"أكثر من ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • daha fazla
        
    • daha fazlasını
        
    • Bundan daha
        
    • daha fazlası
        
    • bundan fazlası
        
    • daha çok
        
    • artık
        
    • Bundan fazlasını
        
    • Dahası
        
    • bundan çok daha
        
    • daha da
        
    • bundan da
        
    General, eğer burada daha fazla kalırsak bolca güneş yanığına sahip olacağız. Open Subtitles سيدى ، ستعرض لحروق شمسية هائلة لو بقينا هنا أكثر من ذلك
    Bildiğin gibi, burada işimden daha fazla tehlikede olan şeyler de var. Open Subtitles هناك أكثر من ذلك على المحك هنا أكثر من مجرد وظيفتى, أتفهمين؟
    Kişisel bir bilgi olduğu için katiyen daha fazla bilgi veremeyeceklerini söylüyorlar. Open Subtitles ، لأنها معلومات شخصية يقولون بأنه لا يمكنهم قول أكثر من ذلك
    Birkaç öğrenci ailesinin de içinde olduğu kişiler, okul öğrencilerin gitmesini engellemek için daha fazlasını yapmadığından çok öfkeliydi. TED والبعض، بما في ذلك بعض عائلات الطلاب، كانوا غاضبين أن المدرسة لم تفعل أكثر من ذلك لمنعهم من المغادرة.
    Nedenleri ortaya koyabilirsin ama sence Bundan daha fazlasına ihtiyacın yok mu? Open Subtitles يمكنك إظهار الدافع لكن ألن تكون بحاجة إلى أكثر من ذلك ؟
    Ben senin yalnızca komşunum. Hepsi bu, daha fazlası değil. Open Subtitles أنا جاركِ، هناك لا شيء هناك أكثر من ذلك يقال.
    Ailenin korunduğu daha iyi bir dünya, ve bundan fazlası. Open Subtitles عالم أفضل حيث ستكون عائلتك بأمان و أكثر من ذلك
    Çalışırken, hayatım boyunca daha fazla eğlendiğim bir gün olmadı. Open Subtitles لم أستمتع في يوم عملي من قبل أكثر من ذلك
    Durma, beni öldür. Ama daha fazla bir şey öğrenemezsin. Open Subtitles أقتليني ، إفعليها ، لكنّي لا أعلمُ أكثر من ذلك.
    Seni sinirlendirmek için bundan daha fazla şey olmalı evlât. Open Subtitles ينبغي أن تحتمل أكثر من ذلك كي أغضبك يا بني
    Dikkatsiz araç kullanma demek istemiyorum. daha fazla şey yaptığını düşünüyorum. Open Subtitles لا أريد جعلها قيادة متهورة أشعر أنّه فعل أكثر من ذلك
    Hava saldırısı için desteğini geri çekersen, daha fazla bilgilendiriliriz. Open Subtitles سحب دعمكم لغارة جوية، ونحن سوف يقال أكثر من ذلك.
    Hiç fikrim yok, ama para istemedi, o yüzden daha fazla gurur duyamazdım. Open Subtitles لا أدري، لكنها لم تطلب المال لهذا لن أشعر بالفخر أكثر من ذلك
    Bence Charlie Frobisher beni mutlu etmek için bundan daha fazlasını yapardı. Open Subtitles أعتقد أن تشارلي فروبيشر سيفعل ما هو أكثر من ذلك ليبقيني سعيدة
    Bence bundan daha fazlasını yapıyoruz. Bence bundan daha fazlasını engelliyoruz. Open Subtitles أعتقد بأننا نفعل أكثر من ذلك وأننا نحجب أكثر من ذلك
    Çünkü seninle olan sadece seks değil. daha fazlası var. Open Subtitles لأنّها ليست مجرّد جنس أمارسه معك إنّها أكثر من ذلك.
    Onları öldürmeye itiraz ediyorum, ama bundan fazlası var. Open Subtitles أنا أعترض على قتلهم, لكن الموضوع أكثر من ذلك
    Belki de daha az düşünüp daha çok öpüşsek daha iyi olur. Open Subtitles ربما كنا أفضل حالا عندما كنا نظن أقل والقبلات أكثر من ذلك.
    Tamam, Frances. Sanırım sana artık ihtiyacımız yok. Teşekkür ederim. Open Subtitles حسنا يا فرانسيس لا أظن أننا سنحتاجك أكثر من ذلك..
    - Durum hiç iyi görünmüyor Kaptan. - Midesi Bundan fazlasını kaldırmaz. Open Subtitles لم يبد الأمر صحيحا يادراغ معدة الإنسان لا تستوعب أكثر من ذلك
    Dahası var, insan davranışlarını önceden sezmeye ne dersiniz? TED لا بل أكثر من ذلك أتعتقدون أنّ بالإمكان توقع السلوك البشري؟
    Eğer yaşamak istiyorsan bundan çok daha fazlasını söylemen gerekecek. Open Subtitles تريدأن تعيش, اذن يجب عليك ان تخبرنى أكثر من ذلك
    daha da ötesi, bundan böyle artık ikiniz tek bir parça değilsiniz. Open Subtitles أكثر من ذلك ، حالياً أنتما الاثنان لستما مرتبطان عاطفياً بعد الآن.
    Hayır, durum bundan da önemli. Demek istediğim, ikinizi de düşünmeliyim benim için bir anne ve baba oldunuz. Open Subtitles بالطبع، الأمر أكثر من ذلك بكثير فأنتما الآن بمثابة أمي وأبي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more