Ama bugün sizin karşınızda, bir radyo sunucusu olarak değil, bir komedyen olarak da değil, ama matematikçi olmuş, olan ve hep matematikçi olacak biri olarak duruyorum. | TED | ولكن أنا أقف أمامكم اليوم ليس كمذيع راديو صباحي ليس كممثل كوميدي، ولكن كشخص كان ولازال وسوف يكون دائماً عالم رياضيات. |
Evet, aydınlar vahası olan TED'de, bu akşam sizin karşınızda soğuk yerlerde ağır şeyler sürükleme uzmanı olarak duruyorum. | TED | إذن في واحة النخبة المثقفة، TED، أقف هنا أمامكم هذا المساء كخبير في جرّ الأشياء الثقيلة حول الأماكن الباردة. |
Kafanızı öyle bir götünüze sokmuşsunuz ki, önünüzde duranı göremiyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم حمقى، لدرجة أنّه لا يمكنكم رؤية مايحدث أمامكم .. |
Eğer evlat edinilmemiş olsaydım kesinlikle bugün önünüzde olamazdım. | TED | وقد أدركت أنه لو لم يتبناني أحدهم، بالتأكيد ما كنت سأقف هنا أمامكم اليوم. |
Ve bavullarınızı ya başınızın üstündeki raflara ya da Önünüzdeki koltuğun altına koyunuz. | Open Subtitles | و أمتعتكم المحمولة موجودة إمّا على الرفوف فوقكم أو تحت المقاعد التي أمامكم |
Bayanlar baylar, burada sizlerin önünde olmak son derece heyecan verici. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة أشعر بقلق شديد أن أكون واقفة أمامكم اليوم |
Hatta Önünüze bu suçun nasıl işlendiğiyle ilgili zekice bir teori oluşturup koymuştur. | Open Subtitles | و قد وضع أمامكم نظرية ماهرة لكيفية ارتكاب الجريمة |
Bugün karşınızda, hayatını burada ve şu anda dolu dolu yaşayan bir adam olarak duruyorum. | TED | أقف أمامكم اليوم كرجل يعيش حياته على أكمل وجه لحظة بلحظة. |
Burada durduğum şu an bile, vücudumun her yerinde hücreler hızlı bir şekilde yenileniyor, böylelikle karşınızda ayakta durabiliyorum. | TED | في الواقع، بينما أقف هنا أمامكم، يتم تجديد خلايا جسدي بشراسة، لإبقائي واقفة هنا أمامكم. |
Ve orda yaptığım işe şu ana kadar duyduğum tutkuyu hissetmeye başladım. İşte şimdi karşınızda dururken bu tutkum Botanik ve vahşi yaşamı korumadır. | TED | حيث أجد الشغف مترافقا مع ما أعمل .الان أنا أقف أمامكم أدرس علم النبات مع حماية الحياة البرية |
Bu kız sizin önünüzde duruyor ve eğer bitkiler farklı renklerde olurlarsa onları yiyeceğini söylüyor. | TED | و هي تقف أمامكم و تشرح لكم أن الأطفال سيأكلون حصتهم من الخضروات .لو كانت بألوان مختلفة |
Niçin sizin önünüzde bu silahla duruyorum? | TED | إذا لماذا أقف أمامكم وأنا أحمل هذا السلاح ؟ |
Şimdi herhalde bugün önünüzde durmanın benim için ne büyük bir ayrıcalık olduğunu size açıklamama gerek yok. | TED | الأن, أنا أفترض أني لا أحتاج أن اشرح لكم كم هي ميزة عظيمة لي أن أقف أمامكم اليوم. |
Anlamaya çalışın ve Önünüzdeki gözlere bakın. | TED | حاولوا أن تفهموها وراقبوا العين التي ترونها أمامكم. |
Önünüzdeki dosyaları açabilirsiniz. | Open Subtitles | . يمكنكم فتح الملفات الموجودة أمامكم الآن |
Önünüzdeki ekran uydularımıza ve.... | Open Subtitles | الشاشات التي أمامكم مُتصلة بأقمارنا الصناعية |
Tüm bunlara rağmen alçak gönüllükle önünde eğilerek selam veriyoruz. | Open Subtitles | ..وحتى ذلك الحين ، وأنا أضع يدي في تواضع أمامكم |
Ve bütün o kanıtlar Önünüze serildiğinde bütün bu parçalar bir araya geldiğinde, anlayacaksınız ki bileceksiniz ki Alexander Cullen üç kişiyi soğukkanlılıkla ve kasten öldürmekten suçludur. | Open Subtitles | وعندما توضع كل هذه الأدلة أمامكم وعندما تتجمع كلها سوية فعليكم أن تستنتجوا وأن تعرفوا |
Camelot halkı karşınızdaki bu kişi, büyü yaptığı için suçlu bulundu. | Open Subtitles | يا أهل كاميلوت إن الرجل الذي أمامكم مذنب باستعمال السحر و الشعوذة. |
Doktor yürüyemeyeceğimi söyledi, ama burada karşınızdayım. | TED | قال الأطباء أنني لن أتمكن من المشي، ولكن ها أنا أمامكم. |
Bugün onu karşınıza bu suçlarının hesabını vermesi için getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرته هنا اليوم أمامكم لكي يجيب على تلك التهم |
Hazların en büyüğü ile yüce majestelerinin huzurunda duruyorum. | Open Subtitles | مع كامل تمنياتي بالسعادة الدائمة. أقف أمامكم جلالة الإمبراطور |
Bugün huzurunuzda konuşma fırsatı tanıdığınız için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لإتاحة الفرصة لتقديم شهادتي أمامكم اليوم. |
Bu parçaları göçmen güvercin parçalarıyla değiştirirsek, soyu tükenmiş türü yeniden size öterken buluyorsunuz. | TED | إن أنتم غيرتم تلك الأشياءبأخرى للحمام المهاجر ستحصلون على طائر منقرض يهدل أمامكم. |
Ay yörüngesine fırlatma için 30 saniye kaldı. | Open Subtitles | أمامكم 30 ثانية قبل أن يستهدفكم القذف القمري |
Hollanda'nın en yüksek rütbeli ve dünyanın her yerinde birlikleri olan komutanı olarak, bugün burada olmak benim için bir onurdur. | TED | بصفتي القائد الأعلى للقوات المسلحة في هولندا وخفيراً على قوات متوزعة في انحاء العالم أنا أفتخر بوجودي أمامكم هنا |