güvenlik servisini dinlemesin ve halkın arasına karışsın diye. | Open Subtitles | لن يستمع إلى أمنه ويبتعد عن أنظار الناس. |
güvenlik seviyesini belli bir noktaya kadar getirebilirsin... ..ama tamamen kapatmak için fiziki müdahale de gerekir. | Open Subtitles | لذلك يمكنك اختراق نظام أمنه إلى حد ما ولكن لغلقه عليك الذهاب بنفسك إلى هناك |
Önce, George Rowe'u güvenlik kartı için öldürdüğünü kanıtlayacağız. | Open Subtitles | أولاً، نحن سنثبت بأنك قتلت جورج رو لتحصل على ترخيص أمنه |
Artık orada güvende değilim ve en azından da burada yalnız değilim. | Open Subtitles | أنا لست أمنه هناك أكثر من هنا وعلى الأقل نا أنا لست وحدى |
Sizi güvende tutabileceğimiz bi yere | Open Subtitles | انه طريق مختصر , سيؤدي بنا الي وجهة أمنه بثبات |
Eğer ulaşabilirlerse yemek ve ilacın bulunduğu Güvenli bölgeye ulaşabilirler. | Open Subtitles | أذا فعلوها فهم فى نقطة أمنه لأستقبال الطعام والأدوات الطبية. |
Ama kendi güvenliği için, ona, ne zaman olursa olsun,.. | Open Subtitles | ولكن حفاظاً على أمنه .. يجب أن تكون لديه تعليمات |
güvenlik amirlerine potansiyel bir hedef olduğu bilgisini vermeli miyiz? | Open Subtitles | هل نبلغ رئيس أمنه بأنه قد يكون مستهدفاً؟ |
güvenlik profilinde intihara meyilli olduğunu gösteren hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لمحة حياة أمنه يشير إليه لا ميول إنتحارية. |
Müze müdürü olarak güvenlik benim sorumluluğum. | Open Subtitles | خلال الحرب العالميّة الثانية، لذا بصفتي أمين مُتحف، فإنّ أمنه هُو مسؤوليّتي، |
güvenlik şefinin ve o akşam oyunu izleyen ebeveynlerin tanıklık edebileceğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنّه يستطيع تأكيد ذلك مع رئيس أمنه وكلّ الآباء أنّه كان ضمن الحضور. |
Kaptanınızın güvenlik belgesini iletiyoruz. | Open Subtitles | عِنْدَهُ نقلُ قائدُكَ ترخيص أمنه. |
güvenlik amirlerine potansiyel bir hedef olduğu bilgisini vermeli miyiz? | Open Subtitles | هل نضع في الاعتبار ...إخبار رئيس أمنه أنه قد يتم إستهدافه ؟ |
Belladonna kollarımda güvende olana kadar vazgeçmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أستسلم حتى تكون بيلادونا أمنه بين ذراعي |
Âşksız ya da değil, evliliği maddi açıdan onu güvende tuttu. | Open Subtitles | والان,سواء كانت مكروهه أم لا فالأحتفاظ بأموال زوجها سيبقيها أمنه |
Müdürünüz sizi seviyor ve güvende olmanızı istiyor. | Open Subtitles | تذكرى,رئيسك يحبك نريك أن تكونى أمنه |
Teşekkürler Yusufçuk Senin sayende şehrimiz artık güvende | Open Subtitles | شكرا يا دراجون فلاي بفضلك مدينتنا أمنه |
Chloe'nin diğer tarafta kiminle bağlandığını.... ...güvende olup olmadığını.... ...bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | أعنى نحن لا نعرف حتى من هو المتصله به كلوى" فى النهايه الأخرى " لو أنها أمنه |
Her daim Sophie'yi güvende tutacagim dedigin zaman benim tutmayacagimi demek istiyor gibiydin. | Open Subtitles | عندما تقولين "أنا سأحافظ دائما على صوفي أمنه" يبدو انكِ عنيتيها |
Eğer ulaşabilirlerse yemek ve ilacın bulunduğu Güvenli bölgeye ulaşabilirler. | Open Subtitles | أذا فعلوها فهم فى نقطة أمنه لأستقبال الطعام والأدوات الطبية. |
Bu herif ciddi anlamda Güvenli bir yerde bulunan biriyle konuşuyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يتحدث الى شخص ما بجديه يحتاج الى بيئه أمنه |
Araçları zırhlı, o zaman hızlı ve sert vurmamız gerek, güvenliği reaksiyon gösterene kadar indiririz. | Open Subtitles | وسيارته مدرعة لذلك سيكون علينا الضرب بسرعة وقوة وقتله قبل أن يستطيع أمنه الانتباه |
Evet, seviyorsundur. | Open Subtitles | نعم , أنها تجعلك أمنه |