"أقول له" - Translation from Arabic to Turkish

    • söyleyeyim
        
    • dedim
        
    • söyle ona
        
    • söyleyeceğim
        
    • söyleyeceğimi
        
    • diyeceğim
        
    • ona söyle
        
    • derim
        
    • de ona
        
    • derdim
        
    • diyorum
        
    • söylerim
        
    • söylemek
        
    • söylediğimde
        
    Noel Baba'yı arayıp ne komik olduğunuzu ona söyleyeyim mi? Open Subtitles مضحك. فكيف أدعو سانتا، أقول له كيف مضحك يا رفاق هي؟
    Geçici. Adam buraya geldi, ben de dedim ki, "kırmızı bir ceket giy, bir tepsi kaparak, oraya dışarı git." İşte bu kadar. Open Subtitles أي رجل يدخل من هنا أقول له أجذب صينية والبس معطفك وهيا بنا
    söyle ona, kaç para kazanırsam kazanayım, bana borcu var. Open Subtitles هل أقول له لا يهمني وكم من المال الذي جعل.
    Hakkında söyleyeceğim tek şey, cahil cesaretine sahip olduğu. Open Subtitles سوف أقول له شيئاً واحداً إن لديه شجاعة فى جهله
    Çünkü panik yapmamıştım ve onu sakinleştirmek için ne söyleyeceğimi biliyordum. TED لأنني لم أكن خائفًا ووجدتني أقول له ما يهدّئ من روعه.
    - Ben de tekrar hayır diyeceğim. - Ben söylemeyi denedim ona. Open Subtitles سوف أقول له لا مره أخرى لقد حاولت أن اخبره ذلك
    Sen ona söyle beklesin sonra onu tutmayalım. Open Subtitles فقط أقول له أن ينتظر وانا لن تساعده في المرة القادمة أنا الآن لأن ظهره لن تصمد.
    Sarılayım güzelce ve yirmi adamla dans ettiğimi söyleyeyim. Open Subtitles و أجذبه عندي و أقول له أنّي رقصت مع عشرين رجلاً
    Ona kimin geldiğini söyleyeyim? Open Subtitles ماذا أقول له بشأن من سأل عنه ؟
    - Ne zamana lazım olduğunu söyleyeyim? Open Subtitles ومتى أقول له بأنك بحاجة إلى هذه؟ أمس
    Tom da çok efendi biri gibi görünüyor... dedim biraz daha insancıl davranır. Open Subtitles يكون تومى مثل الجندى أقول له أعطهم درس فى التواضع
    Sonra tekrar geldi, bir yere gitmiyoruz, dedim. Open Subtitles ثم يظهر مرة أخرى. أنا أقول له نحن لا أذهب إلى أي مكان.
    "...tekrar görüşeceğimizi söyle ona." Open Subtitles إذا كان يانك يأتي في، أقول له أنني سوف نراه مرة أخرى.
    söyle ona, sıraya geçsin. Open Subtitles مشمود، أقول له للوصول الى الجزء الخلفي من الخط.
    Ben de anlamıyorum. Ona ne söyleyeceğim? Open Subtitles أنا لا أفهم الأمر ماذا يمكنني أن أقول له
    Ona, sana ya da başka kimseye bu mide bulandırıcı konu hakkında söyleyeceğim hiçbir şey yok. Open Subtitles ليس لدي ما أقول له أو أنت أو أي شخص آخر حول هذا الموضوع مقزز كله.
    Ne söyleyeceğimi bilemedim. Open Subtitles و الشخص يريد معرفة كم عمر ميج لم أكن أعرف ماذا أقول له
    Ama dün geceyi sorarsa ne diyeceğim? Open Subtitles لكن ماذا يفترض بي أن أقول له عندما يسألني عن الليلة الماضية؟
    Mercy,Çeçenistanda olduğunu ona söyle. Open Subtitles الرحمة، وكنت أقول له هو في الشيشان،
    Hiç sevmezsin dalkavukları, değil mi Sezar derim hiç sevmem der ve işte o zaman tavlanır asıl. Open Subtitles ولكني حين أقول له ذلك يقول إنه يكره المتملقين ويقول إنه ينال النصيب الأكبر من التملق
    Ben de ona açıklaması gereken çok şey olduğunu söyledim. Open Subtitles أنا أقول له بأن لديه الكثير ليشرحه لي
    "Evet bir işim var. Çocuk kitapları yazıyor ve resmediyorum" derdim. TED و أقول له "نعم، لدي وظيفة. أكتب و أشرح كتب الأطفال"
    "Plaja git, güneşte oyna, temiz hava al biraz." diyorum. Open Subtitles أقول له: "إذهب للشاطئ" "إلعب تحت الشمس استنشق الهواء النقي"
    Eğer bana rüşvet teklif edersen, Benden çok hızlı olduğunu, söylerim ona. Open Subtitles اذا عرضت علي رشوة صغيرة ، ويمكنني أن أقول له أنك كنت سريع جدا بالنسبة لي
    Kilit altından çıkmak için bu adama ne söylemek gerek? Open Subtitles و ماذا يجب أن أقول له كي يسمح لي بالتجول؟
    Öldüğünü her söylediğimde yeni duymuş gibi bir daha yıkılıyordu. Open Subtitles وكل مرة كنت أقول له أنها ماتت وأراه يصعق بالخبر من جديد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more