"أنفصلت" - Translation from Arabic to Turkish

    • ayrıldım
        
    • ayrıldı
        
    • ayrıldık
        
    • terk
        
    • ayrıldın
        
    • ayrılan
        
    • ayrıldığımda
        
    • ayrılık
        
    • ayrılmış
        
    • Ondan ayrıldıktan
        
    Jesse,bilmen gerekiyor ki dans olduğu akşam ben Brad'den ayrıldım. Open Subtitles جيسي،اعلم انى أنفصلت عن براد الليلة فى حفلة الرقصِ.
    Bak, seninle ayrıldım çünkü eski kız arkadasını dövmüssün. Open Subtitles أنفصلت عنك لأنك ضربت حبيبتك السابقة
    "Bu gerçekten özel olacak. " Ama benden ayrıldı ve okulu da yarım bıraktı. Open Subtitles هذا سيكون مميزا ثم أنفصلت عني وضاجعت نصف المدرسة
    Bu konuda rahat mısın? Evet, bir sorun yok. Biz uzun zaman önce ebediyen ayrıldık. Open Subtitles أجل، أنا بخير فلقد أنفصلت أنا و(ليف) منذ أبد الأبدين
    Artık kendimi ondan üstün gördüğüm için onu terk ettiğimi sanıyor galiba. Open Subtitles وأعتقد إنه يعتقد ذلك أنفصلت عنه لأني أعتقد أني أفضل منه الآن
    Yani Michelle'den ayrıldın mı? Open Subtitles سوف يحصل الأمر إذاً أنت أنفصلت عن ميشيل؟
    Derler ki, aşıklar doğarken ikiye ayrılan bir ruhtur. Open Subtitles بعض الأشخاص يقولون أن الأحباء الحقيقيون هم روحاً واحدة لكنها أنفصلت عندما ولدا
    Haiti'den ayrıldığımda, son tekneye binmiştim Open Subtitles وعندما أنفصلت من هايتى أخذت أخر قارب
    Hiçbir şey. Ann'den ayrıldım. Çok önemli bir şey değil. Open Subtitles لا شيء, أنفصلت عنها فقط ليس أمراً هاماً
    - Avatar'dan ayrıldım. - Ucuz yırtmışın. Open Subtitles أنفصلت عن الأفتار - حصلت على أقل صعوبة من العادة -
    Eşimden 10 yıl önce ayrıldım. Open Subtitles أنفصلت عن زوجتي منذ عشر سنوات
    Çünkü, daha yeni birinden ayrıldım. Open Subtitles لقد أنفصلت لتوي عن أحد ما
    Direkt ayrıldı. Fenaymış be. Open Subtitles هي لم تستطيع أن تفعل ذلك لذا أنفصلت للتو عنه
    Benim sevgilim benden çok fazla ot çektiğim ve beyaz şarap içtiğim için ayrıldı. Open Subtitles خليلتي أنفصلت عنّي... لأنها تقول، إنني أدخن الحشيش كثيراً وأشرب النبيذ الأبيض كثيراً جداً.
    Erkek arkadaşımla ayrıldık. Open Subtitles لقد أنفصلت عن صديقي
    Olivia ile ayrıldık. Open Subtitles أنفصلت عن أوليفيا
    Tamam, seni terk etti, uyuşturucu etkisindeydin ve çok kızdın. Open Subtitles لماذا أبدأ معها لا أعلم, لقد أنفصلت عنك, وذهبت إليها لذا ربما في حالتك وأنت متسكع, وغضبت وقتلتها
    Yaptığım işi öğrendiği için beni terk edip onunla gitti. Open Subtitles ولكن هو من أحضرها هناك, لأنه كان يعلم لقد أنفصلت عني وهربت معاه.
    Altı ay oldu, Shelby'den ayrıldın çünkü o yanlış kişiydi ve sen doğru kişiyi bulmak istiyordun. Open Subtitles لقد مضت ستة أشهر ولقد أنفصلت عن شيلبي لأنها كانت الشخص الغير مناسب لك وأنت أردت إيجاد الشخص المناسب لك
    Sen mi ondan ayrıldın? - Sen Finn Nelson'ı terk ettin? Open Subtitles صحيح, بالمناسبة راي أنفصلت عن فين نيلسون
    Roma'dan ayrılan İngiliz Kilisesi'nin atacak bir demiri bile yoktur. Open Subtitles فالكنيسة الأنجليزية أنفصلت عن (روما) دون ملاذ.
    Tamam, ilk karımdan ayrıldığımda ölmek istedim. Open Subtitles حسناً .. عندما علمت بأن زوجتي الأولى أنفصلت عني .. أردت الأنتحار يا " دافيس " ؟
    Bir dakika, bunun bir ayrılık konuşması olması gerekmez miydi? Open Subtitles هل كان هذا حقاً الطريقة التي أنفصلت بها عنها ؟
    Şimdi de, ondan ayrılmış olmak kelimelerin yeniden ortaya çıkışının garantisi. Open Subtitles والآن، عندما أنفصلت عنها سيكون من المضمون أن ابدأ بالكتابة، في الحقيقة، أنا أشعر بكل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more