"أمام عينيه" - Translation from Arabic to Turkish

    • gözlerinin önünde
        
    • gözleri önünde
        
    • gözlerinin önünden
        
    gözlerinin önünde yere düşüp öldüğünü gördü. Open Subtitles رأه يموت, و هو يقع على الأرض أمام عينيه تماماً
    Parmağını onun gözlerinin önünde ileri geri götürmen gerek. Open Subtitles أحتاجك أن تحرك إصبعك ذهاباً وإياباً أمام عينيه
    Memur çocuğun gözlerinin önünde değiştiğini söylemiş. Open Subtitles جاء في تقرير ذلك الشرطي أنّ الطفل تغيّر أمام عينيه.
    Kitabında, nasıl her birinin, neredeyse her birinin anne ve babaları gözleri önünde ölmüş birer yetim olduklarını anlatıyor. TED و يبين في كتابه كيف ان كل واحد منهم تقريبا ,كل واحد منهم هو يتيم و رأى والدته او والده يموت أمام عينيه
    Hey, Ted kazadan hemen önce hayatının gözlerinin önünden geçtiğini söyledi. Open Subtitles تيد قال أن حياته مرت أمام عينيه عند الحادث
    Annenizin, gözlerinin önünde parçalandığını görünce o da kendi kurbanlarını parçalamaya başlamıştı. Open Subtitles رأى أمّكَ تقطّع أوصالها أمام عينيه فراحَ يقطّع أوصال ضحاياه
    gözlerinin önünde parmaklarımı şıklatmama rağmen tepki vermedi. Open Subtitles لقد قمت بفرقعة أصابعي أمام عينيه ولم يستجب ذلك
    Onun için ne kadar korkunç bir şey gözlerinin önünde bir adamın öldürülmesi. Open Subtitles الأمر المفزع بالنسبة له... مشاهدة مقتل رجل أمام عينيه
    Her şey gözlerinin önünde olmuş. Open Subtitles لقد شاهد ذلك يحصل أمام عينيه Cj.90 : ترجمة
    Her şey gözlerinin önünde olmuş. Open Subtitles لقد شاهد ذلك يحصل أمام عينيه Cj.90 : ترجمة
    Annesini gözlerinin önünde öldürdün. Open Subtitles قتلت أمه أمام عينيه
    Tam da onun gözlerinin önünde. Open Subtitles أمام عينيه تماماً.
    Muhammad bana 55 yaşındaki babasının evde bir anda yere yığılıp kalp krizi geçirdiği esnada bir saat boyunca gelmeyen ambulans yüzünden gözlerinin önünde nasıl öldüğünü anlattı, ve benden rica etti: "Lütfen bu organizasyonu Doğu Kudüs'te de başlatalım." TED أخبرني حينها محمد قصته الشخصية عن كيف انهار والده و هو بعمر الـ 55 عاماً في المنزل إذ أصابته سكتة قلبية و كيف استغرق الأمر أكثر من ساعة لكي تصل سيارة الإسعاف، و شاهد والده يفارق الحياة أمام عينيه و طلبوا مني حينها "أرجو أن تشرع بفتح فرع عمليات لك في القدس الشرقية."
    gözleri önünde öldüğüm zaman ailesini kaybetmenin verdiği acıyı iliklerine kadar hissedecek. Open Subtitles ... عندما أموت أمام عينيه سوف يفجعه الألم عندما يفقد عائلته
    Ona düşman olan sözcükler, onun gözleri önünde dans ediyor, onu korkutuyor, işkence yapıyorlarmış.. Open Subtitles كانت الكلمات عدوه، كانت ترقص أمام عينيه تصارعه و تزعجه... .
    Ebeveyni gözleri önünde öldürülmüş. Open Subtitles لقد أردي والداهُ أمام عينيه
    gözlerinin önünden akıp gideceğini sanırdı, Open Subtitles ستمر حياته كلها كالوميض أمام عينيه
    Hayatının parça parça gözlerinin önünden Open Subtitles ان حياته كلها ستمر كالوميض أمام عينيه
    Bir Jaffa ortakyaşamsız kaldığı zaman, en azından onların efsanelerine göre, hayatı gözlerinin önünden geçer. Open Subtitles عندما يخلو جسم الجافا من الـ(سيمبويت) لمدة طويلة... فحياته تومض أمام عينيه على الأقل طبقاً لأسطورة الجافا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more