Öyleyse şu anda kafamda düşündüğüm şeyi sana yapmam gayet yerinde olur. | Open Subtitles | لذا سيكون من اللائق جدا أن أفعل لك ما أفكر به الآن |
Evet, aynen öyle düşünüyorum. Bu toplumumuz için bir yaradır efendim. Hoşça kalın. | Open Subtitles | .أجل, هذا ما أفكر به بالضبط .إنها آفة على مجتمعنا يا سيدي, وداعًا |
Size bu konu ve borsa hakkında ne düşündüğümü bir dakika sonra açıklayacağım. | TED | وأخبركم بما أفكر به حيال هذه وسوق الأسهم خلال دقيقة. |
Bunu söylediğine sevindim çünkü ben de aynı şeyleri düşünüyordum. | Open Subtitles | مسرورة لأنك قلت شيئاً ما 'لأنني كنت أفكر به ايضاً |
Ve Aklıma gelen ilk şey, ihtiyacın asla değişmediği, ama ilişkilere uyguladığımız yolların ve içeriğinin çok fazla değişime uğradığı. | TED | ولهذا إذاً كان أول شيء أفكر به بأن الحاجة لا تتغير، ولكن المضمون والطريقة التي نُخضِع بها علاقاتنا تتغير بكثرة. |
Bizi mutlu ediyorsun. Yani, bu düşünebildiğim iyi bir sebep. | Open Subtitles | أنتِ تجعليننا سعيدين وهذا سبب جيد يمكنني أن أفكر به |
Benim de sormama gerek yok. Benim düşündüğümü düşünüyorsun. | Open Subtitles | لست مضطراً للسؤال إنكِ تفكرين بما أفكر به |
- Hayır ben konuşmak istiyorum. Bütün gün bunu düşündüm. | Open Subtitles | أنا أريد الحديث عنه، كنت أفكر به طوال اليوم |
Aslında, gerçek şu ki tüm düşündüğüm o roman. | Open Subtitles | لقد قرِبت من الإنتهاء منه الكتاب كل ما أفكر به إن كنت مرتبكاً قليلاً فهو السبب |
Şu anda düşündüğüm, bu arabadan çıksam iyi olacak... | Open Subtitles | ما أفكر به هو أنني يجب أن أترجل عن السيارة |
Yapmayı düşündüğüm şeyleri planlıyordum. | Open Subtitles | في الواقع أحد زملائي في الكليات والذي ما زال سليماً لقد كنت أفكر به فحسب |
Bu konuda önceden beri düşünüyorum, çünkü düşünebildiğim tel şey bu. | Open Subtitles | لقد كنت أفكر بخصوص هذا لأن هذا كل ما أفكر به |
Detlev'i düşünmek beni korkutuyor Ama sıksık onu düşünüyorum | Open Subtitles | يرعبني التفكير في ديتليف أحياناً أفكر به |
Burnunu düşünmek istemiyorum, canım istemiyor, ama düşünüyorum. | Open Subtitles | لا أريد التفكير بالأنف، لا أطلب التفكير بالأنف، لكنني أفكر به |
Artık ne düşündüğümü bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لم أعد أعرف ما الذي أفكر به بعد الآن |
Olayı başlatmak için ne düşündüğümü söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأخبركِ بالذي أفكر به , من أجل البدء بالأمر |
Ne düşünüyordum biliyor musun? | Open Subtitles | إذن, أتعلم ما الذي كنت أفكر به, أنه عندما تدخل الجامعة في البداية, |
Sizi ararken ben de aynı şeyi düşünüyordum işte. | Open Subtitles | كما ترى , هذا ما كنت أفكر به طوال بحثي عنكما في كل مكان ذهبتما إليه |
Daha önce bir tekneye ad vermedim ancak Aklıma gelen bir tek isim vardı, tüm dünyadaki en güzel isim. | Open Subtitles | أنا لم أسمي مركباً من قبل لكن هناك إسم واحد يمكن أن أفكر به أجمل إسم في ذلك العالم |
Sen de benim düşündüğümü mü düşünüyorsun? | Open Subtitles | أنت لا تفكر بما أفكر به هل تفكر بذلك؟ |
İşkence sırasında, ne zaman ölüme yaklaştığımı düşünsem, hep Martha'yı düşündüm, ve hayatta kalmamı sağladı. | Open Subtitles | أثناء تعذيبي و بينما كنت قريب جدا من الموت كانت مارتا وحدها هي من أفكر به و لقد أنقذتني |
aklımdan ne geçiyordu benim, senden yardım istemek mi? Asla. | Open Subtitles | لأنه الذي كنت أفكر به عندما سألت مساعدتك لي؟ |
Tüm gün ondan nefret ediyorum sarhoş olduğumda ise tek yaptığım, onu düşünmek. | Open Subtitles | أكرهه طوال اليوم وعندما أكون ثملة كل ما أفعله هو أن أفكر به |
Bak Yevette. Sanki kendi aklım yokmuş gibi... herkesin bana ne düşüneceğimi söylemesinden bıktım. | Open Subtitles | أتعلمين أنني سئمت من الناس و هي تخبرني بالذي أفكر به |
Şimdi düşününce fark ettim, akşam konuşurken 5 kez tuvalete gitmek için izin istedi. | Open Subtitles | والأن هذا ما كنت أفكر به عندما كنا نتحدث هذا المساء سمح لنفسه بالذهاب الى الحمام |
Benim düşüncelerimi benden önce biliyormuşçasına sanki kafamın içinde bir yerde konuşmadan, bir gün bana ihtiyacı olacağını söyledi. | Open Subtitles | كأنه كان يعرف ما أفكر به قبلي. كأنه كان داخل رأسي. وأوضح دون أن يتكلّم، أنه سيحتاجني ذات يوم. |