Ben durumun kontrolünü sağlamak zorundayım senin ve herkesin iyiliği için. | Open Subtitles | أنا يجب أن أحتفظ بالسيطرة في هذه الحالة لأجلك ولكل شخص. |
Neredeyse başaracakalardı. Özür dilerim seni içeri atmak zorundayım. | Open Subtitles | وكانت مداعبة لطيفه فعلآ آسف أنا يجب أن أضعك فى السجن |
Onu suçlayacak ya da kötü söz söyleyecek son kişi ben olmalıyım. | Open Subtitles | أنا يجب أن أكون الأخير إلى إصبع نقطة أو يقول كلمة قاسية. |
O çocuğun kralı olmalıyım. | Open Subtitles | أنا يجب أن يكون لوردا وإمبراطور ذلك الطفل. |
Kabul etmeliyim ki bu benim için yeni bir şey. | Open Subtitles | أنا يجب أن أعترف هذا هو منطقة جديدة بالنسبة لي. |
Bir şeyler yapmalıyım yoksa yaşamam gereken hayatı yaşayamadan, ölüp gideceğim. | Open Subtitles | أنا يجب أن أعمل شيء، أنا سأموت قبل أن عندي الحياة |
Doğum günüm için yılın diğer günleri alamayacağım bir şey almalıyım. | Open Subtitles | لذا ، لعيد ميلادي أنا يجب أن أحصـل على الشيء الذي لا أستطيع الحصـول عليه في يوم آخر من السنة |
İtiraf etmem gerekiyor ki seni gördüğüme şaşırdım. | Open Subtitles | تعلمون، أنا يجب أن أعترف، أنا كان قليلا فاجأ لتجد لك |
Hiçbirini hatırlamadığımı söylemek zorundayım. | Open Subtitles | أنا يجب أن أقول ذلك أنا لا أتذكّر أيّ منه. |
Er yada geç babamla yüzleşmek zorundayım. | Open Subtitles | أنا يجب أن أواجه أبي عاجلاً أم آجلاً لنذهب الى البيت |
Çalışanlarıma güvenmek zorundayım... ..aksi halde hayat kaliteleri rezalete döner. | Open Subtitles | أنا يجب أن أئتمن الناس في ممتلكاتي ماعدا ذلك كفائتهم ستصبح هراءً |
O kişinin, kendini tanıdığından daha iyi tanımak zorundayım. | Open Subtitles | أنا يجب أن أعرفهم تماما أكثر من يعرفون أنفسهم. |
Bir saniyeliğine dışarı çıkmak zorundayım. Tamam mı? | Open Subtitles | أنا يجب أن أذهب للخارج لثانية واحدة فقط حسنا؟ |
...rapor etmek zorundayım. | Open Subtitles | أنا يجب أن أذكر بأنّني أعتقد سدني بريستو |
Guinness Rekorlar Kitabı'na girmiş olmalıyım. | Open Subtitles | أنا يجب أن أكون في كتاب جينيز الأرقام قياسية. |
Bu güzel şehirde ne zaman bir halı pisletilse, bunu ödemesi gereken kişi ben mi olmalıyım? | Open Subtitles | كل مرّة يتم التبوّل على سجّادة في هذه المدينة الجميلة أنا يجب أن أقدّم التعويض |
Ben itfaiyeci olmalıyım çünkü her zaman gitmeye hazırım. | Open Subtitles | حسنا، أنا يجب أن يكون رجل اطفاء، لأنني دائما على استعداد للذهاب. |
Şunu kabul etmeliyim ki çok daha güçlü bir Goa'uld'un temsilcisiyim. | Open Subtitles | أنا يجب أن أعترف بأني مجرد مبعوث لجواؤلد قوي أكثر بكثير. |
Ve itiraf etmeliyim ki, şu an için bunu açıklayamıyorum. | Open Subtitles | أنا يجب أن أعترف، حتى الآن لا أستطيع تفسير ذلك. |
Bunu kaldırıp da üstesinden gelmesi gereken benim, ne demek istediğimi anlıyorsan. | Open Subtitles | أما أنا يجب أن أنهض و أتخطى الأمر إذا كنت تعرفين مقصدي |
Hayır önce filmi bırakıp, Mirren'i yok edip benim olanı geri almalıyım. | Open Subtitles | لا، أنا يجب أن أترك الفيلم، تدمير ميرين، واستعادة ما هو حق لي. |
Bir telefon konuşması yapmalıyım. | Open Subtitles | . لفعل ذلك الآن . أنا يجب أن أذهب لعمل مكالمة هاتفية |
Gidip bunları kontrol etmem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا يجب أن أذهب لأتأكد من شىء لماذا لا |