"أغراضه" - Translation from Arabic to Turkish

    • eşyalarını
        
    • eşyaları
        
    • eşyalarının
        
    • eşyalarına
        
    • eşyalarından
        
    • eşyasını
        
    • şeyini
        
    • mallarını
        
    • eşyalarıyla
        
    O günden sonra babam, eşyalarını balık aletleri kutusunda saklamaya başladı. Open Subtitles بعد تلك الحادثة، أصبح أبي يخبأ أغراضه في صندوق حفظ الأسماك
    Bence en iyisi eşyalarını Raymond'ın kız kardeşi kendisi alsın. Open Subtitles أظن من الأفضل أن أنتظر أخت ريموند لتأخذ أغراضه بنفسها
    Ailesine, Diddle'nin eşyalarını toplamasına yardım ederek eve rahatça girip çıkabiliyoruz. Open Subtitles نحن نساعد عائلته عل جمع بعض أغراضه حتى نتمكن من تفحصها
    Özel eşyaları arasında sizinle ilgili bir çok yazı bulduk. Open Subtitles لقد وجدنا بعض المقالات التي تتحدث عنك وسط أغراضه
    Şimdiye kadar hepsi temizlenmiştir. eşyalarının çoğu apartmanın alt katındaki dairenin tavanından düştü. Open Subtitles حسناً، على الأرجح أنه نظيف الآن معظم أغراضه انهالت عبر سقف الشقة السفلية
    Cinayetten sonraki sabah otelden o kadar hızlı çıkmış ki eşyalarını ardında bırakmış. Open Subtitles خرج من الفندق بسرعة في الصباح التالي بعد الجريمة ترك جميع أغراضه خلفه
    Geçen sefer sen gittikten hemen sonra, eşyalarını topladı. Arabasına taşıdı. Open Subtitles بعدما ذهبت آخر مرة جمع أغراضه وأخذ السيارة ولم أجده منذها
    Sonja, kiracıya söyle, eşyalarını toplayıp çıksın. Open Subtitles سونجا أطلبي من ذلك المستأجر أن يرحل يأخذ أغراضه ويغادر
    Adam yüzmeye gidince, oğullarım ve ben adamın tüm eşyalarını alıp okyanusa atmıştık. Open Subtitles عندما ذهب للسباحة، أخذت أنا وأبنائي كل أغراضه وألقينا بها في المحيط.
    Afedersin, neden benden bütün eşyalarını toplamamı istiyorsun? Open Subtitles أعتذر ، إذاً أنت تريدني أن أوضّب أغراضه ؟
    Bak, onun eşyalarını toplamaya başlayacağım, tamam mı? Open Subtitles إنطري ، أنا سأبدأ بتوضيب أغراضه ، حسناً ؟
    Sanırım bütün eşyalarını depoya kaldıracağım. Open Subtitles على ما أظن بأنني سوف أضع أغراضه في المخزن
    Onda da Bay Flanders zaten kendisinin olan eşyalarını satın aldı. Open Subtitles وقد حصلنا عليها من السيد فلاندر وهو يحاول شراء أغراضه من جديد
    Özel eşyaları, yakınlarına bizzat ulaştırabilirsiniz. Open Subtitles يمكنك تسليم أغراضه الشخصية مباشرة إلى أقارب القتيل
    - Babanın evinde, eşyaları aldığım zaman olduğu gibi. Open Subtitles مثلما حدث بمنزل والدك عندما ذهبت لأخذ أغراضه
    Korkarım bütün eşyaları çöpe atılacak. Cidden bir şeyler almalısın bence. Open Subtitles أخشى أنّ كلّ أغراضه ستُلقى في القمامة، لكن أعتقد عليكِ أن تأخذي شيئاً.
    Poliçe muhtemelen kişisel eşyalarının arasındadır. Open Subtitles من المحتمل أن تجدى البوليصة بين أغراضه الشخصية
    Sadece bu sabah eşyalarının kalanını almaya geldi. Open Subtitles لقد جاء إلى هنا في الصباح لأخذ بقية أغراضه
    eşyalarına almaya arkadaşlarının yanına bile uğramamış heyecandan. Open Subtitles وانه لم يذهب حتى لزيارة عائلته ليأخذ أغراضه.
    Sizde hala eşyalarından var mı, diş fırçası ya da tarak gibi? Open Subtitles هل مازلت تملكين بعض أغراضه مثل فرشاة أسنان أو فرشاة شعر ؟
    Çocukken herkesin sahip olduğu şu zavallı arkadaşınızı hatırlatıyor hani şu sadece arkadaşı bile olsanız, istediğiniz eşyasını ödünç alabileceğiniz. Open Subtitles ما يذكّركم بذلك الصديق المثير للشفقة في أيام الطفولة... الذي يسمح لكم بإستعارة أياً من أغراضه... فقط إذا أصبحت صديقه
    Hayır, bununla yüzleşemem. Bütün her şeyini orada bırakmıştı! Open Subtitles لاأستطيع الذهاب للمنزل أغراضه مازالت موجودة
    Fakat aslında CNI onun mallarını bize vermek için bunu bir hırsızlıkmış gibi gösterdi. Open Subtitles لكن ما حصل فعلًا هو أنّ جهاز حماية المنشات والمرافق الحيويه جعل الأمر يبدو وكأنه سرقة ليتمكنوا من الوصول إلى أغراضه
    Sonra öğrendim ki, bana verebilmek için kendi eşyalarıyla takas ediyormuş. Open Subtitles ثمّ إكتشفتُ لاحقاً إنّه كان يبادل أغراضه الخاصّة ليجلبها لي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more