"أعطانا" - Translation from Arabic to Turkish

    • bize
        
    • verdiği
        
    • veren
        
    • vermiş
        
    • vermişti
        
    • verdiler
        
    • sundu
        
    • sağladı
        
    • verdiğini
        
    • bizi
        
    • veriyor
        
    • vermiştir
        
    Bu bize 100 kattan fazla maliyet etkinliği avantajı sağladı. TED وهذا أعطانا ميزة تكلفة الفعالية بمقدار أسي أكبر من 2.
    - bize ev ödevi verdiğine inanamıyorum. Büyük ihtimal onun ödevi. Open Subtitles لا أصدق أنّه أعطانا واجباً منزليّاً تعرفين ، ربّما هذه طبيعته
    Güneş Sistemi'nin gerçek ölçeğini bize öğreten de Edmond Halley oldu. Open Subtitles ولقد كان إدموند هالي نفسه من أعطانا القياس الحقيقي للنظام الشمسي
    Sana şimdiki kartını ve simsarın geçen sene verdiği kartı gönderdik. Open Subtitles لقد أعطيناك بطاقته كما البطاقة التي أعطانا إياها ممثلوه العام الماضي
    Harlan bize yarışmada olduğunu düşündüğü 9 kişinin daha adını verdi. Open Subtitles أعطانا هارلان أسماء تسعة أشخاص آخرين ممن يظن أنهم كانو منافسين
    Bugün bir pandomimciyi dolandırdı ve bize 38 dolar verdi. Open Subtitles لقد تعرّض لعصابة من اللصوص اليوم و أعطانا 38 دولاراً
    En azından, bu yol bize onu kurtarmayı denemek için zaman kazandırır. Open Subtitles حسناً , على الأقل بهذه الطريقة أعطانا الوقت لنحاول وننقذه , حسناً
    Sorunlarımızın nedeni aslında bilimin bize verdiği karmaşıklık. TED إن سبب مشاكلنا هو في الواقع التعقيد الذي أعطانا إياه العلم.
    Küçük prototipimiz bize çok iyi olacağına dair iyi sezgiler veriyordu fakat hala üzerinde çok çalışmamız gerekiyordu. TED نموذجنا الأولي الصغير أعطانا تبصرا جيدا أنه يعمل بشكل جيد، لكن لا نزال في حاجة إلى العمل أكثر عليه.
    Peki nasıl yeni bir şey yapabiliriz? Şansımıza, evrim bize cevabı verdi. TED فكيف يمكن لنا من أي وقت مضى القيام شيء جديد؟ حسنا من حسن الحظ، التطور قد أعطانا جوابا، صحيح؟
    Yani ana fikir şu: Evrim bize gerçekliği saklayan ve uyumlu davranışlar için yol gösteren bir arayüz sağladı. TED فالفكرة هي أن التطور أعطانا واجهة تخفي الواقع و تقود تصرفنا المتكيف
    Bir buçuk milyon yıl önce, yemek pişirmenin icad edilmesi bize büyük bir üstünlük sağlamıştır. TED اختراع الطبخ منذ مليون سنة ونصف أعطانا ميزة كبيرة.
    Steve Jobs bize birkaç dizüstü vermişti, biz Senegal'deydik. TED أعطانا ستيف جوبز بعض الحواسيب المحمولة، كنا في السنغال.
    Bizden daha iyi işler çıkaran ve daha zeki bir mimar bize bu alet kutusunu vermiş, ve şimdi nasıl kullanılacağını biliyoruz. TED هناك صانع افضل واكثر ذكاء منّا قد أعطانا صندوق الأدوات هذا وبمقدورنا الآن ان نستخدمه
    bize konuşan Marcel Marceau heykelini veren dahi. Open Subtitles إنه العبقري الذي أعطانا تمثال مارسيل مارسو المتكلم.
    Dinle, Tidd ve Browne, yeni bebeklerinin isimlerini verdiler. Open Subtitles انظُروا، لقد أعطانا تيد و براون أسماء زَبائِنِهِم الجُدُد
    Fosil yakıta olan eğilimimiz atmosferdeki k-14 oranını azaltarak bize yeni tablolar sundu. Open Subtitles ميلنا للوقود المستخرج منذ ذلك الحين قد خفف ذلك الكاربون 14 في الغلاف الجوي، أعطانا معايير مختلفة.
    Başka kadın olsa babamın ne olursa olsun evlenmemizi istediğini ve bize iyi dileklerini ilettiğini ve rızasını verdiğini söylerdi. Open Subtitles العرّافة قالت بأنه تمنى لنا الخير و أراد لنا الزواج مهما حصل و أعطانا مباركته
    bizi olay yerine yönlendirdi değil mi? Open Subtitles حسانً، هو أعطانا الدليل في مسرح الجريمة، أليس كذلك؟
    Banka kredi kartlarında yüzde 25 faiz oranı veriyor. Open Subtitles أعطانا البنك 25 بالمائة على بطاقات الإئتمان
    Tanrı hepimize özgür irade vermiştir, ve o gün Hilary Faye'in dua çemberinde, sen onu kullanmaktan çekinmedin. Open Subtitles الله أعطانا كلّ الإرادة الحرّة في ذلك اليوم عندما كنا نصلي عند هيلاري فاي لم تخشي شئ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more