"أعلم أنه ليس" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmadığını biliyorum
        
    • olmadığının farkındayım
        
    • olmadığımı biliyorum
        
    • olmayacağını biliyorum
        
    Bugünün ziyaret günü olmadığını biliyorum, ama benim tek boş zamanım... Open Subtitles أعلم أنه ليس يوم الزيارة اليوم لكنه وقت الفراغ الوحيد لدي
    Kolay olmadığını biliyorum ama kişisel tecrübelerime dayanarak sana şunu söyleyebilirim ki bunu ailen hâlâ hayattayken yapman çok daha iyi. Open Subtitles أعلم أنه ليس بأمر سهل لكنني أستطيع إخبارك ومن خبرة شخصية من الأفضل عمل ذلك ما زال الأهل على قيد الحياة
    Çok olmadığını biliyorum, ama son günlerde işler iyi değil. Open Subtitles وأنا أعلم أنه ليس كثيرا، ولكن العمل لم تكن جيدة في الآونة الأخيرة.
    Bak, burada kalman için bir sebep olmadığını biliyorum. Open Subtitles أنظري , أنا أعلم أنه ليس لدي سبب للبقاء هنا
    O çocuklarla konuşmanın kolay olmadığının farkındayım. Biliyorum çok zor. Open Subtitles أعلم أنه ليس سهلا التكلم مع هؤلاء الأولاد، أعلم أنه صعب
    Ben olmadığımı biliyorum. Sen olmalısın. Open Subtitles أعلم أنه ليس أنا فلابد أنه أنت
    Senin hatan olmadığını biliyorum. Open Subtitles كنت أعلم أنه ليس خطأك. وربما يعلم المريض أيضاً.
    Doğru yer ve doğru zaman olmadığını biliyorum. Open Subtitles أعلم أنه ليس المكان المناسب ولا الوقت المناسب
    Bunu yapman için hiçbir nedenin olmadığını biliyorum, Open Subtitles أنظري , أعلم أنه ليس لديكِ أسباب لتفعلي هذا
    İstediğin masal kitabı olmadığını biliyorum ama bu daha iyi. Open Subtitles أعلم أنه ليس كتاب القصص الخيالية الذي كنت تريدينه لكن هذا أفضل
    Onun gerçekten Yarbay Sheppard olmadığını biliyorum, ama yine de bunu düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. Open Subtitles أعلم أنه ليس العقيد شيبرد الحقيقي لكن ذلك لا يساعدني أشعر بالغرابة نحوه
    Düğün olmadığını biliyorum. Düğün gibi dedim. Open Subtitles أعلم أنه ليس زفافاً قلت ، أنه مثل الزفاف
    Bilimsel açıdan olmadığını biliyorum, ama yardımcı olmaya çalışıyorum. Open Subtitles أعلم أنه ليس على أساس علمي و لكنه فقط تحذير
    Bayan bunun uygun bir zaman olmadığını biliyorum ama bizimle gelmenizi isteyeceğim. Open Subtitles سيدتي، أعلم أنه ليس الوقت المناسب ولكن أريد منكِ أن ترافقينا
    Okulda yeni biri olmanın kolay olmadığını biliyorum. Hiçbir yere uyamamayı da. Open Subtitles أنا أعلم أنه ليس سهلا أن تكون الطالب الجديد في المدرسة وتحاول التأقلم
    Aynısı olmadığını biliyorum ama belki gözlerini kapatırsan, operadaymışsın gibi olabilir. Open Subtitles أنا أعلم أنه ليس نفس الشئ ولكن ربما اذا قمتى باغلاق عينيكى ستشعرين و كأنكى فى الاوبرا
    Hiç yeteneğim olmadığını biliyorum ama yine de bu konuda çok heyecanlıyım. Open Subtitles أنا أعلم أنه ليس لدي أي موهبة ولكن على أي حال، فأنا متحمسة جداً للأمر
    Geçişler arasında konuşmanın pek geleneksel olmadığını biliyorum ama lütfen bunu anlayın, bir şef olarak... Open Subtitles وأنا أعلم أنه ليس العرفي في الكلام بين الحركات, ولكن يرجى فهم ذلك, كما موصل,
    Bakın, parayı geri çevirmenin kolay olmadığını biliyorum. Open Subtitles انظر، أنا أعلم أنه ليس من السهل رفض عرض مالي
    Bugünün doğru zaman olmadığının farkındayım, o yüzden sadece 5 dakikanızı alacağım. Open Subtitles أنا أعلم أنه ليس بيوم جيد بالنسبة لك لكن كل ما اطلبه هو خمس دقائق
    Ben olmadığımı biliyorum. Open Subtitles كنت أعلم أنه ليس بسببي
    Bunun kolay olmayacağını biliyorum ama bazı şeyler uğruna savaşmaya değmez mi? Open Subtitles أعلم أنه ليس من المُفترض أن يكونَ سهلاً لكن بعض الأمور جديرةٌ أن يُحاربَ من أجلها صحيح ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more