| Haklısın. Bunu yapmak zorunda değiliz. Ama bunu Juno'ya ben söyleyemem ki. | Open Subtitles | أنت محقة لسنا مضطرات لفعل ذلك ولكن لست أنا من سيقول لا |
| Haklısın, bu iş benimle Lemon arasında bir savaşa dönüştü. | Open Subtitles | أنت محقة أنا حوّلتُ هذا إلى معركة بيني و ليمون |
| Bir şey hakkında Haklısın. Bu adam tam bir rezalet. | Open Subtitles | أنت محقة بشأن أمر واحد هذا الرجل في حالة مزرية |
| Haklısın. Kahvaltıyı kim hazırlayacak? | Open Subtitles | أجل ، أنت محقة من عليها شؤون الطبخ لإفطار الغد؟ |
| Çok Haklısınız. Aramızda kalsın bu. | Open Subtitles | أنت محقة تماماً, علينا أن نبقي ذلك سراً لأنفسنا |
| Tamam. Özür dilerim. Haklısın. | Open Subtitles | حسناً ، أنا آسف ، أنت محقة إن كان عليك أن تعملي فعليك أن تعملي |
| Haklısın. Hayatımda yediğim en iyi turta. | Open Subtitles | أنت محقة إنها أفضل فطيرة أكلتها في حياتي |
| Haklısın galiba. Sanki ilk kez ava çıkıyor. | Open Subtitles | أنت محقة حيال ذلك الأمر ليس وكأنها في أول دورية لها |
| Haklısın. Seks, büyütülecek bir şey olmamalı. | Open Subtitles | أنت محقة نعم , الجنس لا يجب أن يكون أمراً مهماً |
| Haklısın! Onları devasa bir duvarla, görüş alanımızdan çıkarmalıyız. | Open Subtitles | أنت محقة ، فلابد أن نمتنع عن رؤيتهم ببناء سور عملاق |
| Haklısın. Haklısın. Yüzde on mu? | Open Subtitles | أنت محقة، أنت محقة لا يمكنني رفض زيادة 10 بالمئة |
| Sen Haklısın. Bir saniyeliğine konuşmama izin ver. | Open Subtitles | حسناً, أنت محقة دعيني أتحدث معك قليلاً فحسب |
| Haklısın; buraya kadar. Bizi çarpışma test mankenlerine satıyorlar! | Open Subtitles | أنت محقة, هذا صحيح, سيبيعوننا كدمى لاختبارات اصطدام السيارات |
| Ve sende edemezsin. Haklısın, inkar edemem özellikle şuan. | Open Subtitles | وأنت أيضا لايمكنك تجاهله. أنت محقة لا أستطيع تجاهله أبدا خاصة الآن |
| Tamam, Haklısın. Ben yukarı çıkayım da bunu yapayım. | Open Subtitles | حسناً ، أنت محقة . سأذهب إلى الأعلى و أفعل هذا |
| Aslında Haklısın, yalan konusuna odaklanalım. | Open Subtitles | لكني أعلم ذلك أنت محقة تماماً دعينا نركّز على الكذب |
| Haklısın. Birlikte yürüyüşe çıkmak iyi fikirdi. | Open Subtitles | ، أنت محقة ، فموضوع السير هذا كان فكرة صائبة |
| Elbette Haklısın. | Open Subtitles | بالطبع أنت محقة أعطني هذا، أعطني هذا بالطبع أنت محقة |
| Haklısınız. Biz Elders almak zorunda. Onlar yardımcı olabilecek tek olanlardır. | Open Subtitles | أنت محقة ، يجب أن نحضر الكبار ، هم . الوحيدين الذين يستطيعون أن يساعدوا |
| Ama var ya, hakkını vermeliyim çünkü sen Haklıydın. | Open Subtitles | لكن أتعلمين؟ يجب أن أعترف بفضلك، أنت محقة |
| Doğru ya. Aslında pandomimci görmüşlüğüm var. Aklın alıyor mu? | Open Subtitles | أنت محقة فقد رأيت ممثل إيحاء قريباً أتصدقين ذلك؟ |
| Sadece kuşak biraz kaba olmuş. Pekâlâ. Kıyafet konusunda tamamen Haklıymışsın. | Open Subtitles | ...حسنا , أنت محقة ان اللباس ليس سيئا جدا , ولكن |
| Aynen öyle. Kıçımdan hedefler çıkıyor. | Open Subtitles | أنت محقة تماماً، لدي أهداف كثيرة. |