Ve aramızda benden daha çok ölüm tehlikesi atlatmış biri olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | و لا أعتقد أن أحدا قد وُضع في طريق الأذى أكثر مني |
Kadınları benden daha çok seviyorsun, ama onlardan nefret edemiyorsun. | Open Subtitles | لقد أحببت نساء أكثر مني ولكن لم تكرههم على الإطلاق |
Birinde bir yaz geçirdin. Bu benden daha fazla bildiğin anlamına gelir. | Open Subtitles | لقد قضيت صيفا ً فى احداها مما يعني أنك تعرف أكثر مني |
Aslında benden çok daha iyi bildiğin şeylerle ilgili işte. | Open Subtitles | إنها أشياء يجب أن تكوني أنت تعرفين عنها أكثر مني |
- Siz benden fazla hissediyor olmalısınız. İşinizi ihmal ettiniz. | Open Subtitles | ينبغي أن تشعر به أكثر مني فأنت تجاهلت عملك فترة بعد الظهر |
Sizi temin ederim ki hiç kimse güvenliği benim kadar ciddiye alamaz. | Open Subtitles | أأكد لك أنه لا أحد يأخذ أمور الحماية بشكل صارم أكثر مني |
Kimse gerçeği sen ve benden iyi bilmez tamam mı ? | Open Subtitles | إستمع لي , لا أحد يريد أن يتحمل هذا أكثر مني |
Kimse kızınızı benden daha fazla sevmeyecek. Hiç bir zaman. | Open Subtitles | لا أحد سيحب ابنتك على الإطلاق أكثر مني ، أبداً |
Şu anda buna, senin benden daha çok ihtiyacın var. | Open Subtitles | أظن انه في هذا الوقت .. تحتاجين هذا أكثر مني |
Sen, bunlara rağmen, asalet düzeninin baskısı için benden daha donanımlısın. | Open Subtitles | وأنتِ مع ذلك مناسبة أكثر مني في تحمل ضغوطات الخدمات الملكية |
Oğlunla bir araya gelmeni benden daha çok isteyen kimse yok. | Open Subtitles | لا أحد يريد رؤيتك تجتمعين بأبنك ثانية أكثر مني , صدقيني. |
Bu konuda bir ilerleme kaydedeceğine inanıyorsan doktora benden daha fazla ihtiyacın var. | Open Subtitles | حسناً، لو ظننت أن لديكَ فرصة فى هذا فأنتَ تحتاج لطبيب أكثر مني |
benden daha eski bir kurt olduğunu biliyorum ama yaptığımız doğru gibiydi. | Open Subtitles | إسمع , أعرف أنك ذئب لوقت أكثر مني ولكن الأمر يبدو جيد |
Harika, benden daha başarılı olmakla kalmadın benden daha da olgunsun. | Open Subtitles | رائع، ليس فقط أنت ناجحة أكثر مني الآن أنت أكثر نضجاً |
Bir şey daha. Bu işte yeniyim. Ve benden çok daha fazla bilgilisin. | Open Subtitles | وهناك أمراً آخر, أنا جديدة على هذا الأمر وأنت أدرى به أكثر مني |
Bunu her gün yaşayan çocukları düşünüyorum da anneme benden çok ihtiyaçları var. | Open Subtitles | أفكر في أولئك الأطفال الذين يخوضون ذلك كل يوم إنهم يحتاجونها أكثر مني |
Açıkça görünüyor ki, canavar yanımla ilgili benden çok şey bildikleri kesin. | Open Subtitles | لأنه من الواضح انهم يعرفون الكثير عن جانبي الوحشي أكثر مني 000 |
Komik dünya Fisher. Sen hep benden fazla gelecek vaat ediyordun. | Open Subtitles | عالم غريب يا فيشر، لقد كنت دوماً ذو مستقبل واعد أكثر مني. |
Bu piçi yakalamak için kimse benim kadar sıkı çalışmazdı. | Open Subtitles | لم يكن احد ليعمل بجد ليمسك بهذا الوغد أكثر مني. |
Siyah İnci hikayelerini benden iyi bilirsin. | Open Subtitles | أنت تعرف أكثر مني حكايات اللؤلؤة السوداء |
Çünkü Benim yerime onunla olmayı tercih ediyor. | Open Subtitles | لأنه يحبذ أن يكون معها أكثر مني |
Adam ölüyken benim canlı halimden daha fazla kadınla beraber oluyor. | Open Subtitles | الرجل يحصل على مبتغاه وهو ميت أكثر مني و أنا عايش |
Allah adaletin ne olduğunu sizden de, benden de daha iyi bilir. | Open Subtitles | الله يعلم أكثر مني و منك ما هو الصح و ما الخطأ |
Bazen şu küçük komik sigaralardan. Neden Robert'ın dondurması benimkinden daha çok? | Open Subtitles | لمَ تلقى روبرت كمية أكثر مني من البوظة ؟ |
Benden başka birisinin daha fazla kıyafet dolabına ihtiyacı olacağını hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أدري أنه يحتمل أن يوجد أحد يحتاج إلى خزائن أكثر مني |