"أنتظره" - Translation from Arabic to Turkish

    • bekliyorum
        
    • beklediğim
        
    • bekliyordum
        
    • bekleyeceğim
        
    • beklememi
        
    • beklerim
        
    • bekledim
        
    • beklemem
        
    • Beklediğimi
        
    • beklemiyorum
        
    • bekleyeceğime
        
    İşitme cihazı için 6 ay önce başvurdum. Ve hala almayı bekliyorum. Open Subtitles منذ ستة أشهر ، قمت بتقديم طلب من أجل جهاز السمع ولا زلت أنتظره حتى الآن
    Ben, aşka susamış... birini bekliyorum. Open Subtitles الشخص اللذي أنتظره دائماً الذي يعشق الحب
    Burada beklediğim tek değişiklik büyük değişim. Open Subtitles التغيير الوحيد الذي أنتظره هنا هو التغيير الأكبر.
    Bu günün en çok beklediğim anı. Özellikle de dışarıda bir gariplik olduğunu biliyorsam. Open Subtitles كما تعلمين، إنه الوقت الذي أنتظره كل يوم، حين أعلم بوقوع شيء غريب.
    Bu benim büyük şansım, devamlı konuştuğumuz mevzu, hep bunu bekliyordum. Open Subtitles هذه هى فرصتى الوحيده التى كنت أتحدث عنها ،هذا ما كنت أنتظره.
    Beni aramazsa, gidip kapısının önünde bekleyeceğim. Open Subtitles لميُعاودالأتصالبى، لذا سوف أنتظره خارج مكتبه.
    Geri ne bekliyorum? Open Subtitles و ما الذي أنتظره في المقابل؟ و ما الذي أنتظره في المقابل؟
    Saatlerdir bekliyorum. Open Subtitles أخبرني بأنه سيأتي وها أنا أنتظره منذ ساعة
    - Haklısın. Ne için bekliyorum ki? Open Subtitles أجل أنت محق ما الذي أنتظره بمناسبة الحديث عن فرنسا
    Bitirmesini bekliyorum. Open Subtitles أنا أنتظره لكي ينتهي لا يمكنني القيام بشيء الأن
    Ben sırf onun tuvaletten çıkmasını üç ay bekliyorum. Open Subtitles حبا بالله أنفقت 3 أشهر أنتظره كي يخرج ! من الحمام
    Sizden istediğim ve beklediğim şey bize destek ve potensiyel donör listesini vermeniz. Open Subtitles ما أنتظره منك، هو الدعم اللامشروط ولائحة بكبار المتبرعين
    Öyle yapsalar daha iyi olur. Benim de beklediğim bu ki zaten. Open Subtitles لو فعلوا هذا سيكون أفضل لأن هذا ما أنتظره
    Demek tüm hayatım boyunca beklediğim kişi sensin. Open Subtitles إذاً، أنت الشخص الذي كنتُ أنتظره طوال حياتي.
    Kızlar, Yarın 3 yıldır dört gözle beklediğim gün olacak. Open Subtitles يا فتيات، غدًا هو اليوم الذي كنتُ أنتظره لمدّة ثلاث سنوات.
    Bir keresinde onu okulun girişinde bekliyordum kimlerle takıldığını göreyim diye. Open Subtitles لقد حاولتُ مرة أن أنتظره أمام مدخل المدرسة لأرى من تسبب فى تغيره
    Hâlâ kapıdan içeri girmesini bekliyordum. Artık beklemiyorum. Open Subtitles كنت ما أزال أنتظره ليدخل من الباب الأمامي
    Seni Cafe'de gördüğümde onu bekliyordum. Open Subtitles عندما رأيتك في الكافيه، أنا كنت أنتظره
    Buna hiç gerek yok. Onu bekleyeceğim. Open Subtitles متأكد أن ذلك غير ضروري. سوف أنتظره.
    Hayır, hayır, avukatım kimseyle konuşmadan önce onu beklememi istedi. Open Subtitles لا لا. الأمر فقط أن المحامى الخاص بى ارادنى أن أنتظره قبل التحدث لأى شخص
    Ben onu beklerim. Sen git. Open Subtitles سوف أنتظره يجدر بك أنْ تغادر
    Er ya da geç gelmesini bekledim. Open Subtitles أنتظره لأنه سوف يأتي عاجلا أم آجلا
    Ama George hastaneden dönecek, onu beklemem gerek. Open Subtitles لكن سيعود (جورج) من المستشفى يجب أن أنتظره
    Onun evine de yağıyorsun sonuçta. O salak, onu Beklediğimi anlamıştır. Open Subtitles امطري في بيته أيضاً كي يعرف ذلك المجنون أنني أنتظره هنا
    - bekleyeceğime söz verdim. Open Subtitles لقد وعدت أن أنتظره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more