"أكثر صعوبة" - Translation from Arabic to Turkish

• daha zor
• daha zordur
• zorlaştırır
• daha da
• daha çok
• daha zorlu
• daha zorlaştı
• daha zorlaşıyor
• çok daha
• zorlaştıracak

Yapması daha zor olan bir şeyi yapıyor, görünmeyeni arıyor
بحث عن ما لم يكن هناك، والقيام بذلك أكثر صعوبة.

Bunun hepimizden çok senin için daha zor olduğunu biliyorum.
أعلم بأن الأمر أكثر صعوبة بالنسبة لكِ من بقيتنا جميعاً

Sadece hamile olduğum için nefesimi toparlamam biraz daha zor.
أجل. فقط أكثر صعوبة.. لألتقط أنفاسي منذ أن أصبحت حامل.

Elini kana bulamak, kanı temizlemekten çok daha zordur.
إخراج نية القتل منك أكثر صعوبة من القضاء عليها

Ancak bu sohbet, daha zor sorular sorulması gerektiğinde biraz daha karmaşık bir hâl alıyor.
ومع ذلك، فإن المحادثة تصبح أكثر تعقيدًا قليلًا عندما يصبح من الضروري طرح أسئلة أكثر صعوبة

Fakat zihinsel bir rahatsızlık olduğu için yüksek kolesterol gibi bir hastalığa göre daha zor anlaşılır.
ولكن لأنه مرض عقلي، فهو أكثر صعوبة في الفهم من إرتفاع الكوليستيرول مثلاً.

Yoksa muhalif ve araştırmacı gazetecilik çok daha zor olacak, hatta çok daha fazla bölgede.
وإلا , المعارضة والصحافة الاستقصائية سيصبحون أكثر صعوبة في المزيد من الأماكن.

Zor bir karar verseniz bile bu sizi daha zor bir duruma sokabilir.
،حتى بعدما تقومي بقرار صعب ربما هذا يضعكِ في موقف أكثر صعوبة

Bir kaç saat kazanırsınız, köpekler için daha zor.
أنقذك ساعتان إجعل الأمر أكثر صعوبة على الكلاب

daha zor bir yer bulamaz mıydık?
ألم نستطع إيجاد مكان أكثر صعوبة لندخل منه ؟

Buraya girmek Fort Knox'a girmekten çok daha zor.
ولكن في الحصول على هنا هو أكثر صعوبة من الدخول فورت نوكس.

Aslında yapmaya çalıştığım şey, gen yapısının derinliklerine inmek... ki bu da çok daha zor bir iş.
ما أحاول حقا فعله هو التعمق التعمق في أساس الجينات والذي عادة يكون أكثر صعوبة

Bilgi Ağacı'ndan yiyen bunların atalarına göre bu tanrılardan olmaktan bile çok daha zor bir durum.
لأحفاد أولئك الذين تناولوا من ثمرة شجرة المعرفة هذا هو اقتراح أكثر صعوبة بكثير من أن تصبح كآلهة.

Durum değişince bu daha zor olur.
وعندما تتغير حالتها سيصبح الأمر أكثر صعوبة

Sanki sabah işe gidip gelişlerin daha zor olmasına ihtiyaç varmış gibi.
وكأن الحركة الصباحية تحتاج الى أن تصبح أكثر صعوبة

Bir kaçağın hareketlerini tahmin etmek saplantı haline getirmekten daha zordur.
الهارب من العدالة أكثر صعوبة للتوقع من المهووس.

Hiçbir şeyi. Sadece işimizi zorlaştırır.
لا يغيّر شيئاً، إنّما يجعل كلّ شيء أكثر صعوبة

Korkarım, eğer şimdi herşey onun istediği gibi olmazsa sonra daha da zorlaştıracaktır.
أخشى أن تجعل الأمور أكثر صعوبة فيما بعد لو لم تشق طريقها الآن

Lanet bir "Hafta sonu babası" olursam bu onu daha çok altüst eder.
سيكون الأمر أكثر صعوبة عليه من ما هو الآن لا أرغب في أن أصعب الأمر عليه أكثر بلعب دور الأب في أيام الآحاد

Kellesini uçurmak yeterince çetrefilli olurdu ama sadece topuzunu almak çok daha zorlu bir iş olmuştu.
إن أردت قطع رأسه لكان الأمر صعباً ولكن أقتناص خصلة شعرة كان أكثر صعوبة

Yaptığın şey onların geri çekilmelerine sebep oluyor ve artık tedarikçiyi tespit edip, izlemek çok daha zorlaştı.
ماتفعله سوف يتسبب في تراجعنا وجعل الامر أكثر صعوبة بالنسبة لنا لتعقب وتحديد المصدر

Çünkü her seferinde, biraz daha zorlaşıyor. Tamam.
بسبب كل مره نفعل هذه نجعل الأمر أكثر صعوبة حسناً

Bu açlık problemini çözmemizde araziler için işimizi daha da zorlaştıracak.
مما سيجعل الأمر أكثر صعوبة بالنسبة للأرض لمساعدتنا على حل مشكل المجاعة.