O kadar güzel görünüyorsun ki, taksimetreye bakamıyorum. | Open Subtitles | أنتِ تبدين رائعة الجمال بالكاد يمكنني ابقاء عيني على العدّاد |
Siktir, kadın, bok gibi görünüyorsun. Git temizlen. | Open Subtitles | تباً يا امرأة ، أنتِ تبدين بحالة مزرية لعينة اذهبي ونظفي نفسكِ |
Bebeğim, çok iyi görünüyorsun. Çünkü benim etrafımda geziniyorsun. | Open Subtitles | حبيبتي، أنتِ تبدين جميلة جداً لأنك تدورين حولي |
Az önceye kadar acıdan kıvranan nefes dahi alamayan sen, şu an gayet iyi gözüküyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تبدين بخير بطريقة مُروعة الآن، بالنسبة لشخص كان لم يستطع أن يتنفس من شدة الألم |
Yani, sen çok kötü hissediyorsun ve ben de kardeşime yalan söylemekten hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | أعني، أنتِ تبدين بحالة مذرية و لا أحب الكذب على أختي |
Nil'e bakarken çok romantik görünüyorsunuz. | Open Subtitles | أنتِ تبدين رومانسية جداً عندما تنظرين في نهر "النيل". هل لي أن ألتقط صورة معك؟ |
Doğum günü hediyesi gibisin Sibyl. Seni yiyebilirim. | Open Subtitles | أنتِ تبدين كهدية عيد ميلاد يمكنني أن آكلك |
Güzel olmuşsun, nereye gidiyorsun? | Open Subtitles | أوه ، أنتِ تبدين جميلة ، إلى أين أنتِ ذاهبة أيضاً ؟ |
İyi görünmüyorsun. Güzel görünüyorsun, ama iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | أنتِ لا تبدين بخير أنتِ تبدين جميلة لكنكِ لستِ بخير |
Evet. Benimle harcayamayacak kadar çekici görünüyorsun. | Open Subtitles | نعم، أنتِ تبدين مثيرة أكثر من اللازم لتبذّري موهبتكِ عليّ |
Sen de nane jölesi eşliğinde, biberli kuzu kaburga gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | و أنتِ تبدين كأضلاع اللحم المتبله مع هلام بنكهة النعناع |
İş kıyafetlerinde çok daha seksi görünüyorsun telaşlanacak bir şey yok. | Open Subtitles | حسنا, أنتِ تبدين أكثر جاذبية في ملابس العمل لذا ليس لديكِ ما تخشيه |
Kendimi tekrar ettiğim için üzgünüm ama harika görünüyorsun. | Open Subtitles | أعذريني على تكرار نفسي لكن أنتِ تبدين رائعة |
Yani, her zaman güzel görünüyorsun ama bu akşam büyüleyicisin. | Open Subtitles | شكراً لك أقصد أنتِ جميلة على الدوام .. لكن الليلة أنتِ تبدين جميلة بشكل خاص |
Bu çok zor anlaşılıyor. Milyon yıl geçse anlamazdım, harika görünüyorsun. | Open Subtitles | بالكاد أستطيع أن أعرف هذا أنتِ تبدين رائعة جداً |
Evet. Benimle harcayamayacak kadar çekici görünüyorsun. | Open Subtitles | نعم ، أنتِ تبدين مثيرة أكثر من اللازم لتبذّري موهبتكِ عليّ |
Hayır harika gözüküyorsun. Harika gözüküyorsun diyecektim. | Open Subtitles | ،كلا، أنتِ تبدين رائعـة كنت سأقول لكِ أنكِ تبدين رائعة |
Sen 12 yaşında gibi gözüküyorsun, benim yanımda da kimlik var. | Open Subtitles | أنتِ تبدين في الـ12، وأنا لدي بطاقة تحقيق شخصية. |
Ekmekleri bırak, bu sabah sen çok leziz görünüyorsun. | Open Subtitles | لا تهتمي للخبز المُحمص، أنتِ تبدين لذيذة جداً، هذا الصباح |
Çok güzel görünüyorsunuz. | Open Subtitles | ياإلهي ، أنتِ تبدين في غاية الجمال |
Kız kardeşimin kocası yeni öldü ve... sen bir randevuda gibisin. | Open Subtitles | كماترين, زوجشقيقتيماتمؤخراً, و أنتِ تبدين في موعد غرامي |
- Çok güzel olmuşsun. | Open Subtitles | حقاً أعتقد هذا أنتِ تبدين رائعة للغاية |
Ama haberin olsun, dans ederken aynen ona benziyorsun! | Open Subtitles | ولكن للعلم .. أنتِ تبدين مثلها تماماً عندما ترقصين |