"أفعل ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapmadım
        
    • Bunu yapmak
        
    • Öyle
        
    • yaparım
        
    • bunu yapayım
        
    • bunu yapmazdım
        
    • yapmam
        
    • yapıyorum
        
    • yapamam
        
    • yapabilirim
        
    • yapmayacağım
        
    • yapacağım
        
    • ki
        
    • bunu yaparken
        
    • bunu yaptığımda
        
    Bu başına geldiği için çok üzgünüm ama yemin ederim ben yapmadım. Open Subtitles آسفة جداً لما حل بك، لكن أقسم بالله، إنني لم أفعل ذلك
    Neden Bunu yapmak zorunda olduğumu anlamıyorum. John'un fotoğrafları var zaten. Open Subtitles أنا لا أفهم لماذا علي أن أفعل ذلك لديهم صور له
    Öyle yapmamı istemediğinden emin misin? Open Subtitles هل أنت متاكد أنك لا تريدني أن أفعل ذلك أيضاً ؟
    Ağlama! Ben bunu başka kızlara yaparım. Seni seviyorum, bebeğim! Open Subtitles لا تبكي، أنا أفعل ذلك مع الأخريات فقط لأنني أحبك
    Eski zamanlardan gelen, neden bir insan için bunu yapayım ki? Open Subtitles أيها العتيق, لم ينبغي لي أن أفعل ذلك من أجل بشري؟
    Yerinde olsam bunu yapmazdım. Cidden sevgiline güvenmek istiyor musun? Open Subtitles لن أفعل ذلك لو كنت مكانكِ أتريدين حقاً الوثوق بصديقكِ؟
    - Sana önlerden yer ayırırız. - Annem için bile yapmam bunu. Open Subtitles سنعطيك مكان أمامى فى النفق لن أفعل ذلك حتى من أجل أمى
    T Nine, bu doğru değil, böyle bir şey yapmadım. Open Subtitles حسناً ماما تي ذلك ليس صحيحاً بالكلية،أنا لم أفعل ذلك
    Programımın ölümüne neden olduğunu söylemek istemiştim ama ben yapmadım. Open Subtitles حسناً، عنيتُ أنّ برنامجي قاد لوفاته، لكنّي لمْ أفعل ذلك.
    Ve benim için o zaman ki ironi şuydu, tabiki bunu bilimsel ilerleme için yapmadım. TED وكانت المفارقه بالنسبه لي بالطبع لم أكن أفعل ذلك من أجل الأرتقاء بالعلوم
    Neden Bunu yapmak zorunda olduğumu anlamıyorum. John'un fotoğrafları var zaten. Open Subtitles أنا لا أفهم لماذا علي أن أفعل ذلك لديهم صور له
    Bunu yapmak için, beş duyu grafiği denilen şeyi oluşturdum. TED ومن أجل أن أفعل ذلك , ابتكرت رسما بيانيا للحواس الخمس.
    Elbette Öyle. Ama bu durumda elimden- Bak bak. Open Subtitles بالتأكيد قلت هذا ، ولكنني لن أفعل ذلك منأجلبعضالأشخاصالآخرين.
    Ağlama! Ben bunu başka kızlara yaparım. Seni seviyorum, bebeğim! Open Subtitles لا تبكي، أنا أفعل ذلك مع الأخريات فقط لأنني أحبك
    Senin gibi sırtından geçinebileceğim bir kayınpeder edinebilecekken neden bunu yapayım ki? Open Subtitles لماذا أفعل ذلك بينما يمكنني الحصول على أب في القانون ثري يمكنني التعلق به ؟ حقا
    "bunu yapmazdım çünkü o zaman suçlanacağımı bilirdim." Open Subtitles لا يمكننى أن أفعل ذلك لأننى أعلم أنه سيشتبه فى شخصى إذن ..
    Bunu yapmam elbet. O adamları kendisi de bulmak istiyor. Open Subtitles أنا لا أفعل ذلك إنها تريد العثور على هؤلاء الرجال
    Bu, 18 yıl önceydi ve o zamandan beri bunu yapıyorum. TED كان ذلك قبل 18 عامًا، وأنا أفعل ذلك منذ ذلك الحين.
    Sana yeterli para ödenecek. Bu işi tek başıma yapamam. Open Subtitles أنت مندفعا جدا سيدى، ولا يمكننى أن أفعل ذلك بمفردى
    Doktor bir arkadaşımla görüşmeye gittim. Ona nasıl yapabilirim diye sordum. TED فذهبت للتحدث إلى طبيب صديق وسألته كيف يمكن أن أفعل ذلك
    Bir daha yapmayacağım, yemin ederim. Bana bir şans verin. Open Subtitles لن أفعل ذلك مجدّداً، أقسم لكِ أعطني فرصة أخرى فحسب
    Gelişmekte olan ülkelerde muhabirliğe ve araştırmacılığa devam edeceğim, fakat bunu daha farklı görüş ilkeleriyle yapacağım. TED سأواصل العمل كباحثة ومراسلة في الدول النامية، لكني أفعل ذلك بأخلاقيات رؤية معدلة.
    ki daha önce hiç böyle bir sey yapmamistim. Hiç. Open Subtitles على الرغم أنني لم أفعل ذلك مسبقاً في حياتي, أبداً
    -Berbat tekliflerini kabul etmeliyim ve bunu yaparken aptal gibi gülümsemeliyim. Open Subtitles علي أن أقبل بعرضهم التافه وأن أبتسم كالأحمق وأنا أفعل ذلك
    Ben bunu ortaya çıkartacağım, ve bunu yaptığımda, sebep olabileceği muazzam boyuttaki zararı önlemiş olacağım. TED سأتمكن من معرفة ذلك ، وعندما أفعل ذلك ، سأكون قادراً على منع إحداث ضررٍ كبير قد يتسبب به.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more