Mary Willingham, Chapel Hill North Carolina Üniversitesi'ndeki akademik yolsuzluk vakasının itirafçısı. | TED | ماري ولينغهام واشية من جامعة شمال كاليفورنيا في تشابلهل بقضية احتيال أكاديمي |
Bazen o kadar "akademik" sin ki tokadı basasım geliyor. | Open Subtitles | أنت أكاديمي لعين هذه المرة أريد أن أصفعكَ على رأسكَ |
Ben, halkın sadece değerli bir seyirci olarak görülmediği, aynı zamanda katılımcı ve bileşen olduğu bir akademik kültürde çalışmak istiyorum. | TED | أريد أن أعمل في مجالٍ بحثيٍ أكاديمي لا يكون فيه الشعب مجرد جمهور يدفع المال فحسب، بل مشاركًا وعنصرًا أساسي. |
Sonra geri döndüm ve Melbourne'nin Monash Üniversitesi'nde akademisyen oldum, ve bu 25 yıl içinde teyp kaydedicileri benim herşeyimdi. | TED | حسنا، عدت وأصبحت أكاديمي في جامعة موناش في ملبورن، ولكل تلك السنوات 25، الشرائط كانت كل شيء بالنسبة لي. |
1905'te yeni bir gün doğar iken, 26 yaşlarındaki Albert Einstein hayatla başarısız bir akademisyen olarak yüzleşti. | TED | مع بزوغ العام 1905 ألبرت أينشتاين الذي سيبلغ من العمر 26 عاما قريباً واجه الحياة بفشل أكاديمي |
14 hafta akademi eğitim ve disiplini alacaksın... | Open Subtitles | أنت ستحصل على 14 إسبوع تدريب وإنضباط أكاديمي |
deyip bunun arkasına saklanamayız, sadece bir iş, ben sanatçıyım ben akademisyenim diyemeyiz. | TED | انها فقط لأرباح الشركة أو الأمر مجرد اعمال، أو انا فنان أو أنني أكاديمي |
Dikkatli bakarsanız, keşif sürecindeki İrlanda kahvelerinin önemine dair ilk akademik teyit olduğunu görebilirsiniz. | TED | وستلاحظون إن نظرتم بإمعان، أن هذا هو أول اعتراف أكاديمي بأهمية القهوة الأيرلندية في عملية الاكتشاف. |
Burada bir akademik disipline ait yöntemlerle başka bir disipline ait sorunları çözmeye çalışıyoruz | TED | أقوم هنا باستخدام أدوات فرع أكاديمي للتفكير بشأن مشكلة في فرع آخر |
Gerçekte, katılımcılar arkadaş sohbetine tanık oldular aslında bizim araştırma takımımızın parçası olan birisi sözde akademik gözetimdeydi. | TED | في الواقع، شاهد المشاركون قيام زميل بالغش، وهو شخص مشترك في فريقنا البحثي، ويزعم أنه في فترة فحص أكاديمي. |
Her yürekli Amerikalı'nın ve akademik anlamda az olgun kişilerin soruları olduğunda yaptığı şeyi yaptım. Bazı şeyleri Google'a yazdım. | TED | قمت بالشيء الذي يقوم به كل أمريكي وطالب أكاديمي عندما يكون عنده سؤال. |
Üniversiteden sonraki ilk işim ülkedeki en büyük çocuk cezaevlerinden birinde akademik araştırmacı olmaktı. | TED | كانت أول وظيفة لي بعد التخرج من الكلية كباحث أكاديمي في واحدٍ من أكبر مراكز احتجاز الأحداث في البلاد. |
"İki sene erken mezun olacak olan Ian Randall akademik bir yıldız." | Open Subtitles | لتخطيطه التخرج خلال عامين إيان رانديل بطل أكاديمي حقيقي |
akademik bir dahi. Karısına bir bak. Tam bir Grace Kelly. | Open Subtitles | إنه أساس أكاديمي أنظري إلى زوجته غرايس كيلي |
akademik bir tartışmaya başlamadan önce en azından cesedi götürebilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا على الأقل رفع الجثة قبل أن ندخل في تدريب أكاديمي طبي صرف؟ |
Bu çok akademik bir soru olmadı mı? Meadowbank bu skandaldan sonra ayakta kalamaz. | Open Subtitles | هذا ليس بسؤال أكاديمي ً ميدووبنــك ً لن تعايش هاته الفضيحة |
Diğer taraftan, ben de sıkıcı, soluk suratlı, orta yaşlı bir akademisyen bekliyordum. | Open Subtitles | من جهتي، توقعتك أسمر، شاحب الوجه أكاديمي في منتصف العمر |
Yeni bir müşteri geldi, akademisyen. Glen, Amerikalı. | Open Subtitles | أوه، لقد جاءنا أكاديمي جديد، قلين، من أمريكا. |
Bana uydu bağlantısıyla katılan yasanın üç güçlü destekçisi Doktor Dwayne Sotter, göçmenlik politikası hakkında yazıları olan bir akademisyen Ross Fernholm, eski Arizona polis memuru şimdi Yuma'da Bağımsız Sınır Bekçileri örgütünü yönetiyor ve Gwen Lalley, New Mexico Üniversitesi'nde birinci sınıf öğrencisi ve dün geceki Bayan ABD Yarışması'nın ikincisi kendisine sahnede bu konu hakkında sorulan soru yüzünden kazanamadığını düşünüyor. | Open Subtitles | ينضم إلينا عبر الأقمار الصناعية ثلاثة داعمين بقوة للقانون الجديد: الدكتور.دواين سوتر أكاديمي |
Polis okulunda bu yıl akademi sınıfı yapılmayacak. | Open Subtitles | لن يكون هناك تعليم أكاديمي لطلبة الشرطة هذه السنة |
(Gülüşmeler) Benden duymuş olmayın. Ben bir akademisyenim. | TED | (ضحك) لا تؤاخذوني في هذا أنا رجل أكاديمي. |