| Sen yalancı değilsin, ama ben öyleyim. Yalan söylemek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أنت لست بالكذاب لكن انا الكذاب أنا اتمتع بالأكاذيب المغلفة بالصدق |
| Sen artık Lefty veya Juan-Philippe'den daha fazla babam değilsin. | Open Subtitles | أنت لست أبي أكثر مما كان ليفتي أو جوان فيليب. |
| Sen gerçekten hamile değilsin. Bunu bir deney olarak görmelisin. | Open Subtitles | أنت لست حامل حامل تفكر في هذا على سبيل التجربة |
| Eh, şimdi kabile reisi değilsiniz. Araziniz yok, paranız yok. | Open Subtitles | حسنا أنت لست رئيس الآن لا تملك النقود ولا الأموال |
| Erkeğin bedenini ısıtmadığında alışılmış ruh halinde değil misin? | Open Subtitles | أنت لست في مزاج صافي بدون الفتى الذي يداعب جسدك ؟ |
| "Fotoğraf makinesinin, ruhunu çalacağına inanan bir Kızılderili değilsin ki." | Open Subtitles | أنت لست من الهنود الذين يعتقدون أن الكاميرا ستسرق روحك |
| Her şeyi sekse bağlayan şu insanlardan biri değilsin, değil mi ? | Open Subtitles | أنت لست أحد أولئك الناس الذين كلّ شيء أدوار إلى الرمز الجنسي؟ |
| İyi düşün evlat. Sen katil değilsin. O benim işim. | Open Subtitles | فكر بالأمر يا ولد أنت لست بقاتل فهذا عملي أنا |
| Bak, sen bencil değilsin. 12 tane şemsiyeli içki içmiş harika bir insansın. | Open Subtitles | انظروا، أنت لست شخص أنانية، أنت شخص رائع الذي كان 12 مظلة المشروبات. |
| Gerçek şu ki, sen henüz gerçek bir polis değilsin. | Open Subtitles | إنّ حقيقة الأمر , أنت لست شرطي كامل لحد الآن. |
| Burada olmasının sebebi sen değilsin. Doğru değil mi Will? | Open Subtitles | أنت لست السبب في أنها هنا أليس ذلك صحيحا .. |
| İnsana çok benzer yaratılmana rağmen, sen bir insan değilsin. | Open Subtitles | بالرغم من أنك صنعت لتكوني مثل الإنسان. أنت لست إنسان |
| YıIın en büyük davasında 9 numaralı jüri sen değilsin. | Open Subtitles | أنت لست المحلف رقم 9 في أكبر قضية هذا العام |
| - Sen gerçek değilsin. - Söyleyip duruyorsun, ama ben gerçek hissediyorum. | Open Subtitles | أنت لست حقيقة أنت تقول هذا ، و لكنى أشعر أننى حقيقة |
| Burada en iyi olduğunu düşünen tek kişi sen değilsin. | Open Subtitles | أنت لست الوحيد هنا الذي يضن أنه يستطيع القضاء عليه |
| Senin paraya ihtiyacın yok. İstediğin her şeye burada sahipsin. | Open Subtitles | أنت لست بحاجة للمال ، لديك كل ما تريده هنا |
| Kevin işi bitirmek için bize ihtiyacın yok. Yoksa korkuyor musun? | Open Subtitles | كيفين، أنت لست بحاجة إلينا لكي تمارسة هل أنت خائف ؟ |
| Yani kasabaya yeni gelmiş hassas ve kötü çocuk değil misin? | Open Subtitles | هكذا, أنت لست الولد المحصن السئ الجديد في المدينة؟ |
| Hayır, hayır. Başka etkenler de vardı sadece. Amerikalı değil misin sen? | Open Subtitles | لا لا , أنا أقصد أنه كان هنالك عوامل اخرى هل أنت لست أمريكي؟ |
| Bilgi alabilmek için seks kozunu oynamayı bilen bir tek sen değilmişsin. | Open Subtitles | أنت لست الشخص الوحيد الذي يعرف كيفية استخدام الجنس للحصول على المعلومات. |
| Bu konuyla ilgili olarak aradığım tek müvekkil siz değilsiniz. | Open Subtitles | واسمحى لي أن أستهل هذا بالقول أنت لست العميل الوحيد الشركة الذى علىَّ الاتصال به حول هذا الموضوع |
| O halde Binbaşı Carter ve Dr Fraiser kadar zeki değil misiniz? | Open Subtitles | اذن أنت لست ذكي كالميجور كارتر ودّكتور فريسير؟ |
| Tıpçılar burada şöyle derler: Sıcak ve ölü olmadığın sürece ölü değilsindir. | Open Subtitles | الأطباء يقولون في هذه الحالة أنت لست ميتة حتى أنك دافئة وميتة |
| Burada komuta sende değil Binbaşı. Aynı fikirde olmadığımızda anlaştık. | Open Subtitles | . أنت لست في القيادة هنا ، أيها الرائد . نحن سنتفق على عدم الاتفاق |