"أنا أكره أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • nefret ediyorum
        
    • istemezdim
        
    • nefret ederim
        
    Seni tekrardan kendi bencil gerekçeleri için tehlikeli bir yola koymasından nefret ediyorum. Open Subtitles أنا أكره أن يضعك في طريق خطر مرة أخرى لأسباب أنانية شخصية به
    Ayrılıklardan nefret ederim. Şimdi hoşçakal demekten de nefret ediyorum. Open Subtitles أوه، أنا أكره أن اغادر أنا أكره أن أقول وداعا الآن
    Seni hayal kırıklığına uğratmaktan nefret ediyorum, Cash. Open Subtitles أنا أكره أن اخيب ظنك، كاش هذه الرائحة تأتي مني
    Sormak istemezdim, ama mangal tam olarak ne demek? Open Subtitles أنا أكره أن اسئلك ولكن ماهو الطبخ الخارجي؟
    -Ben de seninkine teşekkür ederim. O havada pudrasız kalmak istemezdim. Open Subtitles ولكِ أيضاً، أنا أكره أن تنفذ مني بودرة التلك في هذا المناخ
    Bak, ben para istemekten nefret ederim ama cüzdanımı yanlış yere koymuşum galiba. Open Subtitles اسمع، أنا.. أكره أن آخذ نقوداً من أحد، لكن يبدو أنني أوقعت محفظتي.
    Bunu söylemekten nefret ediyorum, ama hoşuna gitse de gitmese de sen bir erkeksin ve bundan kurtulamazsın. Open Subtitles أنا أكره أن أقول لك هذا، ولكن ما إذا كنت ترغب في ذلك أم لا أنت رجل وانت متمسك بهذا
    Söylemekten nefret ediyorum ama artık cinayet dedektifi değilsin. Open Subtitles أنا أكره أن أخبرك هذا ، ولكن انت لست محقق جرائم قتل.
    Bunu söylemekten nefret ediyorum, hiç de yanılmam ama bu yazı sağ elini kullanan biri tarafından yazılmış. Open Subtitles أنا أكره أن أخبرك و أنا غير معروف عنى الخطأ و لكن هذه الملاحظة كتبت غالبا بواسطة شخص يكتب بيده اليمنى
    Bunu söylemekten nefret ediyorum, hiç de yanılmam ama bu yazı sağ elini kullanan biri tarafından yazılmış. Open Subtitles أنا أكره أن أخبرك و أنا غير معروف عنى الخطأ و لكن هذه الملاحظة كتبت غالبا بواسطة شخص يكتب بيده اليمنى
    Affedersiniz! Toplantıyı bölmekten nefret ediyorum, ama geldiler. Open Subtitles اعذرنى.أنا أكره أن أوقف اجتماع الموظفين مرة أخرى لكنهم هنا
    Affedersiniz! Toplantıyı bölmekten nefret ediyorum, ama geldiler. Open Subtitles اعذرنى.أنا أكره أن أوقف اجتماع الموظفين مرة أخرى لكنهم هنا
    - Nefret sevgisini bilir misin? Onun küçük kaçamaklarına göz yummaktan nefret ediyorum. Open Subtitles أنا أكره أن على أن أتحمل ألعابها الصغيرة
    nefret ediyorum! Kahvaltının kokusu geldi. Open Subtitles أنا أكره أن تفعل ذلك أستطيع أن أشم رائحة وجبة الإفطار
    Dostum, sen bok kadar sıkısın bayım. Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama parasını almalıyım. 60 kağıt. Open Subtitles أنا أكره أن أفعل هذا لكن يجب أن أغرمك ب60 دولارا
    Sana kötü haber vermekten nefret ediyorum ahbap, ama burada hiç kimse özel değildir. Open Subtitles أنا أكره أن أقطع الأخبار عنك, ولكنك لست بشخص مُميز هنا
    O geldiğinde evde olmaktan nefret ediyorum. Open Subtitles أنا أكره أن يكون المنزل عندما تكون. أشعر إذا أنا المنزل،
    Bu aramayı yapmak istemezdim ama FBI sizi arıyor olabilir. Open Subtitles أنا أكره أن أقوم بهذا الأتصال لكن ربما المباحث الفيدراليّة يبحثون عنك
    Dur biraz, bunu söylemeyi hiç istemezdim ama seni çoktan gördü. Open Subtitles يمكنك إنظر , أنا أكره أن أخبرك بهذا لكنها قد رأتك بالفعل
    Kabalık etmekten nefret ederim ama, su dökmem lazım. Open Subtitles أنا أكره أن أكون مادة خام ولكن يجب علي أن أعتني بالعمل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more