benden daha iyi bir okula gitmişsin. Daha yüksek notlar almışsın. | Open Subtitles | ذهبت إذاً إلى جامعة أفضل مني وحصلت على تقديرات أعلى مني |
Gerçek şu ki her halükârda benden daha iyi bir şoför. | Open Subtitles | في الحقيقه هي أفضل مني بكثير في القياده على أي حال |
benden daha iyi bir dişçi, ama sakın bunu söylediğimi ona anlatma. | Open Subtitles | وهو طبيب أسنان أفضل مني لكن لا تقولي له أني قلت هذا |
Ne sıklıkla? Yatakta benden iyi mi?-- sadece daha fazla acıya neden olan sorular ve gece uykunuzu kaçıran. | TED | كم مرة؟ هل هي أفضل مني فى السرير؟ أسئلة لا تنتج إلا المزيد من الألم وتبقيك مستيقظا طول الليل |
benden iyi olduğunu biliyor gibiydi. O halde ona ne yapabileceğini gösterelim. | Open Subtitles | و كأنه كان متأكد أنه أفضل مني لنره إذن ما يمكنك فعله |
Güneş nasıl da parlıyor Birinci kural: Asla benden daha iyi olma! | Open Subtitles | القانون رقم واحد ، لا تكن أفضل مني أبداً وأنا جيّد جداً |
Ama benim işimi benden daha iyi yapabileceğine inanıyorsan, işte sınavın. | Open Subtitles | ولكن إن ظننتِ أن بمقدوركِ أداء عملي أفضل مني هاكِ الاختبار |
Hayır. Çünkü senin benden daha iyi bir doktor olma şansın yok. | Open Subtitles | لا ، لإنه لا توجد فرصة في أن تكون طبيباً أفضل مني |
Bütün o paranla falan; bir şekilde benden daha iyi olduğunu sanıyorsun. | Open Subtitles | أعني، أنك تعتقد بأن بجميع أموالك أنك أفضل مني بطريقة أو بأخرى؟ |
Freud belki cikolatayi benden daha iyi anlatirdi. | TED | فرويد يمكن على الأرجح أن يفسر أفضل مني الشوكولاته. |
Bu orada uyandığım ilk sabah Hintli öğrencilerin benden daha iyi olduklarının farkına varmamdı. | TED | تيقنت الحقيقة الوحشية منذ الصباح الأول أن الطلبة الهنود كانوا أفضل مني. |
Çok cesur. Çoğu zaman benden daha iyi birine layık olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | وأظن أنه يستطيع أن يرتبط مع إمرأة أفضل مني |
Evlat acısının ne demek olduğunu burada benden daha iyi anlayabilecek kimse yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد أحد هنا يعرف أفضل مني ما هو أن تفقد ابنا |
Ellerinizi kanıma bulamak için çok acele ediyorsunuz. Tam olarak, sizi benden daha iyi yapan ne? | Open Subtitles | أنت متعجلٌ لغمس يدك في دمي فكيف يجعلك هذا أفضل مني ؟ |
benden daha iyi okullara gittin, benden daha iyi notlarla geçtin. | Open Subtitles | نعم ذهبت إذاً إلى جامعة أفضل مني و حصلت على تقديرات أعلى مني |
Hikayeleri dinledin. Kendi gözlerinle gördün. Herkes her şeyi benden iyi yapıyordu. | Open Subtitles | أنت سمعت القصص الكل تداولها قديماً الجميع فعل كل شيء أفضل مني |
benden iyi birine duyduğum hayranlık da değildi. | Open Subtitles | ولا ادري أكان هذا إعجابا له لأنه رجل أفضل مني |
Ayrıca benden iyi adamları öldürdüğüm olmuştu. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أني أعدمت رجال أفضل مني بمسدس صغير |
benden iyi olduğunuzu kanıtlamak için... bundan çok daha fazlası gerek! | Open Subtitles | سوف يحتاجون لما هو أكثر بكثير مما فعلو لإثنائي ولإثبان أنك أفضل مني |
Tanıdığım eşcinsel erkekler de, Hawaii'ye koşup üzerlerine bir kaftan geçirip, yeminlerini söylüyor ve kendilerini benden üstün hissediyorlar. | Open Subtitles | كل رجل شاذ أعرفه "يهرب إلى "هاواي يرتدى حمالة صدر كالنساء ..يقرأ النذور و يشعر بأنه أفضل مني |
Araştırma yapmada benden daha iyisin ve bir tanık nasıl hazırlanır biliyorsun. | Open Subtitles | أنت أفضل مني في إعداد الأبحاث و تعرف كيف تعد الشهود |
Söylemem gerekir ki, benden çok daha iyi bir dansçı. | TED | انه بالتأكيد راقص أفضل مني ، لا بد لي أن أعترف |
Randy'nin, benimkinden daha iyi bir şeyi olmasına izin vermedim. | Open Subtitles | لم أدع ( راندي ) يحصل على أي شيء أفضل مني مطلقاً |
İyi günler. Söyledim ya, onun Fransızca'sı benimkinden daha iyidir. | Open Subtitles | ـ مرحباً ـ أخبرتك أن لغته الفرنسييه أفضل مني |
Ben denedim, ama sen bu konunun uzmanısın, benden daha iyisini yapabilirsin. | Open Subtitles | لقدحاولت,لكنكِطبيبةتوليد , ربما لديكِ فرصة لاقناعهم أفضل مني |