Bu işi çok ucuza kapatıyorsun, çünkü ben ne yaptığımı bilmiyorum. | Open Subtitles | هذه صفقة العمر تعرض عليك لأنني لا أعرف ما أقوم به |
Çoğu insan bana inanmıyor. Hile yaptığımı sanıp bir numara arıyorlar. | Open Subtitles | معظم الناس لا يصدقون ما أقوم به ويظنون أنه مجرد خدعة |
Benimse tek yaptığım onu hayal kırıklığına uğratmak oldu; hep senin yüzünden. | Open Subtitles | لكن كلّ ما كنت أقوم به هو تخييب ظنّها, وكلّ ذلك بسببك. |
Tüm yaptığım Tanrı'nın iradesi ve her zaman Tanrı'nın isteği dışında bir düşünceyi kalbime ve aklıma sokmaması için dua ediyorum. | Open Subtitles | ما أقوم به هو إرادة الرب وصلاتي دائما فهو لن يسمح بأن يدخل قلبى أو عقلى أى فكر من غير مشيئته. |
Son on yıIdır ilk kez Yapacak bir işim yoktu. | Open Subtitles | لا شيء لدي أقوم به لأول مرّة منذ عشرة أعوام, |
Kalamam.yapmam gereken çok iş var ve bu benim hayatım değil. | Open Subtitles | لا استطيع لديّ الكثير كي أقوم به و هذه ليست حياتي |
Senin de yaptığın gibi kıçımı yırtıyorum ne yaptığımı bilmiyorum gibi. | Open Subtitles | إفساد عملي كما تفعلين دوماً، وكأنني لا أعرف ما أقوم به. |
Ben de ne yaptığımı biliyorum. O kadını nasıl okuyacağımı biliyorum. | Open Subtitles | . أعي بما أقوم به . و أعي قراءة تلك المرأة |
Tekrar etme egzersizi, yaptığımı yapın, söylediğimi söyleyin ve yanınızdakini yumruklamamaya özen gösterin, olur mu? | TED | سأطلب منكم شيئاً وستقومون بالتنفيذ، فقط قوموا بما أقوم به وقولوا ما أقوله، ولكن احذروا أن تضربوا من يجاوركم، حسناً؟ |
yaptığım iş beni çok meşgul ediyor ve bende gelişme gösteremiyorum | Open Subtitles | إذ أنشغل بما أقوم به ويبدو أننى لم احسن من نفسى |
Normalde yaptığım birşey değil, ama gerçekten oyunculuk kaslarımı esnetme fırsatı buldum. | Open Subtitles | ليس هذا عادة ما أقوم به ولكني أردت فرصة لصقل موهبتي التمثيلية |
Tanrım, yaptığım en kötü şaka oldu bu! Niye bu kadar içiyorum ki? | Open Subtitles | يا للهول، كان هذا أسوأ مقلب أقوم به لماذا أفرط في الشرب هكذا؟ |
Yapacak işim yok, ben de her üç saatte bir elbiseleri deniyorum. | Open Subtitles | ليس لدي ما أقوم به, لذا كنت أجرب أحدها كل ثلاث ساعات. |
Koyamam, çünkü benim işim o değil. Sunumu gösterebilir miyim artık? | Open Subtitles | لأن هذا ليس ما أقوم به أيمكنني أن أريكِ العرض فحسب؟ |
İnsanlığı kurtarmayı ben de isterim ama yapmam gereken bir iş var. | Open Subtitles | سأفعل كل شيء لإنقاذ البشرية ولكن هناك شيء يجب أن أقوم به |
Büyümek demek yardım istemek demektir. Ben de bunu yapıyorum. | Open Subtitles | النضج يعني طلب المساعدة ، و ذلك الذي أقوم به |
Sadece bir tane daha gösterimiz var. Bunu yalnız yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | ولازال لدينا عرض واحد متبقٍ ولا أريد أن أقوم به لوحدي |
Oraya vardığımızda yapacağım ilk şey kumun üzerinde uzun bir uyku çekmek olacak. | Open Subtitles | أول ما سوف أقوم به عندما اصل إلى هناك هو النوم على الرمال |
yapmamı istediği büyük bir iş var. | Open Subtitles | حسناً ، إنه عمل كبير و قد أرادت منى أن أقوم به |
Kelimeler kifayetsiz kalınca ben ne yaparım, diyeyim sana. | TED | لا يوجد كلمات أُخرى يمكن قولها .. لأخبرك ماذا أقوم به عادة |
Ve ben asla bu konuları sorgulamıyorum, çünkü benim yapabileceğim hiçbir şey yok. | TED | وأنا لا أسأل حتى حول تلك القضايا لأنه لا يوجد شيء يمكن أن أقوم به. |
Kolay yol falan yok... ne yaparsam yapayım, biri incinecek. | Open Subtitles | وليس هناك طريقة سهلة ، بغض النظر عن ما أقوم به ، يتأذى شخص. |
Pekala, ne yapacağımı biliyorum. | Open Subtitles | كل الحق، وأنا أعلم الآن ما يجب أن أقوم به. |
benim bakış açımdan onlar ve benim bugüne kadar yaptıklarım saçma. | Open Subtitles | من منظوري للأشياء ما كان يحدث وما كنت أقوم به سخيف |