Büyükbabalarıyla yaşıyorlar, bana nefret hakkında bildiğim her şeyi öğreten adamla. | Open Subtitles | يعيشان مع جدهما. الرجل الذي علمني كل شيءٍ أعرفه عن الكراهية. |
Arkady Federov hakkında bildiğim her şeyi anlatmaya karar verdim. | Open Subtitles | قررت أن أخبرك عن كل ما أعرفه عن أركادي فيدوروف |
Tamam, ancak seks hakkında bildiğim her şey internet pornosundan ibaret. | Open Subtitles | حسنا، ولكن كل ما أعرفه عن الجنس هو من الاباحية الإنترنت، |
Dedektiflikle ilgili bildiğim her şeyi televizyondan öğrendim. | TED | كل شيء أعرفه عن عمل المحققين، تعلمته من التلفاز. |
Peki, ev hakkında bilmem gereken başka birşey var mı? | Open Subtitles | حسناً، الآن. أهناك أي شيء آخر يجب أن أعرفه عن هذا المكان؟ |
O halde daha önce yakaladığım güzellerim hakkında bildiklerimi anlatacağım. | Open Subtitles | أعتقد أنه عليّ أن أخبرك .بما أعرفه عن أولئك الصغار الذي قد قبضنا عليهم سابقًا |
-Olabilir. Ağaçlar hakkında bildiğim tek şey iyi kütükler olduğu. | Open Subtitles | إن الشئ الوحيد الذى أعرفه عن الأشجار هو أنها تصدر خشباً جيداً |
Kadınlar hakkında bildiğim her şeyi bana sen öğrettin. | Open Subtitles | أنت قد علمتني كل شئ أعرفه عن النساء. لا تنس ذلك |
Eğer benimle yemek yemek isteseydin, sana denizayıları hakkında bildiğim herşeyi anlatabilirdim. | Open Subtitles | إذا أردتي تناول العشاء معي، بإمكاني إخبارك كل شئ أعرفه عن عجول البحر |
Müzik hakkında bildiğim her şeyi ondan öğrendim. | Open Subtitles | لذا، فكل ما أعرفه عن الموسيقى تعلمته منه. |
Basketbol hakkında bildiğim herşeyi, bir bayandan öğrendim. | Open Subtitles | كل ما أعرفه عن كرة السلّة تعلمته من إمرأة |
Basketbol hakkında bildiğim herşeyi, bir bayandan öğrendim. | Open Subtitles | كل ما أعرفه عن كرة السلّة تعلمته من إمرأة |
Avukatlık hakkında bildiğim tek şey, onu yapmak istemediğimdir. | Open Subtitles | كل ما أعرفه عن بأن أكون محامية هو بأني لا أريد أن أصبح محامية |
Elektrik fiziği hakkında bildiğim her şey bu cihazın çalışmaması gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | كلّ ما أعرفه عن فيزياء الكهرباء يقول أنّ هذا الجهاز لن يعمل أبداً |
Bu senin incilin. Benim hayatla ilgili bildiğim her şey onda yazılı, anladın mı? | Open Subtitles | أنه بمثابة الكتاب المقدس, أنه كل شيء أعرفه عن كل شيء بالعالم, أفهمت |
Morslarla ilgili bildiğim tek şey ikinci en büyük penisli memeli oldukları. | Open Subtitles | كل ما أعرفه عن الفقمة أنها صاحبة ثاني أكبر عضو ذكوري بين الثدييات |
Ve bu olayla ilgili bildiğim her şey ya bu laboratuvarda ya da bu kitapta. Ve siz bunu benden alama... | Open Subtitles | و كل ما أعرفه عن هذه الظاهرة هو في المخبر أو في الكتاب , و لا يمكنك أخذها فحسب |
Peki, ev hakkında bilmem gereken başka bir şey var mı? | Open Subtitles | حسناً، الآن. أهناك أي شيء آخر يجب أن أعرفه عن هذا المكان؟ |
İşin işleyişi hakkında bilmem gereken bir şey var mı? | Open Subtitles | أهناك أي شيء أحتاج أن أعرفه عن العمل الحقيقي الذي سأقوم به ؟ |
Ona Nathan'ın muhbiri hakkında bildiklerimi söyledim. | Open Subtitles | انا قلت اللي أعرفه عن مصدر نات |
Bu konu hakkında bildiklerim iki örneği kapsayan niteliksel bir çalışmaya dayanıyor. | TED | ما أعرفه عن هذا الموضوع يأتي من دراسة نوعية مع عينة بحجم اثنين. |
Goa'uld silahlarını tanıdığım kadarıyla, bu akıllıca olmayacaktır. | Open Subtitles | ما أعرفه عن أسلحة الجؤولد، لن يكون من الحكمة فعل ذلك. |
İçerisi daha büyüktü. Bilemiyorum! Uzay gemilerinden ne anlarım ben? | Open Subtitles | كانت أكبر من الداخل ، لا أعرف ما الذى أعرفه عن سفن الفضاء ؟ |
Konuş onunla, dikkatini çekmek için, hatırasını yaşatmak için, hala yaşadığını ve birisinin onunla ilgilendiğini hatırlatmak için. | Open Subtitles | لا تنس أنها حية... . وأنك تحبها . هذا هو العلاج الوحيد . أعرفه عن تجربة |
Seri katillerle ilgili bildiklerimi üniversite kütüphanesinde öğrendim. | Open Subtitles | القليل الذى أعرفه عن السفاحين تعلمته من مكتبة الجامعة |