"أنظروا إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • bakın
        
    • Şuna bak
        
    • bir bak
        
    • baksana
        
    Barış aktivisti olan teröriste bir bakın. TED فقط أنظروا إلى الإرهاب الذي أصبح ناشط سلام.
    Mağdur ettiği kişiden özür dileyen zorbaya bir bakın. TED أو أنظروا إلى المتنمرة التي تعلمت أن تعتذر لضحيتها.
    (Kahkahalar) Hmm? Kendinize verdiğiniz dünya görüşüne bir bakın. TED مممم.؟ أنظروا إلى المجمل، لقد آثرتم على أنفسكم بأنفسكم
    Ve şayet farkı gerçekten görmek istiyorsanız, buradaki tuvalete bakın. TED و لو أردتم أن تروا الفرق واضحا, أنظروا إلى دورة المياه هنا.
    Şuna bak. Bu insanlar hala hayatta mı? Open Subtitles أنظروا إلى هذا هذان الشخصان مازالا حيين؟
    Şuna bir bak. Şeker dükkanındaki çocuk gibi. Open Subtitles أنظروا إلى هذا الشخص كأنه طفل في متجر الحلويات
    şimdi Vikipedi'de "Britannica Ansiklopedisi" maddesine bir bakın. TED ثم أنظروا إلى الموسوعة الحرة مدخل للموسوعة البريطانية.
    Bu katı, sağlam, küçük askerlere bakın. Okyanusa dönükler ve orada nöbet bekliyorlar. TED أنظروا إلى هؤلاء الجنود اليافعين المستقرين وذوي الصلابة، المواجهين للمحيط ليبعدوا الأخطار،
    Çekici. Demek istediğim, insanların ne kadar mutlu olduklarına bir bakın, ve ne kadar güzel olduklarına. TED جذابة. أعني، أنظروا إلى الناس كم هم سعداء، وجميلون أيضاً
    Onlar büyük ilerlemelerden esinlendiler. Ama ondan sonra olan ilerlemelere bakın. TED و كانت مستوحاة من التقدم الكبير. لكن أنظروا إلى النشاط القائم بعد ذلك.
    şuna bakın, burası Hindistan'ın hükümet bölgesi, TED أنظروا إلى هذا. هذا هو الموقع الإليكتروني الخاص بحكومة الهند.
    Bana bakın. Eminim yarınız kadar uyku uyumamışımdır. Open Subtitles أنظروا إلى أراهن أننى لم أنم نصف ما نمتم
    Boynuzlarına bir bakın. Benim boyum değil. Bana nazik davranmaya çalış. Open Subtitles .أنظروا إلى القرون, إنه ليست من حجمى حاول أن تكون لطيفاً معى
    Pazarlamaya çalıştığınız şu zavallı küçük haplara bakın hele. Open Subtitles أنظروا إلى هذه الحبوب الصغيرة المسكينة التى تحاولون ترويجها
    Şu şahinlere bakın. Geri dönecekler. Silahtan korktukları yok. Open Subtitles أنظروا إلى الصقور, ستعود حتى المدافع لا تخيفها و تبعدها
    Şuna bakın. Bana fazla küçük gelir. Open Subtitles حسناً , أنظروا إلى هذا هذا لن يقوم بتغطية المنجم
    Şu yüzlerinizdeki donuk ifadeye bakın. Open Subtitles أنظروا إلى تلك التعابير الحمقاء التي تبدوا على وجوهكم.
    Merhaba çocuklar, bakın rüzgar ne getirmiş. Open Subtitles مرحبا، يا أعزاء أنظروا إلى ما جلبت لي الريح.
    Şuraya bakın, en sevdiğim ikili oturmuş sohbet ediyorlar. Open Subtitles أنظروا إلى هذا أكثر شخصين مفضلين عندي في العالم يتحدثون
    Vay canına, Şuna bak. Aslında camdan daha iyi duruyor. Open Subtitles يا للروعة أنظروا إلى هذا , هذا أنتَ تعلم إنهُ نوعاً ما يشبه نافذة , إنهُ مثل
    Aman Tanrım. Açılış partisine gelecekler listesine bir bak. Open Subtitles يا إلهي أنظروا إلى لائحة الحجز في إفتتاحية مطعمنا.
    Oh harika! Hey, tüm şunlara baksana. kurbağa dudakları, dondurulup kurutulmuş semender gözü, hey! Open Subtitles يالها من دِقه، مهلاً أنظروا إلى كل هذه الأشياء شفاة ضفدعه، عين سحاية مجمده وجافه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more