"أمضيت" - Translation from Arabic to Turkish

• geçirdim
• harcadım
• boyunca
• geçirdin
• geçti
• kaldım
• Tüm
• geçirdiğim
• Bütün
• Son
• geçirmiştim
• harcadın
• uğraştım
• Hayatımın
• İki

Halihazırda yaklaşık 1,5 saati yarı ön nefes yaparak geçirdim.
أمضيت حوالي ساعة ونصف في تدريب التنفس قبل البدأ بالمهمة.

Ve seni daha iyi hissettirecekse, Gerçekten dandik bir gün geçirdim.
و إن كان ذلك يجعلك تشعر بتحسن فقد أمضيت يوما سيئا.

Ve seni daha iyi hissettirecekse, Gerçekten dandik bir gün geçirdim.
و إن كان ذلك يجعلك تشعر بتحسن فقد أمضيت يوما سيئا

Buna rağmen bunun yarın olacağına inanarak burada 60 yıl harcadım.
بعد كل شيء, لقد أمضيت 60 عاما معتقدا أنّه سيحدث غدا.

Hayır. Danstan kaçtığından beri hayır. Üç saat boyunca onu aradım.
لا، ليس منذ إختفائه من الحفلة أمضيت 3 ساعات أبحث عنه

Bu çok garip çünkü Bütün hafta sonunu Don Todd'un biyografisini dinleyerek geçirdin.
ذلك غريب لأنك أمضيت نهاية الأسبوع كاملة تستمع لسيرة دون تود على الشريط

Haritacılık. Son iki yılımı buranın Santim santim çizimiyle geçirdim.
لقد أمضيت السنتين الماضيتين أصنع خريطة لكل بوصة في المنطقة

Gidecek hiç yerim yoktu bende ilk üç günü akrabalarımla geçirdim.
بدون وجود مكان ألجأ إليه أمضيت الأيام الثلاثة الأولى عند أقاربي

Ama şu varki, seninle orada gerçekten harika zaman geçirdim.
الأمر و مافيه، أننا لما كنا هناك أمضيت وقتا رائعا

Dinle, yirmi yılımı sahte ölüm tasarlayan adamların peşinde koşarak geçirdim.
اسمعي, لقد أمضيت 20 سنة في ملاحقة, هؤلاء الذين يزيفون موتهم.

Son 20 yılımı öldükleri esnada insanların ellerini tutarak geçirdim.
لقد أمضيت أخر 20 عاما أمسك بيد الناس بينما يموتون

Sadece ben ve mikroskobumla kaç cuma gecesi geçirdim biliyor musun?
هل تعرف كم ليلة جمعة أمضيت بقيت فيها انا و المجهر؟

Bu Konzo hastalığı, Afrika'da açıklamasını yapmak için yirmi yılımı harcadım.
هذا داء كونزو, الذي أمضيت 20 عاما في دراسته في أفريقيا

Bu yüzden gelecekteki şefimiz olmanı sağlamak için yıllarımı harcadım.
ولذلك أمضيت سنوات عديدة أحفظ بها مكانتك لتكون قائدنا القادم

Hayatım boyunca önüme ne koyulsa onu yaptım. Pek kafa patlatmadım.
أمضيت حياتي كلّها أسلك ما هو أمامي دون التفكير كثيراً بشأنه.

Geçen haftaya kıyasla masanda ne kadar vakit geçirdin?
كم من الوقت أمضيت عند جواريره مقارنة بالأسبوع الماضي

- Noel'in iyi geçti mi? - Koç beni hapisten çıkardı.
ـ هل أمضيت عيداً سعيداً ـ لقد أخرجنى المدرب من السجن

Deniz piyadesiydim. Vietnam'da kaldım. Keşif birliğinde.
كنت من مشاة البحرية أمضيت سنتين في حرب فيتنام

Onu çevirerek, Tüm o yabancı ve uzak yerlerin isimlerini okuyarak saatler harcadım.
أمضيت ساعات وأنا فقط أحركها بهدوء أقرأ الأسماء لكل هذه الأماكن الغريبة البعيدة..

Benim ilişkim Brookline ile, büyüdüğüm kasabayladır; New York City ile, çalışmaya başladığım şehirle; Lawrenceville ile, Şükran Günü'nü geçirdiğim yerle.
علاقتي هي مع بروكلين، المدينة التي نشأت فيها، مع مدينة نيويورك، حيث بدأت العمل، مع رينسيفسل، حيث أمضيت عيد الشكر.

Bak, erkekler kayak yarışını izliyorum. Bütün gece bunu beklemiştim.
إنها مسابقة التزلج للرجال لقد أمضيت الليل كله منتظراً ذلك

Son 1500 günümü tek bir amaca ulaşmak için yorulmadan çalışarak geçirmiştim: hayatta kalmak.
لقد أمضيت الـ1500 يوم الماضية بالعمل بلا كلل ولا ملل لتحقيق هدف واحد: النجاة.

Buraya geldiğimiz zaman yapmak istediğimiz şeyler hakkında konuşarak Tüm zamanını harcadın.
أمضيت معظم الوقت تتكلّم عن الأشياء التي ستفعلها عندما تصل إلى هنا

Bütün gece zavallı herifi suyun dibine gömmek için uğraştım.
أمضيت الليل بطوله أجرّ ذلك المسكين في أنحاء ذاك المكان

Hayatımın iki senesini iyi şeyler yaparak geçirdikten sonra yatmadık.
ليس بعد أن أمضيت عامين من حياتي أقوم بأعمال حسنة