"أنا أعلم أنه" - Translation from Arabic to Turkish

• olduğunu biliyorum
• biliyorum ki
• geldiğini biliyorum
• farkındayım
• gelmediğini biliyorum

Buralarda bir yerde olduğunu biliyorum. Bana tam yerini göster.
أنا أعلم أنه هنا لكن حدد البقعة التي سقط فيها

dedim. Yanıtımın biraz kendini beğenmiş tavırlı olduğunu biliyorum, ama burada önemli bir ayrım yatıyor, çünkü ben duyarlılık eğitimine değil,
الآن، أنا أعلم أنه رد مفخم قليلاً، رَدي عليها، ولكنه تمييز مهم، لأنني لا أعتقد أن ما نحتاج إليه هو تدريب الحساسية.

Yazıda ne yapmamız gerektiği yazıyorsa onu yaptık ve hala daha fazlası olduğunu biliyorum.
و فعلنا كل ما أخرتنا الرسالة أن نفعله، و أنا أعلم أنه ما زال هناك الكثير،

Bunca yıl beraber çalıştıktan sonra tekbaşına devam etmenin senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum.
أنا أعلم أنه من الصعب للغاية بالنسبة لك التفكير في الذهاب على بنفسك عندما قمتم به كل شيء معا سنوات عديدة.

Baban dünyadaki en yakın arkadaşımdı, ve biliyorum ki şu anda Rosie'ye yardım etmek için elinden geleni yapmanı isterdi.
والدك كان أعز صديق لى فى العالم و أنا أعلم أنه كان سيود منكى أن تقومى بكل ما تستطيعين فعله

O kızı öldürmenin daha güvenli olduğunu biliyorum. Ama böylesi çok daha iyi.
أنا أعلم أنه لن يكون في مأمن إذا قمت ووضعت الفتاة بعيداً ولكن بهذه الطريقة , بل هو الأفضل

Yılda bir kez domuz çıkıyor. İçeride daha başka olduğunu biliyorum.
نحن نحصل على لحم الخنزير مرة واحدة في السنة أنا أعلم أنه لديك المزيد هناك

İçerinin oldukça zor olduğunu biliyorum. İş dünyası da çok farklı değil.
أنا أعلم أنه أمر صعب جدا في هناك، ولكن في عالم الأعمال الامر لا يختلف كثيرا.

Bazı konularda bazen konuşmanın güç olduğunu biliyorum.
أنا أعلم أنه في بعض الأحيان يكون من الصعب الحديث عن

Dövmesi olduğunu biliyorum. Bunu biliyorum.
أنا أعلم أنه كان لديه وشم ، أنا أعلم ذلك

Aşırı olduğunu biliyorum. Ama ona yardım etmeliyim.
أنا أعلم أنه عمل متطرف لكن علينا القيام به

Sadece ikinci sınıf öğrencileri için olduğunu biliyorum.
و أنا أعلم أنه مقتصر على طلاب السنة الثانيّة.

Senin için zor olduğunu biliyorum baba. Ancak gerçekçi olmalısın.
أنا أعلم أنه من الصعب بالنسبة لك ، أبي ، ولكن يجب أن نكون واقعيين.

İspanyolca olduğunu biliyorum şapşal.
. أنا أعلم أنه باللغة الإسبانية ، يا بلهاء.

ve Charlie'nin burada olduğunu biliyorum.
بعكسك, و أنا أعلم أنه لا يزال هنا لأنني أنا هنا

Onu bırakmanın zor olduğunu biliyorum Sarah ama ben ona bakabilirim.
أنا أعلم أنه لا بد وأن أتأذى لإعطائه سارة لكن يمكنني أن أعتني به

Sevdiğini gösterme yolununun koruyuculuk olduğunu biliyorum.
..أنا أعلم أنه بطريقتك المحبه والملتويه فأنت تحاولين أن تقومى بحمايتى

Bak, dün gece bodrumdaki kişinin sen olduğunu biliyorum.
أنا أعلم أنه كان أنت الموجود البارحه في القبو

Ama en önemlisi, şunu da biliyorum ki insanlarla iletişim kurmak konusunda insanlara eğitim verilirken dersin de bir insan tarafından verilmesi gerek.
لكن الأهم من ذلك، الآن أنا أعلم أنه عندما نريد تعليم البشر كيفية التواصل مع البشر الآخرين، يجب أن يقوم بذلك إنسان مثلهم.

Kulağa saçma geldiğini biliyorum, ama ailem bana böyle isim vermiş.
أنا أعلم أنه يبدو سخيفا، لكن هذا ما يدعى والدي لي.

Bak, çavuş, onun aşırı derecede şarhoş olduğunun farkındayım,tamam mı?
أنظر أيها الرقيب ، أنا أعلم أنه ثمل ، حسن؟

- İçimizden gelmediğini biliyorum.
أنا أعلم أنه لا يأتي من أنفسنا