيدي.
    Sanırım bu şekilde yürüyecek. Open Subtitles أظن إن هذا ما يجب أن يكون عليه الوضع
    Sanırım bu şekilde yürüyecek. Open Subtitles أظن إن هذا ما يجب أن يكون عليه الوضع
    Sanırım herkes söylüyordur. Open Subtitles أظن إن الجميع كان يقول هذا لكَ
    Sanırım sonradan fikre dönüşecek düşüncelerin temellerini atıyor olabilirim. Open Subtitles أظن إن انا بشكل بداية... الوردة اللي بتتفتح وتبقى فكرة
    Sanırım kapı az önce iç çekti. Open Subtitles أظن إن هذا الباب تنهد للتو
    Sanırım birinin başı dertte. Open Subtitles أظن إن شخص ما فى مشكله
    Sanırım önemli olan şu. Open Subtitles أظن إن هذا هو الأساس.
    Sanırım Sue Lynne için, bu kasabadan ayrılmak ölmek gibiydi. Open Subtitles " أظن إن ترك (سو لين) لهذة البلدة كان مثل الموت "
    Sanırım Sue Lynne için, bu kasabadan ayrılmak ölmek gibiydi. Open Subtitles " أظن إن ترك (سو لين) لهذة البلدة كان مثل الموت "
    Bence yüzünü doğaya dönmüş bir mektup adamı olmak çok güzel. Open Subtitles حسناً، أظن إن الأمر رائع للغاية بأن رجل أديب عاد إلى الطبيعة.
    Bence önemli olan tek şey buraya doğru geliyor olduğu. Open Subtitles أظن إن جلَّ ما يهمنا هو إنه في طريقه إلى هنا
    Uçak gemilerine saldırmayı başaramazsak Bence bugünkü muharebe bir fiyasko olur. Open Subtitles أظن إن المعركة كانت فاشلة اليوم طالما إننا فشلنا بالهجوم على الحاملات
    Bence annenin kaçmak için çok fazla sebebi vardı. Open Subtitles أظن إن لدى والدتكِ أسباباً كثيرة تجعلها تهرب
    Bence hayvanlar yeterince süt vermiyorlar. Open Subtitles أظن إن البهائم لا تدرّ كل ما بها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more