Çünkü ulus devletin hareketleri ne kendiyle sınırlıdır, ne de ulus devlet için yeterlidir kendi bölgesini kontrol etmek için, çünkü ulus devletin dışındaki etkileri artık içeride olanları da etkiliyor. | TED | لأن أفعال دولة وطنية لا تقتصر لا على ذاتها، ولا هي كافية للدولة الوطنية بذاتها للتحكم في أراضيها، لأن التأثيرات خارج الدولة الوطنية بدأت الآن في التأثير على ما يحدث داخلها. |
Bazen en büyük sevgi eylemleri, verilmesi gereken en zor kararlardır. | Open Subtitles | في بعض الأحيان أعظم أعمال المحبة هي أن تركتب أفعال صعبة |
Sadece ülkeme saldırılmamış, ama birdenbire, başkasının yaptıkları yüzünden bir vatandaştan bir şüpheliye dönüşmüştüm. | TED | لم يتعرض وطني لهجوم فحسب، ولكن في غمضة عين، أفعال أحدهم حولتني من مواطنة لمشتبه بها. |
Amatör işi de değildi. Kesme işini kim yapmışsa, ne yaptığını biliyormuş. | Open Subtitles | هذه لم تكن أفعال فأس، مهما كان الذي صنع هذه الثقوب، فكان يعرف ماذا يفعلون |
Bu Almanların yaptıklarını ben de duydum efendim. | Open Subtitles | ومدخناً سجائره ونائماً مع زوجته. لقد سمعت عن أفعال هؤلاء الألمان, سيدي. |
O, kuramı olmayan eylem. | Open Subtitles | هو كله أفعال بدون أي جانب نظري |
Yeniden bu canavarın yaptığı yıkımları görmek için geliyoruz. | Open Subtitles | ها نحن نشهد مجددا ً نتائج أفعال هذا الوحش |
İşte bu, konuşmaları eyleme dökme fırsatıydı. | Open Subtitles | وقد كانت تلك هي فرصتهم لتطبيق الأقوال إلى أفعال |
Her insan, büyük gaddarlıklar içeren eylemler gerçekleştirme yetisine sahiptir. | Open Subtitles | كل كائن آدمي قادر على ارتكاب أفعال في غاية القسوة |
Anladığımız kadarıyla homoseksüel davranışları kabullenmeyi ahlaki ve fiziksel yönden itici buluyorsun. | Open Subtitles | حسنا، بأننا نقدّر بأنك قد تجد بأن فكرة الانخراط في أفعال مثلية جنسيا معنويا و من الممكن حتى |
Teorik olarak bu proteinler kişinin beynine kaydedilmiş bir dizi hareketleri tetikler. | Open Subtitles | نظرياً ، هذا قد يحفّز الفرد على تنفيذ أفعال مُسجّلة من قبل بغير إدراك |
Eğer benim yerimde olmaya çalışan kişi benimle aynı şeyleri düşünüyor ve bana yardım etmek istiyorsa, öncelikle böyle hareketleri bırakıp benim düşüncelerimi anlamasını istiyorum. | Open Subtitles | إن كان الشخص الذي ادعى بأنه أنا راضِ عن ذلك ويرغب بأن يكون مساعدي فعليه أو عليها الامتناع عن عمل أي أفعال حمقاء |
Bu sanki dallanan bir olasılıklar akıntısı gibi ve bu olasılıkları etkileyen veya bir şeyi hızlandıran veya diğer bir şeyi yavaşlatan eylemleri yapabiliriz. | TED | يبدو وكأنه تيّار متشعّب من الاحتمالات، وهناك أفعال يمكننا القيام بها تؤثّر على هذه الاحتمالات أو تعجّل وقوع أمر ما أو تؤخر أمرًا آخر. |
İnsanlığın geçmiş yüzyıllardan süregelen eylemleri onları aşama aşama yok edecek mantıksal olarak... | Open Subtitles | أفعال الرجال التي تم ترحيلها من القرون القديمة |
Ebeveynlerin yaptıkları şey yüzünden insanların seni yargılaması sıkıcıdır. | Open Subtitles | من السيئ أن يحكم الناس عليكِ بالنظر إلى أفعال والديكِ |
Şüphelendiğinizi biliyorum ama buradaki dert bir vampirin işi Peder. | Open Subtitles | أعرف بأنك تشك فيه لكن المشكلة هنا هي أفعال مصاصة الدماء يا أبتي |
Senin işin bu hükümetin yaptıklarını sorgulamak değil. | Open Subtitles | ليس من صلاحيات الشك فى أفعال هذه الحكومة. |
Kurbanlarım üzerinde bariz bir cinsel eylem gerçekleştirmedim. | Open Subtitles | لا أمارس أيَّ أفعال جنسية على ضحاياي |
Borçlarımı ödemeliydim ve Anna'nın yaptığı kaltaklık için dünyadaki bütün kadınları suçlamamanın bir yolunu bulmalıydım. | Open Subtitles | لأعمل مع والدى .. و حاولت أن أحذر كيف أستطيع ألا ألوم كل إمرأة أقابلها على أفعال زوجتي |
Farkındalıklarını, eyleme çevirecekler. | Open Subtitles | الناس صُدموا وتحول وعيهم بالقضية إلى أفعال |
Şimdi size soruyorum bu duyduklarınız sizce bir suçlunun yapacağı türden eylemler mi? | Open Subtitles | الآن، أسألكم أيبدو لكم هذا من أفعال مجرمٍ عنيف ؟ |
Öbür yandan davranışları bencilce ve ahmakçadır. | Open Subtitles | أفعاله على الجانب الآخر هي أفعال أنانية وجنونية |
Verdiğiniz kararlara göre pek çok farklı hareket görebilirdik, pek çok farklı getiri ve pek çok farklı oyun sonu. | TED | تعتمد على القرارات التي تتخذها. باستطاعتنا أن نرى أفعال مُختلفة وعديدة، ونتائج مُختلفة، وتبعيات مُختلفة. |
Empati ve özgeselliği Harekete dökün ve bir ahlak temeline göre yaşayalım. | TED | فلنحول التعاطف والإيثار إلى أفعال وسنعيش العقيدة الإنسانية الأساسية. |
Ben, basit, mütevazı, insanların hareketlerini zihniyle kontrol edebilen bir hizmetliyim. | Open Subtitles | انظري, أنا بسيط, بوّاب متواضع والذي يستطيع السيطرة على أفعال الناس بعقله |
Peters'ı, Thane'in yaptıklarından daha fazla sorumlu tutmuş olabilir. | Open Subtitles | قد يكون حمله المسؤولية عما هو أكثر من أفعال ثاين |