"أعيده" - Translation from Arabic to Turkish

    • Geri
        
    • iade
        
    • Tekrar
        
    • getiririm
        
    • göndermeyeceğim
        
    • götürüp
        
    • getireyim
        
    • götüreceğim
        
    • götürmeliyim
        
    Bana birçok ünlü ve politikacı geldi ve hiçbiri de paralarını Geri istemedi. Open Subtitles لقد استشرت من قبل المشاهير والسياسيين ولم يطلب أحدهم أن أعيده له ماله
    Bekle bir dakika. Geri aldırabilmek için kreşin müdürüne rüşvet verdim. Open Subtitles مهلاً، كان عليّ رشوة مدير الحضانة من أجل أن أعيده إليها
    Eğer bu iş sonuçlanırsa, ona hemen Geri vereceğime söz veriyorum. Open Subtitles إذا سارت الأمور بشكل جيد أعدك بأن أعيده بأسرع ما يمكن
    Onu aldım. Sonra sana iade etmemi söylemek için beni aradın. Open Subtitles أخذته ثم إتّّصلتِ بي لتقولي لي أن أعيده لك
    Bunu yapmaya iznimiz yok çünkü ne aldıysak Tekrar yerine koymamız gerekiyor. Open Subtitles لا نمتلك الحق لفعل هذا، لأن أي شيء آخذه لا بد أن أعيده حيث كان تماما
    Picker'ı yanıma almama izin verirseniz Drew Thompson'ı getiririm, ölü veya diri. Open Subtitles لو جعلتني أحضر " بيكر " سوف أعيده لك حياً أو ميتاً
    Sadece kötü ruhları kovmayacağım veya onu cehenneme göndermeyeceğim, onu gerçekten öldüreceğim. Open Subtitles ليس فقط أتخلص منه أو أعيده للجحيم أعني قتله فعلا
    Cep telefonunu buldum ama ona nasıl Geri vereceğimi bilmiyorum. Open Subtitles حسنٌ ، وجدت هاتفها ولكن لا أعرف كيف أعيده إليها
    Kızıl Haç'ın ödediğini alıyorum, ve aynen Geri veriyorum. Open Subtitles أقوم بأخذ ما يقدمه لي الصليب الأحمر و أعيده لهم
    Garip ama, onu Geri getirmek için şu anda... hayatımı verebilirim. Open Subtitles الأمر الغريب أننى أتمنى أن أضحى بحياتى كى أعيده ثانية
    Yıkamam ve Geri vermem lazım. Open Subtitles أنا جعلته يتسخ و من واجبى أن أنظفه و أعيده إليك
    Geri vermeyeceğim. Eğer verirsem,bu işi beceremediğimi anlar. Open Subtitles لا ، لن أعيده لها ستعرف حينها أنني لم أستطع تولي الأمر
    Bu yüzden onu Geri getirmek için izlerini takip edeceğim araya ettikten giren iyi büyüyü yok ettikten sonra elbette. Open Subtitles لهذا أنا أخطط لأتبع خطاه و أعيده بعد أن أدمر السحر الجيد الذي تدخل ، بالطبع
    Ama Geri vermek zorundayım, o yüzden beğenmemen lazım. Open Subtitles حسناً، لكن علي أن أعيده لذا لا يمكنك أن تبدي إعجابك به
    Nereden aldıysam Geri iade edeceğim çünkü onun güzelliği karşısında sönük kalıyor. Open Subtitles مين أن حصلت عليها سوف أعيده لأن جمالها يطغي عليها
    Bu parayı babamdan çalıp, güvenli bir şekilde iade edeceğim. Open Subtitles سأسرق هذا المال من والدي ثم أعيده للخزانة
    Uzun zamandır onu denize iade etmeye hazırım. Open Subtitles وكنت مُستعداً كي أعيده للبحر منذ وقتِ طويل
    İşim bitince de DVD'yi Tekrar kabına koyar, rafa bırakırım. Open Subtitles وبعدها عندما أنتهي, آخذ القرص أعيده في علبته, وبعدها أعيده إلى الرف
    Onu 6 gibi getiririm. Tamam, uygundur. Open Subtitles سوف أعيده ، الساعة السادسة مساءا
    - Hayır, onu o tesise Tekrar göndermeyeceğim. Open Subtitles حسناً ، أنا لن أعيده ثانيةً إلى تلك الإصلاحيّة
    Ama her sene onu oraya Geri götürüp ona yaptığı şeyi hatırlatıyorum. Open Subtitles لــكن في كــل ســنة أعيده وأجعــله يتذكــر ما قام بــه
    Nerede olduğunu biliyorsanız bana söyleyin ki, o zarar görmeden getireyim. Open Subtitles لوتعرفينمكانه، أخبريني رجاءًا حتى أعيده بدون أن يُصاب
    Ben bu hamburgeri yemeğe çıkaracağım, sonra belki bir sinema, sonra da evime götüreceğim. Open Subtitles أريد أن أخذ هذا البيرغر للعشاء ثم لمشاهدة فيلم ما ثم أعيده إلى شقتي
    Hey, belki de güvende olması için onu eve götürmeliyim ne dersin? Open Subtitles أتعلمين، أعتقد أنني يجب أن أعيده إلى المنزل لأبقيه بأمان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more